34.Bölüm

10.3K 438 61
                                    

     

     Geçen saatler,günler,haftalarda Avjin odasından çıkmaz olmuştu. Sadece yemek yemek için iniyordu. Agir Ağa her sofraya inecekleri zaman kavgaları tüm konağı ayağa kaldırıyordu. Konak ahalisi her şeyin farkındaydı. Yemek masasında bunu oldukça belli ediyorlardı Avjin'e. Son zamanlarda GülAyşe'nin de konağa dönmesiyle iyice huzursuzdu Avjin bu konakta nefes alamıyordu. Hergün biraz daha eksiliyordu. Aldığı nefesler boğazında düğümleniyordu adeta.

''Avjin.''

Odaya gelen Agir Ağa etrafta Avjin'i göremeyince panikle terasa yürüdü. Avjin yine uzaklarda ki dağların ufuk çizgisine gözünü dikmiş inzivaya çekilerek duymuyordu kendisini. Agir  Ağa karısının son zamanlarda iyi olmadığını görebiliyordu ama daha ne yapabilirdi? Tüm ailesini tehdit etmişti kendi gözleri önünde. Amca oğlu Ciwan'ı öldüresiye dövüp hastanelik etmişti. Kız kardeşi GülAyşe'yi sırf Avjin'i rahatsız etmesin diye evlendirmekle tehdit etmişti. Avjin'in umrunda değildi tüm bunlar ailesinin  yaptıklarının bir özrü değildi maalesef ki.

Avjin'in omzuna dokunarak tekrardan seslendi. ''Avjin.''

''Agir geldiğini duymamışım.''

''Dalmışsın yine uzaklara.''

Avjin gözlerinden akmaya başlayan göz yaşlarına hakim olamayarak olduğu yere çöktü. ''Dayanamıyorum artık anlıyor musun?"

''Avjin senin için daha ne yapayım? Söyle bende onu yapayım. Gerekirse Mardin'i ateşe vereyim ama susma. Karşımda sen sustukça ben yaptıklarımın altında eziliyorum.'' Agir Ağa'da, Avjin'in önüne dizlerinin üzerine çökerek elleriyle yüzünü avuçları içine aldı. Siyah gözlerinden akan göz yaşlarını silmek istedi ama yapamadı. İçinde ki savaştan galip çıkmak zorundaydı zira. ''Artık susma Avjin. Bağır, çağır ve ya kır,dök ama böyle susma.''

''Agir...''

''Konuş hadi.''

''Ben hürriyetimi geri istiyorum. Boşanalım.'' Avjin bu konu üzerinde oldukça düşünmüştü gecelerce şimdi de düşüncesini karşısında ki kocası Agir'e söylemişti.

Beklemiyordu bu sözleri Agir Ağa, Avjin'den. Şerefsiz ağabeyi olacak Hewran yüzünden kendisiyle berdel ile evlenmeyi kabul etmişti şimdi ise boşanmak istediği söylüyordu. ''Avjin sen ne dediğinin farkında mısın? Biz normal bir evlilik yapmadık ki yapsaydık da yine boşamazdım. Öldürürler hem o şerefsiz ağabeyin olacak Hewran'ı hem de seni. Ölmek mi istiyorsun?"

''Ben zaten on iki yıl önce öldüm sadece bedenim toprağın altına girmiş olur.''

''Ölmüş bedenimin çiğnenmesi lazım senin öldürülmen için. Ayrıca boşanmayı kafandan at. Öyle bir şey olmayacak.''

''Anlamıyorsun bu konakta bu odada esirim ben.''

''Sen benim karımsın Avjin ve ben ölene kadar bu böyle kalacak.''

''Hayır ben bir kurbanım bacının canına karşılık benimki.''

''Avjin!...'' Ellerini Avjin'in yüzünden çekip kollarına getirdi ve sıktı. ''Sen benim karımsın. Aklındaki saçma sapan düşünceleri at.''

''Yapamıyorum anlasana beni be adam. Tükeniyorum.''

''Tek kurban sen değilsin bende kurbanım. Bana da sorulmadı evlenir misin bu kadınla diye? Bende tükeniyorum içten içe kendimi yakıyorum ama sen... Avjin ben seni yaktıkça sen bende ki ateşi söndürüyorsun.'' Agir Ağa ellerinden destek alarak ayağa kalktı. Daha fazla böyle gitmeyeceğini öngörebiliyordu. Avjin'in konuşmasına fırsat vermeyerek kolundan kaldırdı. Sıkıca tuttuğu kolu çekerek önce odanın içine girdi sonra da odadan dışarıya çıkarmıştı Avjin'i.

Vurmayın Yüreğime Pranga Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin