54. Bölüm

7.2K 310 75
                                    

      Kına gecesinden yorgunlukla dönen Avjin yatak odasına gelir gelmez kendini yatağa attı. Şu son birkaç günde yorucu geçen alış veriş serüveni bitmeden kına gecesi hemen gelmişti. Düğün sahibi olmak hiç de güzel değildi. Zorlukla yatakta doğrularak ayağında ki ayakkabılara uzandı. ''Elimi kaldıracak hâlim kalmamış.''

Avjin'in hemen arkasından odaya gelen Agir Ağa yatağın ortasında ayakkabılarını çıkarmaya çalışan karısına bakmaya başladı. Yorgunlukluktan elini kaldıracak güçü yoktu. ''Bekle.'' Agir Ağa  hızla adımlarla karısının yanına gelerek tek dizinin üzerine çöktü. Avjin'in sağ ayağını dizinin üzerine koyarak ayağındaki ayakkabıyı çıkardı.

''Agir!" Avjin şaşkınlıkla ayakkabısını çıkaran Agir Ağa'nın kehribar gözlerinin içine baktı.

''Günlerdir alış veriş diye çok yoruldun. Bırak da ayakkabılarını ben çıkarayım.''

Agir Ağa bu kez de Avjin'in sol ayağını dizine koyarak ayakkabısını çıkardı. Günlerdir bir oraya bir buraya koşan karısının yorgunluğunu az çok biliyordu. Ayağa kalkarak makyaj masanın üzerindeki makyaj temizleme suyunu açarak, makyaj çıkarma pamuğuna döktü. Yatağın ortasında öylece uzanan karısının yanına giderek yüzündeki makyajı temizlemeye başladı. ''Senin makyaj yapmaya ihtiyacın yok.''

''Bugün düğün olduğu için çok fazla yaptım.''

''Yapma ben seni kapatmaya çalıştığın  yüzündeki güneş lekelerinle seviyorum. Gözlerinin altındaki mor halkaları dünyaya değişmem.'' Agir bir yandan Avjin'in makyajını çıkarıyordu bir yandan da temizlediği yerleri öpüyordu. ''Pembe yanaklarına sürdüğün her ne bilmiyorum ama yapma. Böyle çok daha güzelsin.''

''Agir son birkaç günde bir şeyler mi hatırladın?"

Agir Ağa başını olumsuz anlamda iki yana salladı. Sevgisini dile getirmek için bir şeyler hatırlaması gerektiğini bilmiyordu. ''En son ki tartışmadan sonra hiçbir şey gelmedi.''

''Hatırlarsan eğer benimle paylaş.'' Avjin uzandığı yataktan doğrularak Agir Ağa'nın karşısına oturdu. Elinde ki pamuğu alarak komidinin üzerine bıraktı. Sırtını dönerek bedenini dikleştirdi. ''Saçlarımda ki tokalarıda çıkarır mısın?"

''Sen yeter ki iste.'' Agir Ağa elini hemen Avjin'in ipeksi saçlarına daldırarak içindeki siyah tel tokaları çıkarmaya başladı. Her bir tokayı aldığında Avjin'in kıvırcık uzamış olan siyah saçları dökülüyordu. Etrafa yayılan kokunun eşi benzeri yoktu. ''Bu koku Avjin beni çok fazla günaha  davet ediyor.'' Burnunu tamamen açtığı siyah saçlarına daldırarak derin nefesi içine çekti. ''Bu anın gerçekliğinden şüphe duyuyorum.''

''Sadece bu anı hissetsek olmaz mı?"

''Olur.'' Komidine uzanarak üzerinde ki tarağı eline aldı. Avjin'in canını yapmamaya dikkat ederek saçlarını taramaya başladı. Her bir tarayışda yayılan kokuda mest oluyordu. Bu an bitmesin istiyordu. Hep bu an da kalmak istiyordu. Kalbi tamamen Avjin'e aitti. Saçlarını taramayı bitirdiğinde ayağa kalkarak Avjin'i kucağına aldı. Odada ki banyoya doğru yürüdü. ''Benim için kapıyı açabilir misin?"

''Elbette.'' Avjin gülümseyerek kapıyı açtı. Kapıyı açar açmaz Agir Ağa banyoya girmişti. Kucağından kendisini küvetin yanında ki mermere bırakmıştı. Küvetin dolması için sıcak suyu açmıştı. Suyun dolamasını beklerken de Avjin'in üzerinde ki elbiseleri çıkarmaya başlamıştı.

Elleri elbisesinin arka fermuarını bulur bulmaz aşağı indirdi. Mavi elbiseyi Avjin'in omuzlarında aşağıya indirerek kollarından çıkardı. Beline kadar getirdiği elbiseyi bacaklarından çıkardı. Avjin'in üzerinde kalan son parçalarıda çıkardı. Tekrar kucağına alarak Avjin'i içi su dolu   küvetin içine oturttu. Eline gelen losyon köpüğü için su dolu olan küvetin içine sıktı.

Vurmayın Yüreğime Pranga Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin