ÖZEL BÖLÛM 2

480 18 6
                                    

NEHİR

Temiz havayı derince içime çekerken kendimi şuan da ne kadar huzurlu ve mutlu hissettiğimi fark ettim.

Sınırsızlarla bu güzel haberleri kutlamak için ağaçlık bir alana mangala gelmiştik. Kahkahalarımız bu ağaçlık ortamı inletirken bakışlarımı tek tek hepsinin üzerinde gezdirdim.

Çağrı yine komiklikleriyle bizi kahkahalara boğarken Duru ve İzem' de ona katılıyorlardı. Hatta Esin ve Sıla bile gelmişlerdi.

Bakışlarım karşımda oturan kardeşlerime kaydığında Efsun ve Hande ile keyifll bir sohbete daldıklarını fark ettim, doğrusu bu bana daha çok huzur vetmişti.

Hayatım artık yoluna giriyordu ve bence Burak' la ikimizde artık normal br hayatı hak ediyorduk.

Onca yaşadığımız şeyin arasında asla pes etmemiş, her bir zorlukta daha çok birbirimize sığınmıştık.

Her ne kadar şuanda her şey yolunda gitsede içimde bir huzursuzluk vardı, Cihan' dan uzun zamandır ses çıkmıyordu ve bunun fırtına öncesi sessizlik olmaması için dua ediyordum.

Burak' ın beni her koşulda koruyacağına emindim ama asıl korkum beni korumaya çalışırken ona bir şey olmasıydı. Ona bir şey olursa nefes alamazdım ben, yaşayamazdım.

- Ya amca olucam ya, bu gencecik yaşımda amca yaptınız beni.

Çağrı' nın alaylı sesi kulaklarıma dolduğunda aklımda ki dûşûncelerden sıyrılıp tekrardan ortamın eğlenceli havasına odaklandım.

- Oğlum görende dede oluyon sanar, amca olmanın yaşımı olurmuş be.

Tolga' nın dudaklarından dökülen cûmğ Çağrı' nın bir anlık kaşlarını çatmasına neden olurken hepimizinde yeniden kahkahalara boğulmasına neden olmuştu.

Kahkahalarla gûlerken karnıma giren ağrı ile inlememek için dişlerimi dudağıma geçirnek zorunda kaldım, bu eglenceli havayı bozmak istemiyordum.

Burak' ın bakışları bana kaydığında tek bakışıyla bile bir şey olduğunu anlamıştı ama benim ne yapmaya çalıştığımı da anlayıp ses çıkarmamıştı.

- Biz kalkalım artık, Nehir baya yoruldu bugün.

Burak' ın dudaklarından dökülen cümle ile ona minnetle bakarken dudaklarında küçük bir tebessûm peydah olmuştu.

_____

Sınırsızlarla vedalaştıktan sonra arabaya binmiş ve evin yolunu tutmaya başlamıştık. Yolun daha ne kadar uzun sûrebileceğini merak ediyordum doğrusu.

Aslı ve Irmak biraz daha orada kalmak istemişlerdi ve bizde bu isteklerini kırmayarak akşam Çağrı ile gelmelerine izin vermiştik. Onları mutlu görmek benide mutlu ediyordu.

Orada Uras bey onlara baya iyi bakmış söylediklerine göre. Biraz kilo almalarıda iyi beslendiklerinin göstergesiydi. Boylarıda biraz uzamıştı yani onları görmeyeli epey değişmiş, bûyûmûşlerdi.

Yanlarında olamadığım için sinirim bozuk olsada o kargaşanın içinde yurt dışına gitmeleri daha iyiydi doğrusu fakat artık ne olursa olsun onları bırakmayacaktım.

Burak' ın bakışlarının dikiz aynasından sürekli arkaya kaydığını fark ettiğimde içimdeki meraka yenik düşerek bedenimi hafifçe arkaya çevirdim.

Bizi takip eden arabayı gördûğûmde ise nutkum tutulmuştu çünkü arabayı da plakayı da tanıyordum, Ufuk ve Cihan' dı bunlar.

Elim sahiplenircesine karnımı bulduğunda Burak' ın gaza yûklenmesi aynı saniyede gerçekleşmişti, allahtan ikimizinde emnlyet kemerleri takılıydı ki başımı arabanın camına çarpmakta son anda kurtulmuştum.

KARANLIĞIN İÇİNDEN ( BİTTİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin