38.Bölüm

484 35 21
                                    

EUN Mİ'DEN

Elimde çevirip durduğum telefonu, yatağa koyup, sırt üstü uzandım.

Odasına girdi gireli bir kez bile çıkmamıştı. Kapısınıda kilitlemişti. Dediği tek şey' Eun git' olmuştu. Üzülmüştü belki ama beni de anlaması lazımdı. Ben sevgi nedir bilmezdim. Ve ilerde annem gibi olurum diye korkuyordum. Benim açımdanda bakması lazımdı. Kendi açısından baktığı zaman beni tabiki de anlayamazdı. Ona göre sıkıntı yoktu. Ama benim korkularım vardı.

Evet. Gerizekalı olan ben her şeyden korkuyordum. Ama elimde olan bir şey değildi. Bana kalsa onunla bir ilişkiyede başlamazdım.

Yakındı. Bu dünyadan gitmem çok yakındı. Üzülecekti. Ama buna rağmen yanımdaydı.

Gitmem yakınken, neden anne olmama bu kadar takmıştı?

~~~~~~~~~~~

Yaklaşık yarım saattir çıka gelen ağrıyla yatakta cebelleşiyordum resmen. Ayağa kalkamayacak kadar kötüydüm. Gözlerim kararıyor başım dönüyordu. Kalbimin atışını saymıyorum bile. İlacımı içmiştim oysaki.

Dayanabilirdim...

Ayağa kalkıp, sırt çantamın olduğu yere gittim. Ön gözünden ilacımı alıp, odadan çıktım. Mutfağa gidip, suyu doldurdum. Gözüm iyice kararmaya başladığında ellerimi tezgaha dayadım. Nefes almam zorlaşırken, elimin çarptığı bardakla birlikte, bedenim yerle buluşmuştu...

JUNGKOOK'TAN

Mutfaktan gelen sesle hızla yataktan kalkıp, odadan çıktım. İçeri girdiğimde Eun'un bayıldığını gördüm. Koşarak yanına gidip yüzünü ellerimin arasına aldım.

- Eun. Uyan güzelim. Eun! Kendine gel!

Camlara dikkat ederek kucağıma aldım. Odasına getirdiğimde korkarak nabzını kontrol ettim.

- Oh. Normal.

Derince nefes verip, yorganı katladım. Ayaklarını yorganın üzerine koyup yüksek durmasını sağladım. Eşofmanının ipini açıp gevşettim. İçerinin havalanması için camı açtım. Bileğindeki lastiği alıp saçlarını topladım. Yanına oturup elini tuttum.

Neden bayılmıştı? Saatler önce bir şeyi yoktu.

'Aort yetmezliği. Eun'da aort yetmezliği var Jungkook.'

Jimin'in söylediği şeyi hatırladığımda bir küfür savurup, ayağa kalktım. Mutfağa geri gittiğimde tezgahın üzerindeki ilacı gördüm.

Ağrısı vardı...

Bana neden söylememişti?! Her şeyi neden tek başına halletmeye çalışıyordu?!

Sıkıntıyla nefes verip, kırılan bardağı toplamaya başladım. Orayı temizledikten sonra geri yanına gittim.

Hala baygındı. Bu endişelenmemi sağlamaktan başka bir işe yaramıyordu.

Korkuyordum...

JİMİN'DEN

- Bay Park. Bay Lee başka bir iş teklifi almış ve bunun için bizimle olan işini iptal etmiş.

Kaşlarımı hafifçe kaldırarak babama baktım. Gerçi. Baba denir mi, orası tartışılır ya.

- N..ne demek başka bir teklif aldı?

- Bay Gim bizim sunduğumuzdan daha iyi bir teklif sunmuş. O da kabul etmiş.

Yalandan gülümsedim.

MY TEACHER BAY JEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin