Gözlerine vuran kış güneşinin cılız ışığı Avjin'i derin uykusundan uyandırmaya yetmişti. Göz kapaklarının üzerindeki tonlarca ağırlığa rağmen gözlerini açmayı başarabilmişti. Tekrar kapanmaya devam eden göz kapaklarına karşı gözlerini birkaç kez kırptı. Gözlerinin önüne gelen görüntüler aldığı nefesi boğazına tıktı. Yataktan kalkmak için doğrulucağı sırada bileğinden yatağa bağladığını gördü. Bileğini yatağa bağlayan sargı bezini çözerek yere attı. Yataktan kalkarak kapıya doğru gitti. Kilidi sola iki kere çevirerek kapıyı üzerine kilitledi.
''Allah'ım ben ne yapacağım?" Avjin delirmek üzereydi. İçi içine sığmıyordu. Düşüncelerini kaplayan o iğrenç dakikalar, kulaklarından gitmeyen kendi çığlık sesi, gözlerinin önünden gitmeyen o adam ve vücudunda hissettiği iğrenç dokunuşları yaşıyordu.
Sessiz çığlıklarını bastırmak istiyor ama bir türlü başarılı olamıyordu.
Odanın içindeki banyoya ilerledi. Üzerine kapıyı yine kilitledi. Kaçıp kurtuluyordu adeta. Duvarda asılı olan aynaya doğru ilerledi. Ellerini lavabonun kenarlarına koyarak destek aldı ve aynadaki görüntüsüne baktı. Gözlerinden dökülen yaşlar hızlanırken boğazından çıkan çığlığa engel olamadı. Avazı çıktığı kadar bağırmak istiyordu. Aynadaki kadın kendisi mıydı?
Avjin miydi?
Yüzünün tek bir yerinde bile yara olmayan yer yoktu. Gözleri kan çanağına dönmüş,dudağı patlamış, elmacık kemikleri morarmış ve yüzü paramparçaydı.
Tenine helâli olmayan bir haram değmişti.
Avjin kirliydi.
Helaline sadık kalamamıştı.
İstemeyerek berdel evlilik yaptı. Yıllar önce ağabeyi gözü önünde vuruldu. Diri diri tabuta girdi. Gözlerinin önünde ağabeyinin kanıyla boyandı her yanı, öldü. Berzah Kozanovalı öldü ama Avjin... Toprağın altındaki tabuttan sağ çıksada yaşayamadı. Aldığı her nefes zehirdi. Her geçen gün biraz daha öldü.
Şimdi Agir Ağa'nın yüzüne nasıl bakacaktı?
''Koca dünya herkesi sığdırdın bir karış toprağına bir ben mi çok geldim?" İsyan ediyordu Avjin. Yaşadığı daha doğru yaşayamadığı hayatına isyan ediyordu.
''Şimdi bu deli Avjin ne yapsın?'' Avjin dizlerinin üzerine çöktü. Elleriyle dizlerine vurarak bir ileri bir geri gitti.
''Aldığı nefesede son vermesinde ne yapsın?" Ayağa kalkarak duvardaki aynaya sıvı sabun kutusunu vurdu. Yere saçılan kırık aynayı eline aldı.
''Sen affet Allah'ım.'' Yavaş adımlarla banyonun içinde ki küçük küvete oturdu. Suyu açarak başından akmasına izin verdi. Akmaya başlayan sıcak su üzerindeki kıyafetleri ıslatışını izledi.
''Allah'ım verdiğin canı almak benim haddim değil ama daha fazla bu acılara dayanacak güçüm kalmadı. Ben bundan sonra kimin yüzüne bakabilirim? Agir o benim kocam değil ama senin huzurunda helalim. Haram değmiş vücuduma ona bakabilir miyim?'' Avjin titreyen elinde sıkı sıkı tuttuğu ayna kırığına tutundu.
''Agir özür dilerim.'' Sol elinin bileğine ayna kırığını yerleştirdi.
''Allah'ım sen affet.'' Kendine acımayarak düz derin bir çizik attı.
''Ağabey sana geliyorum.'' Ayna kırığını bu kez sol eline aldı ve sağ bileğinide kesti.
Bir süre kanın küvetten suyla akıp gitmesini izledi. Ağırlaşan göz kapaklarına boyun eğerek gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurmayın Yüreğime Pranga
ChickLitTöre... Töre neydi? Töre yüzyıllardır sürdürülen bir gelenekti. Töre kandı,intikamdı Töre ölümdü. Töre davaydı. Töre ablasını öldüren çocukların temiz kalbiydi. BERDEL Göze göz,dişe diş, kana kan, cana can... Amed,Rıha ve Midyat Bu üç şehrin yüz...