Uzun ve yorucu kapışmanın ardından kazanan kızlar takımı olmuştu. Sevinç çığlıklarımız mahallenin öbür başından duyulmuştur eminim. Açık konuşmak gerekirse hiç hilesiz kazandık sayılmaz, Irmak her bulduğu fırsatta Fırat abinin sırtına atlarken, Hazal abla sürekli konuşup laf sokarak abimin dikkatini ciddi oranda dağıtmıştı. Ben mi? Ben bir kaç kişiyi çelmelemiş olabilirim. Tamamen tesadüfi! Sonuç... Kızlar kazandı ve şimdi vıcık vıcık bir aşk filminin ortasındaydık. Biz kızlarda seçimimizden pek hoşnut sayılmazdı, üçümüzde bir aksiyon filmini kesinlikle tercih ederdik ama buradaki amaç erkekleri usandırıp kaybettiklerini zerrelerine kadar hissettirmekti. Orta sıralardan birinde sırasıyla ben, abim, Hazal abla, Fırat abi, Irmak ve Fatih olarak oturuyorduk. Konumlar böyleyken kendimi pek Fatih'le sinemaya gitmiş gibi hissetmiyordum doğrusu. Bu durum neticesinde zaten bunaltan film çekilmez gelmişti. Film bitip jenerik akarken hepimiz daldığımız uykudan uyandık. Olabildiğimiz kadar hızlı şekilde salondan çıktık. Filmle alakalı soru sorulsa cevap veremeyecek olan benim yanım sıra Hazal abla filmle ilgili gayet ilgili yorumlarda bulunuyordu. Sıkılmış olduğunu düşünmüştüm ama oldukça dikkat kesilmiş gibiydi.
AVM koridorlarını arşınlarken ilk yakınan Fatih oldu. "Ne anladık şimdi bu vıcık vıcık aşk filmini izlerken?" Onu Hazal abla cevapladı. "Of Fatih ruhsuz musun anlamıyorum ki? Kadın aşkından vazgeçmedi işte. Gerçi sizin türünüz vazgeçmemek ne demek pek bilmez. Öylece çeker gider, arkasına bile bakmaz, bir arayıp sormaz." Hazal ablanın filmden çıkardığı yorumları bu kadar iğneleyici bulan sadece ben miyim? Ayrıca abimden de beklemediğim ataklar gelmeye başladı.
"O kadının vazgeçmek için bir sebebi yoktu. Sevdiğinin yanında kalmak onun için kolaydı. Herkes için o kadar kolay olmuyor Hazal Hanım."
"Seven insan bir yolunu bulur. Ayrıca ben illa yanında olsun demiyorum ki mesafeler varken de aşk yaşanabilir. Hem de dibine kadar."
"Mesafeler varken aşk yaşamak? Ben sevdiğim bir ah dediğinde yetişemeyeceksem ne anlarım o aştan."
"Tasalanma sen direk aşktan anlamazsın zaten."
"Konu hala film mi?" Soluksuz dinlediğimiz atışma için hepimiz içimizden aynı soruyu soruyorduk fakat sesli dillendiren ilk kişi Irmak olmuştu.
"Tabi ki film başka ne olacak?!" Fırat abi biraz gerildi mi bana mı öyle geldi?
"Hazal sen benle gel de eve geçmeden yiyecek bir şeyler alalım." Abim Hazal ablayı kolundan tutup uzaklaştırırken arkalarından bakakaldık. Son duyduğumuz cümleler yine Hazal ablanın iğneleyici cümleleriydi. "Sen doymamış mıydın Ali? Yediğin laflardan diyorum."
"Ne dönüyor burada ya?" diye dillendirdim aklımda ki soruyu. "Bir şey döndüğü yok abicim. Onlar çocukluğundan beri böyle işte atışır dururlar, bilmiyorsun sanki." diyerek olayın üstünü örtmeye çalıştı Fırat abi. Bende Irmak'ın koluna girip bir iki adım hızlandırdım. Fatih ve Fırat abiyle aramıza yeterince mesafe koyunca Irmak'la aklımdan geçenleri tartışmak için tam ağzımı açmıştım ki o benden önce davrandı. "Bunlar bizden bir şey saklıyor ve bu her neyse Fırat abide bunu biliyor." Hemen onu onayladım. "Aynen öyle! Acaba Fatih- yani abin biliyor mudur?"
Kendi iç sesimle o kadar Fatih'i tartışıyorum ki insanların yanında abi demeye kendimi nasıl alıştıracağım merak konusu. Irmak arkasına bakındı, bende aynını yaptım. Fatih ve Fırat abi ciddi bir şeylerden konuşuyor gibiydiler. "Kesin biliyor!" dedi Irmak ve devam etti. "Baksana ne kadar ciddi ciddi konuşuyorlar. Zaten bunlar birbirlerinden hiç bir şey saklamaz da Hazal abla bizden neden saklıyor bu olay her neyse? Akşam ben abimi sıkıştırırım, böyle başının etini yerim o anlatmak zorunda kalır. O da olmadı Fırat abiye giderim, o bana dayanamaz kesin anlatır." Güzel bir plan olabilirdi ama içimdeki sıkıntıyı da görmezden gelemedim. "Tamam iyi diyorsun da böylede özel hayatlarına burnumuzu sokmak gibi oluyor." Irmak ellerini teslim olurcasına kaldırdı. "Tatlım ben meraklı bir insanım ama özel hayata burnumu sokmayı da pek sevmem orası da doğru bir bakıma. Abi senin abin, bir arada oturduğumuz ilk fırsatta açıkça sorarız o zaman, anlatmak isterlerse anlatırlar." Bu daha ılımlı bir plan gibi gelince onayladım. "Öyle yapalım madem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ÇIKMAZI
General FictionYıllar geçti ama biricik annemizin yeri bir türlü dolmak bilmedi. Acımızı da yanımıza alıp bambaşka bir şehire geldik. Peki yıllar sonra her şeyin başladığı yere dönmeye karar verirsek: KEMER Mahallesine.. Kardeşliğin, dostluğun, ailenin, en önemli...