Uzun bir nöbetin ardından Firuze evine gelerek kendini hemen duşa attı. Sıcak suyla birlikte tüm yorgunluğu giderken durulanıp çıktı. Üzerine rahat bir şeyler giyerken hemen yatağına geçip uyku moduna girdi.
''Misafirini böyle mi karşılıyorsun doktor hanım?" Mirza Ağa kollarını birbirine bağlamış yatak odasının kapısının pervazında yatak da uyku moduna giren Firuze'ye seslendi.
Gözlerini hızla açan Firuze kapının ordan gelen sese bakındı. Kapının pervazında kollarını bağlamış rahat bir tavırla dikiliyordu. Yattığı yatağından kalkarak Mirza Ağa'nın karşısına geçti. ''Ne yapıyorsun benim evimde?"
''Özledim.'' Mirza dalgayla karışık bir şekilde Firuze'yi özlediğini dile getiriyordu.
''Saçma sapan konuşmayın Mirza Bey çıkın hemen evimden.'' Firuze kendisiyle alay eden Ağa bozuntusunu evinde görmek istemiyordu.
''Doktor hanım her zaman karşıma çıkan sendin biraz da ben çıkayım dedim.'' Mirza kahve gibi sert ve keskin kokan Firuze'ye biraz daha yaklaştı.
''Çık evimden hemde hemen.'' Firuze kendine yaklaşan bu densiz Ağa'ya haddini bildirmek için elini kaldırdı.
''O tokat bir kere atılır doktor.'' Firuze'nin elini havada yakalayan Mirza kendine çekti. Nefesleri birbirine karışsa Firuze öfkeliydi.
''Bağırmam mı gerekiyor illa defolup gitmen için?'' Sırtı duvar ile buluşan Firuze'nin önünde Mirza Ağa vardı.
''Bağırırsan seni öperim doktor.''
Şaşkınlıktan gözleri sonuna kadar açılan Firuze üzerinde ki şaşkınlığı atmak için derin bir nefes aldı. ''Polis çağıracağım bu böyle olmayacak.''
Mirza karşısında telaşlanan Firuze'nin kahve gözlerine bakmak istesede itiniyla göz göze bakınmaktan kaçınan bir Firuze vardı. ''Önce beni geçmelisin telefonuna ulaşman için.''
''Sana güzellikle söyledim beni anlamadın. Anladığın dilden konuşmayı da çok iyi biliyorum.'' Firuze duvarda olan Mirza'nın kolunu sımsıkı tutarak belinin arkasına geçirdi ve kendisi de Mirza'nın arkasına hızla geçti.
''Beni şaşırtıyorsun doktor hanım.'' Mirza kolunu Firuze'den kurtararak arkasından kalan Firuze'nin kolundan tutarak kendine çekti. Dizi kırarak Firuze'yi dizlerinin üzerine yatırdı. ''Gökyüzünün mavisi ve en kıymetlisi.''
''Ne diyorsun be sen?'' Firuze korkuyordu artık bu adamdan. Başına gelebileceklerden oldukça korkuyordu. Arkadaşının söylediği sözleri aklına geldikçe içindeki korku bir sel gibi taşıyordu.
''Firuze...'' Mirza ismini öğrenmişti bu güzel doktor hanımın.
''Git.'' Korkudan titremeye başlayan Firuze her an baygınlık geçirebilirdi.
Ellerinin arasında titreyen bedeni kucakladı Mirza. Firuze'yi hemen yatağına bıraktı. ''Şimdilik gidiyorum ama bu demek değil ki bir daha karşılaşmayacağız.''
Gözleri kapanan Firuze Mirza'nın sözlerini yarısını duysada algılayamamıştı. Sonrasını da hatırlayamayacak kadar bilinci kapanmıştı.
...
Avjin elini kartal dövmesinden çekti. Bir adım geriye giderek Agir Ağa ile arasında ki mesafeyi açtı. ''Hayatta kimse temiz değil Agir Ağa herkesin karanlık yanı vardır.''
''Korkuyor musun?"
''Korkmuyorum.'' Avjin kenara bıraktığı havluları eline alarak banyoya girdi. Konuşmak bile istemediği bir adamla bir ömür nasıl geçerdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurmayın Yüreğime Pranga
Literatura FemininaTöre... Töre neydi? Töre yüzyıllardır sürdürülen bir gelenekti. Töre kandı,intikamdı Töre ölümdü. Töre davaydı. Töre ablasını öldüren çocukların temiz kalbiydi. BERDEL Göze göz,dişe diş, kana kan, cana can... Amed,Rıha ve Midyat Bu üç şehrin yüz...