SU
Hayatımın bu yaşına kadar her zaman yaşamak istemediğim iğrenç şeyler yaşadım ve hiç birinde bana destek olacak, yardım edecek bir kişi bile olmadı.
Bir Allah' ın kulu bile bir derdimin olduğunu anlamadı yada en azından sormadı bile.
Her zaman, her sorunla kendim savaşmak zorunda kaldım ve çoğu kez bu acımasız hayata karşı yenildim, her seferinde daha da dibe batarken o baktığım bataklıklardan hep yine tek başıma çıkmak zorunda kaldım.
Çıkmayı hep başardım lakin her seferinde daha da çok dibe batarken daha da pis çamurlar, pislikler bulaştı bedenime ve ruhuma, her seferinde yeni bir gûnahı ûstlenmek zorunda kaldım. Hiç bir zaman öyle bembeyaz bir hayatım olmadı işte benim.
Artık o kadar yorulmuştum ki bu hayattan; acı vermeden, bu yaptıklarını yapmadan direk biri öldûrsûn de kurtulayım istiyordum ama bana böyle kolay bir ölümü bile çok görûyorlardı.
Birazdan bu Hazar denen adam bana tecavüz edecekti ve belki de sonrasında öldûresiye döverek komalık edecekti ama bu bile artık umrumda değildi.
Zaten bedenimde ve ruhumda iğrenç insanların yeteri kadar pis izleri olduğundan artık buna alışmıştım.
Birazdan yaşayacağım bir ilkti hayatımda ama ne fark ederdi ki? Zaten temiz olmayan ruhumu daha da çok kirleteceklerdi... Nasıl olduğunun bir önemi yoktu, önemli olan kirletecek olmaları, bedenimde ve ruhumda pis izlerini bırakacak olmalarıydı.
Hazar o geniş beton alanın bir kapısından içeri soktuğu yatak odasında beni yatağa ittirirken üzerinde ki ceketi çıkarak ûzerime gelmeye başlamıştı.
Ne kadar çırpınsamda gûcûm yetmiyordu. Ben çırpındıkça canımı yakmaktan çekinmediğinden artık mücadele etmeyide bırakmıştım, çabalamamın bir işe yaramayacağını anlayarak pes etmiştim. Birazdan hayatımda ki en korkunç seyi yaşayacaktım ve tek dileğim kalbimin şuracıkta atmayı bırakmasıydı.
Hazar' ın pis dudaklarını boynumda hissettiğim an elimde olmadan refleks olarak gözlerimde kapanmıştı.
Ne oluyordu bana? Ben bu değildim, her ne yaşarsam yaşayayım hiç bir zaman boyun eğip olacaklara razı gelen biri olmamıştım. Şimdi ne değişmişti de bu kadar erken pes etmiştim. Güçlü olarak bunu atlatıp arkasından gelecek olan daha sert bir dalgaya karşı dim dik ayakta olmalıydım.
Her defasında atlattığım olayın sonrasında daha sert bir dalga ile karşı karşıya kalacağımı biliyordum hep ve her zaman güçlü olduğum gibi şimdi de güçlü olmalıydım, bu kadar erken pes etmek bana yakışmıyordu.
Kalan son enerjimide kullanarak Hazar' ı itmeye çalıştığımda artık yanaklarımdan sûzûlen yaşlarada engel olamıyordum. Yaşadığım olaya değilde bu kadar korkaklaşmama, çabucak pes etmeme ağlıyordum.
Var gûcûmle gözlerim kapalı bir şekilde çırpınmaya devam ederken ûzerimde ki baskının kaybolduğunu hissettiğimde elleriminde halsizce iki yanıma dûştûğû sıra da bu küçük sayılabilecek odada sadece benim hıçkırıklarım ve gelen yumruk sesleri yankılanmaya başlamıştı.
Bir kaç dakika daha yaşadıklarımın şokuyla kendime gelemezken öylece haraketsiz blr şekilde yatmaya devam ettim.
Sık nefes alış verişlerimin arasında gûcûmû topladığımı hissettiğimde yavaşça gözlerimi araladığım an karşılaştığım manzara adeta nutkumun tutulmasına meden oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK- I ESARET ( BİTTİ )
Ficción GeneralHayatın kurban olarak seçip yaşamı boyunca ona daima acı çektirdiği bir kız üzerine devrilen enkazların altında herşeye rağmen nefes almaya devam edebilmek adına savaşır çünkü onu hayata bağlayan bir nedeni vardır lakin elinden her şeyini, yaşama...