2.Bölüm

1.8K 102 35
                                    

JUNGKOOK'TAN

Kapıyı tıklatarak odaya girdim.

- Otur Jungkook.

Masasının önündeki koltuklardan birine oturdum. Ona döndüğümde, ellerini masanın üzerinde kenetlenmiş bana bakıyordu.

- Jungkook, Eun Mi ile uğraşmazsan o da seninle uğraşmaz. Onu kendi haline bırak.

Demesiyle sinir kat sayım son raddeye ulaştı.

- Ne demek kendi haline bırak?! Öğrenci ise öğrenciliğini bilecek! Daha üniformasını bile giyinmiyorken senin bana dediğin şeye bak Namjoon!

Namjoon kaşlarını çatarak sinirle bana döndü:

- Sana onu kendi haline bırak dedim! Sorgula demedim! Hiçbir şey bildiğin yok! Konuşma hakkı sana düşmez. Bir şey denmesi gerekseydi ben zaten söylerdim Jungkook! İşime karışma!

Anlamıyorum. Bu kadar serbest bırakılması hiç doğru değil. Neydi bunun sebebi? Kapının çalmasıyla o tarafa döndük. İçeri genç bir çocuk girdi. Benim yaşlarımda.

- Hoşgeldin Jimin. Bir sıkıntı yoktur umarım.

Adı Jimin olan çocuk gülümsedi ve:

- Yok. Bir terslik var mı diye bakmaya gelmiştim. Benim ki sabah annemlerden dolayı bakmaya tenezzül bile etmeyip çıkınca merak ettim. Hem onu da görmek istedim. Bu sıralar daha bir içine kapanık hale geldi.

Dedi. Namjoon gülerek başını 'anladım' dermiş gibi salladı.

- Çağırtayım onu. Bir konuşun istersen.

Jimin'de 'olur' diyerek onayladı. Nöbetçi öğrenci odaya girince:

- Oğlum, Eun'u çağır gelsin.

Demesiyle kaşlarımı çatıp karşımda oturan adama baktım. Sevgilisi miydi? Benim ki derken onu mu kast etmişti? Aynı evde mi kalıyorlardı? Onu görünce sevinir miydi? Banane ya! Neden sorguluyorum ki?

- Ha bu arada, bu yeni matematik öğretmenimiz Jeon Jungkook. Aynı zamanda Eun'un sınıf öğretmeni.

Namjoon'a döz devirdim. Jimin gülümseyerek elini uzattı. Uzattığı elini sıktım.

- Merhaba Bay Jeon. Ben-

Demesine kalmadan kapı çalmıştı. Ve içeri siyahlar içindeki Eun girmişti.
Elleri cebinde, kafası yere eğikti.

- Buyurun Bay Kim.

Hala bakmıyordu. Şapkasından dolayı da yüzü görünmüyordu. Jimin gülümseyerek yavaşça ayağa kalktı. Yanina yaklaşarak yumuşak sesiyle konuştu.

- Eun?

Eun hızla kafasını kaldırdı. Kaşlarını çattı. Ben sevgilisini görünce mutlu olur sandım. Bu kız gülümsemez mi hiç?

- Neden geldin?

Diyen Eun'a göz devirerek bakmıştı Jimin.

- İnsan abisini görünce boynuna atlar. Bu 'neden geldin' diyor. Gerizekalı.

Diyip kafasına hafifçe vurdu. Abi mi? Ne yani bu Eun'un abisi miydi?

- Niye geldin?

Diye ısrarla soran Eun'la, Jimin'in gülen yüzü dolmuştu. Hayır, bu kadarı fazlaydı.

- Abim seni düşünüp geliyor. Sen ısrarla 'neden geldin' diye sorguluyorsun. Biraz da olsa gülümseyip, yumuşak davranamaz mısın?

Diye sorduğumda Jimin burukça gelümsedi. Eun ise burnundan soluyarak yumruk yaptığı elini kapıya geçirip odadan çıktı.

MY TEACHER BAY JEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin