ZAMANSIZ SEVGİ

25.AŞKIN ÖNÜNDEKİ GURUR

Chase Atlantic- Heaven and back

Motive- Takip

Oy vermeyi unutmayın lütfen, iyi okumalar!💜

Kapalı gözlerimin üzerinde hissettiğim ağırlık, bilincimin yerine geldiğini hatırlatan bir unsur gibi zihnimi dürterken kaslarım hafifçe çatıldı.

Düzenli soluklarım az önce derin bir uykudan uyandığımı hatırlatır gibi düzensizleşmeye başlarken ağırca aralandı gözlerim.

İçimde nedenini anlayamadığım bir huzursuzluk baş gösterdiğinde, gözlerimi tamamen araladım. Birkaç saniye boyunca nerede olduğumu kavramakta zorlanırken, etrafımı saran karanlık o huzursuzluğu anında silerek endişeye doğru evrildi. Hızla etrafıma bakınarak yerimi anlamaya çalıştım ancak öyle bir siyahlığa bürünmüştü her yer, kör bir karanlıktı gördüğüm tek şey.

Giderek hızlanan soluklarım kulaklarımda basınçlı bir sese neden olurken, kendi kalp atışlarımı duymaya başladım.

Parmaklarım boğazıma doğru uzanarak beni daraltan hislerden uzaklaştırmak adına uğraş vermeye niyetlenirken, aniden elimi kavrayan başka parmakların varlığıyla ne ara yatar konuma geldiğimi anlamadığım bedenim hızla doğruldu.

Elimi tutan elin baskısı giderek artarken, kuruyan boğazıma rağmen aralandı dudaklarım.

"Algan?" Fısıltım damağımda acı bir tat bırakırken kendi sesim kulaklarıma yabancı geldi bir an için.

Herhangi bir yanıt gelmesiyle endişem daha da artmaya başladığında ayağa kalkmak için hareketlenmiştim ki elimi kavrayan el izin vermedi buna. Tenimin üzerinde ağırca gezinen el, kaşlarımın derince çatılmasına neden olurken bir kez daha seslendim.

"Algan... Sen misin? Korkuyorum." Son kelimem tamamen kısık bir soluk gibi dudaklarımdan döküldüğünde, parmaklarımın ani bir hızla geriye doğru yatırılması ve kırılacak kadar büyük, baskın bir güçle geriye doğru yatırılması aralanan dudaklarımdan bir bağırış koparacaktı.

Fakat bu çığlık daha benden dökülmeden boğazıma sarılan bir diğer el susmama, ani bir hızla soluğumun kesilmesine neden oldu.

Varlığını göremediğim bedenin soluklarını yüzümde hissedecek kadar yakınıma girdiğini kavradığımda, boğuk yabancı sesi doldu kulağıma.

"Bir başlangıç, bir bitiş..." Boğazıma sarılan elinin kestiği soluğum sonucu bedenim bir soluk için kıvranmaya başladığında, sözleri ni anlayabilecek gücüm dahi kalmamıştı.

Üzerimde altından kalmayacağım kadar büyük bir ağırlık hissederken, yeniden konuştu. "Bu hayat, bu boyut... Burası, bu yeni dünya senin için yeni bir başlangıç. Ama elbette bir bitişi olacak ve o son, bir soluk kadar yakınında." Baskın kelimelerine ek parmaklarının baskısı da artmaya başladığında kalp gibi atan damarlımın tenimi yarıp geçeceğini düşündüm o an.

Kulağıma vuran solukları daha da yakınıma yaklaştığını anlamama neden olurken, irileşen gözlerimin gerisinde zihnimin algıladığı tek şey birazdan nerede olduğumu bilmediğim bu yerde canımı vereceğimdi.

"Eminim ki aileni özlemişsindir Hera."

Kısık sesli gülüşü kanımı damarlarımda dondurdu.

"Bir mezar daha kaz ellerinle. Ama ne abin için ne de Algan için... Hedef değişti, amaç değişti."

Sesinden dibime kadar giren bedenin bir erkek olduğunu kavrarken, dudaklarını hemen kulağımın aşağısında hissetmek midemde büyük bir bulantı duymama neden oldu.