9.Bölüm

16.3K 558 29
                                    

''...''

Agir Ağa sessizliğe gömülen Avjin'e bakmıştı. Kendisine bakan siyah gözlerin dolu dolu olması sinirlendirmişti Agir Ağa'yı. Masanın altın da olan Avjin'in elini sımsıkı tutarak Avjin'in kulağına doğru eğilmişti.

''Aklından neler geçiriyorsa unut onu Avjin ve şu lanet soruya cevap ver.''

Avjin başını olumlu anlamda sallamakla yetinmişti sadece.

''Evet. Kabul ediyorum.''

Nikah memuru memnuniyetsizce defteri ikilinin önüne koymuştu.

Agir Ağa daha fazla imzalayarak Avjin'e kalemi vermişti. Avjin titreyen eline rağmen defteri imzalamıştı. En son şahitlerin imzasıyla resmi tüm işlemler gerçekleşmişti.

''Bende Mardin Midyat Belediyesi olarak sizi karı koca ilan ediyorum. Evlilik cüzdanını gelin hanıma teslim ediyorum. Damat bey gelin hanımı öpebilirsiniz.''

Salonda alkışlar tufanı kopmasa da Agir Ağa Avjin'in her iki elini ellerini arasına alarak kendine çekerek Avjin'in alnına küçük bir öpücük kondurmuştu.

''Yapma Agir Ağa yapma. Kendimden nefret etmemi sağlama.'' Avjin ellerini çekerek babasının yanına gelmişti. Elini öperek alnına koymuş ve babasına sımsıkı sarılmıştı. Babasının kokusunu içine çekmişti. Ciğerlerine nüfus eden babasının kokusuyla gözlerinden birkaç göz yaşı dökülmüştü. Ailesini bir daha ne zaman görebilecekti? Bilmiyordu.

''Bav beni son kez de olsa Urfa'ya gelmek isterim. Düğüne kadar burda kalmak istemiyorum.''

Beşir Ağa yanakları ağlamaktan ıslanan kızının burada ona kötü davranıldığı düşünmüştü. ''Burada sana kötü mü davranırlar Avjin'im benim keçaminim(kızım).''

Avjin hayır anlamında başını sallasa da Beşir Ağa çok ikna olmamıştı. ''Berzah ağbeyimle ve sizlerle son birkaç gün geçirmek isterim.''

''Tamam o vakit Urfa'ya gideriz.''

Salonun ortasına bomba gibi düşen tek bir cümleyle herkes baba kıza odaklanmıştı.

Boran Ağa sakince nefes alarak yüreğini ferahlatmıştı. ''Sen ne dersin Beşir Ağa?"

Beşir Ağa kızının belinden kavrayarak kendine çekmişti. ''Avjin düğün olana kadar Urfa'da kalacak ailesiyle Boran Ağa. Bir sakıncası vardır bunun?"

Boran Ağa tam olur diyeceği sırada Agir Ağa Avjin'in boşta olan kolunu tutarak kendine çekmişti. Birkaç saniye gözlerine bakıp Avjin'i arkasına almıştı. ''Ben buna izin vermem Beşir Ağa. Var git yoluna.''

''Bana bak Agir Ağa haddini aşma'' Fırat Ağa bir adım öne atarak bende burdayım demişti. Ne demekti izin vermem.

''Agir oğlum kız nikahlı karın olabilir ama onun hakkında daha söz hakkına sahip değilsen. Avjin keçamin sen gitmek ister misin Urfa'ya?"

''Hay-"

''Evet. Düğüne kadar en azından gitmek isterim.'' Avjin Agir Ağa'nın sözünü keserek daha çok sinirlendirse de Urfa'ya gitmek istiyordu. Ağbeyine ufak da olsa küçücük bir veda etmek istiyordu.

''İyi o vakit gidesin hem düğünden sonra daha iyi olmuş olur.'' Boran Ağa ortamı yumuşatırken salonda tek bir kişi dışında. Agir Ağa arkasında olan Avjin'e bakmıştı. Kehribar gözleri birer bi ateşe dönmüş gibiydiler. İnsanı içine çekse o an yakacak gibiydiler.

''Git.''

''Gidicem.'' Avjin arkasını dönerek Fırat ağbeyinin elini tutmuştu. Arkasına bile bakmadan bu konaktan kaçıp kurtulmak istiyordu Avjin.

Vurmayın Yüreğime Pranga Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin