AŞK ÇIKMAZI

PLANLI PROGRAMLI

"Bunu benden sakladığına inanamıyorum abi!" Abim beni karşısında görünce şok olma sırası ona geçmişti. Ne diyeceğini şaşırmış bir halde yüzüme bakıyordu. Nasıl olmuştu da abimin bu yarasını görememiştim diye en çok kendime kızgındım aslında.

"Seray, gel otur abicim." Fırat abi beni kolumdan tutup oturttu yanına. Fatih de abimin yanına oturmuştu. "Siz biliyordunuz değil mi?" Fırat abi ve Fatih'e hitaben sorduğum soruyu ikisi de başını sallayarak onayladı." Sonraki sorum abimeydi. "Bana neden söylemedin abi? Demek o yüzden Kemer mevzusu ortaya çıktığından beri bu kadar dalgınsın." Abim ellerini çaresizce iki yana açtı.  "Neden söyleyeyim ki abicim, zaten bir yol aldırabildiğim yok."

"Ne zamandır var bu ilişki?" Aklımda dolaşan bir sürü soru vardı, bir yerden başladım sormaya. Abim de hiç ikiletmeden yanıtladı. "Çocukluğumuzdan beri aşığım ona. Onunda beni sevdiğini lisenin ilk yılında öğrendim. Fırat'la ilk defa kavga etmiştik hatırlarsın sen çok ağlamıştın bizim kavga etmemize." Bu cümleyi kurması onun yüzünü güldürürken benimde gülümsememi sağladı. Gerçekten çok üzülmüştüm iki abim ilk defa kavga etmişlerdi. Demek sebebi abimin Hazal ablaya aşık olmasıydı. Demek ki Fırat abi çok kızmıştı bu olaya. Bunu düşünürken istemsizce Fırat abiye baktım. Fırat abide cevap verme gereği duymuştu herhalde. "Başta çok kızmıştım Ali'ye. Nasıl olurda kardeşin dediğin adamın kardeşine yan gözle bakarsın dedim. Sonra Ali'de Hazal'da beni aşklarına inandırmayı başardılar. Zamanla daha çok anladım Ali'yi haksızlık etmişim ona zamanında. Sonuçta Hazal'ı emanet etmek için daha çok güveneceğim başka biri yoktu."

Fırat abi çok dertli anlatmıştı sanki o anları tekrar yaşamış abimi gerçekten hissetmişti. Uzun süre masaya dalmıştı bakışları daha sonra paketini çıkarıp bir sigara yaktı. Fırat abi arada böyle kaçamak sigara içerdi eskiden de, hala bu alışkanlığını sürdürmesi garibime gitti. Derken masadaki pakete Fatih uzandı ve o da bir dal çıkarıp yaktı. Buraya geleli haftalar olmuştu ve sigara içtiğini ilk defa görüyordum, demek o da Fırat abi gibi arada kaçamak yapıyordu.

Bense bulunduğum ortamı konuyu unutup Fatih'i izlemeye dalmıştım. Bu hataya nasıl düştüğümün farkında bile değilken bunu fark eden tek kişi Fırat abi olsa gerekti ki beni bu transtan çıkaran o oldu. "Ali devam etsene anlatmaya oğlum kız seni bekliyor." Bu cümleyle direk Fırat abiye baktım. Oysa bana haylaz haylaz bakıyordu. Kesin anlamıştı beni kesin. Utançtan gerçekten bayılabilirim. Abimin sesiyle kızaran yüzüm ona döndü ve dinlemeye devam ettim.  "Sonra en büyük destekçimiz oldu Fırat, bizde Hazal'la çok güzel bir ilişkiye başladık. Ama sonra olanlar oldu. Annem öldü bende acısını Hazal'dan çıkardım. O yanımda olmaya çalıştıkça ben onu erteledim. Size yetemem sandım Seray. Hata ettim ve gitmeyi düşündüğümüzü Hazal'a söylemedim. Mahalleliden duymuş, geldi yalvardı gitmeyeyim diye ama biz kararı vermiştik. Ben mesafe varken yapamam dedim bıraktım arkamda Hazal'ı. Orada öylece ayrıldım Hazal'dan."

"Hıyarlık ettin." Fırat abi, iğneledi abimi. Abimse öylece kabul etti. "Ettim. Orada zaman geçtikçe çok pişmanlık duydum. Birkaç kere yazmak istedim Hazal'a ama sonra Fırat'tan Hazal'ın iyi haberlerini alınca mutlu olduğunu hatta başka biriyle görüştüğünü duyunca vazgeçtim."

"Bu yüzden mi hayatına kimseyi almadın?" Abim tespitimi onaylarca kafa salladı, bende tespitlerime devam ettim. "Çünkü hep onu sevdin." Abim bunu da aynı şekilde onaylayınca daha fazla dayanamadım ve yanına gidip ona sıkıca sarıldım. Aynı zamanda kendimi suçlamaya devam ettim. "Nasıl olur da bu kadar acı çektiğini görmem, nasıl olur da anlamam?"

Üstelik bir keresinde abimin nevresimlerini değişirken yastığının altında Fırat abi, Hazal abla ve abimin bir fotoğrafını bulmuştum ama tabi eski arkadaşlarını özledi diye düşünmüştüm. Demek özlediği aşkıydı.