Agir Ağa henüz sinirini üzerinden atmış değildi. Kahvaltı inen Avjin'in arkasından kendiside aşağıya indi. Masada oturan Avjin'in karşısına oturdu. Yardımcı kadın bir yandan çay koyarken diğer yandan da servis açıyordu kendisine. Tabağına gözlerini indirmiş tabağındaki yiyeceklerle oynayan Avjin'e sinirle baktı. ''Yemeğini ye Avjin.''
Avjin gözlerini tabağından ayırarak kendisine sinirle bakan kehribar gözlere baktı. Yanan ateşin sıcaklığında yandığını hissediyordu. ''İşte sen busun Agir.''
''Neyim ben haaa?" Agir Ağa oturduğu sandalyeden kalktı.
''Gerçek Agir tam da karşımda. Bana öfkeyle bakan, sinirlendiğinde gözlerindeki ateşde beni yakan adam.'' Avjin oturduğu sandalyeden kalkarak Agir Ağa'nın karşısına durdu.
''Bunu istiyorsun değil mi Avjin? Sana sinirlenmemi istiyorsun. Senden nefret etmemi istiyorsun. Bana aşık olmaktan korkuyorsun.''
''Öyle bir şey yok.''
''Seni en çok seven kişi Berzah ağabeyin kara toprağın altında benimde kara toprağın altına girmemden korkuyorsun.''
''Hayır.''
''Sen korkak bir kadınsın. Güçlü kadın maskesinin arkasına sığınmışsın ama korkuyorsun.''
''Korkmuyorum.''
''Anlamıyor musun hâla Avjin senin için dünyayı yakarım.''
''Senin hiçbir şeyini istemiyorum.''
''Aşığım sana ben.'' Agir Ağa aralarındaki mesafeyi sıfıra indirdi. Elleri Avjin'in her iki yanağını buldu. Avuçlarının içinde dünyayı sığdırmışdı.
Gözlerinin kapanmasına engel olamıyordu Avjin. Agir Ağa'nın önü öpmesini bekliyordu. ''Yapma.''
Agir Ağa'nın dudağının kenarları kıvrılmıştı. Karşısındaki kadının dudakları yalan söylüyordu. Dudaklarını Avjin'in alnına bastırdı. ''Seni seviyorum çawresamin.''
''Ben seni dünde sevmiyordum, bugünde sevmiyorum, yarında sevmeyeceğim Agir Ağa.'' Avjin arkaya doğru giderek aralarındaki mesafeyi açtı. Arkasını dönüp odaya çıktı.
Agir Ağa enkaz gibi yıkılmak istemediği için evden dışarıya kendisini attı. Elinde ki anahtarıyla arabasını açtı. Sürücü koltuğuna oturduğu gibi gazı kökledi. Avjin'in her bir sözü kulaklarına dolmaya başladı.
''Senden dileneceğim sevgiyi sokakta ki kedi köpekten dilenirim.''
...
''Bu gözler sana aşkla hiçbir zaman bakmayacak Agir Ağa...'' Avjin,Agir Ağa'nın elini alarak sol göğsüne koydu. ''Bu yürek senin kanlı ellerini sevemez.'' Avjin, Agir Ağa'nın diğer elini de alarak karnına koydu. ''Bu karında hiçbir zaman Arslanoğlu aşiretinin tohumu olmayacak.'' Avjin,Agir Ağa'nın ellerini iterek bir adım daha atarak arada ki mesafeyi sıfıra indirgemişti. Parmak uçlarına yükselerek Agir Ağa'nın boyun girintisine nefesini bıraktı. ''Ve bu dudaklar tenine dokunmayacak. Yeminim olsun ki bu konağa gelin geleceğim ama hiçbir zaman senin gelinin olmayacağım. Seni sevmeyeceğim. Sana aşkla bakacağım gözlerim kör olsun. Sana söyleceğim sevgi sözcükleri dilimi lal yapsın. Seni seveceğim yürek yerin sökülüp çıksın daha iyi Agir Ağa. Şimdi de bana hangimiz yeminin arkasında durabilecek.''
...
''Ömrümün geri kalanını senden nefret ederek geçiricem bu konakta.''
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurmayın Yüreğime Pranga
Literatura FemininaTöre... Töre neydi? Töre yüzyıllardır sürdürülen bir gelenekti. Töre kandı,intikamdı Töre ölümdü. Töre davaydı. Töre ablasını öldüren çocukların temiz kalbiydi. BERDEL Göze göz,dişe diş, kana kan, cana can... Amed,Rıha ve Midyat Bu üç şehrin yüz...