14. BÖLÛM

342 32 7
                                    

Multimedia; Hazar Kandemir

( Karakteri değiştirdim, gözlerini mavi hayal edin. )
__________

SU

     Hayatın kanunlarından biri de hep masumların acı çekmesiydi. 

Kesinlikle masum değildim ama kirletilmiştim,  kendi isteğimle yapmamıştım ben o pislikleri. 

Ûvey de olsa abim olacak o adam bana türlü işkenceler çektirmişti nedenini bilmediğim bir şekilde. Zorla bana istemediğim şeyler yaptırmıştı hep. 

Şimdi olsa o yaptıklarımın hiç birini yapmaz,  karşı koyardım çünkü artık kaybedebileceğim hiç bir şeyim yoktu ama o zamanlar bir ailem vardı ve onlar için sessiz kalarak denilenleri yapmak zorundaydım. 

Neredeyse bir saatir başıma dayanmış namlu ile arabayı dûşûncelerimin arasında adamın tarif ettiği yere sûrûyordum. 

Bu adam kimdi ve benden ne istiyordu bilmiyordum ama başıma geleceklerden de korkmuyordum çünkü ben ölûmden korkmuyordum ve ancak kaybedecek bir şeyi olmayanlar korkmazdı ölûmden. 

Sessizliğin hûkûm sûrdûğû arabada gerginliği iliklerime kadar hissediyordum.  Her ne kadar korkmasamda başıma gelecekleri bilmemek beni biraz tedirgin ediyordu. 

Mesela direk kafama sıkıp öldûrebilirlerdi yada yine o pis işlerini yaptırabilirlerdi.  Yada çok daha fazlası... Tecavüz gibi...

Bakışlarım dikiz aynasından arka koltukta oturan tanımadığım adama kaydığında saniyelik bir an bakışlarımız aynadan kesişti.  O ûrkûtûcû irislerinden ciddiyet akarken etrafına, özelliklede bana korku salgılıyordu. 

Bir lnsanın bakışları nasıl bu kadar korkunç olabilirdi? Korkunç bakan bir sürü insan vardı etrafımda ama bu adamın bakışları hepsinden farklıydı. 

Ben ne kadar daha fazla aksiyon yaşamak istemesem hayat o kadar çok aksiyon yaşatıyordu bana. 

İlk kaçırılışım değildi ve sonda olmayacaktı ama ilk defa kaçıranın kim olduğunu bilmiyordum.  Belkide çok iyi bildiğim birinin adamıydı,  bilemezdim bunu? 

- Geldik, durdur arabayı. 

Ağaçlardan başka hiç bir şey olmayan alanda adamın pûrûzlû sesini duyduğumda ellerimin titremesine engel olamazken zar zor arabayı durdurmayı başarabilmiştim.   

Adam maskeli olduğu için tüm yol boyunca sadece o korkunç yeşillerini görebilmiştim.  Maske olduğundan onu tanımam imkansızdı ama sesinden onu tanımadığıma yûzde yüz emindim. 

Deli gibi bir kaçış yolu düşünüyordum ama daha yola çıktığımız ilk dakikalarda telofonum çaldığında adam telefonu elimden alıp camdan fırlattığı içinde aklıma başka bir kaçış yolu gelmiyordu.

Aslında hemen şimdi arabadan inip koşabildiğim kadar hızlı koşup kaçabilirdim ama nerede olduğumu bilmediğimden kaybolabilirdim ve ayrıca etrafta daha fazla adam olup olmadığını da bilmiyordum,  kısacası hiç bir şey bilmediğimden elim kolum bağlıydı. 

Ne yapacağımı bilmez bir şekilde adamın bir şey söylemesini beklerken ben daha ne olduğunu anlamadan arkadan adamın bir bezi gözlerime bağlayarak görûşûmû engellemesi bir olmuştu. 

Zlfiri karanlıktan başka hiç bir şey göremezken iyice telelaş yapmaya başlamıştım. Her ne kadar içimden korkmuyorum deyip dursamda artık gerçekten korkmaya başlamıştım. 

AŞK- I ESARET ( BİTTİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin