JUNGKOOK'TAN
11 Kasım 2007
Ben Eun Mi. Yedi yaşındayım. Ve ileriye dönük çokça büyük hayallerim var. Beyaz rengini çok severim ve doktor olmak en büyük hayalim. İnsanları kurtarmak, onları iyileştirmeyi çok istiyorum. Çünkü onların çocukları olabilir ve annesini ve babasını kaybederlerse üzülebilirler. Sonra bir de bir köpeğim olsun istiyorum. Böyle bembeyaz tüyleri olan küçük bir tatlış köpek. Bir de abimle birlikte koskoca bir gün geçirmek istiyorum. Ama bu maalesef mümkün olmuyor. Çünkü farklı okullara gidiyorduk ve hafta sonu ödevlerimizi yapıyoruz. Olsun. Belki ilerde olur. Hani sevdiğim renk beyaz ya. O yüzden gelinlere çok özeniyorum. Çünkü onlar çok güzel oluyorlar. Ama abim beni kimseye vermeyeceğini söylüyor. Kkk. O cidden çok kıskanç.
Cidden en sevdiği renk beyazken nasıl siyahlara bürünmüştü. Ve bu yazdıkları... Bir çocuğa göre harika hayallerdi. Gelinlere özeniyordu...
Ve yazısı harikaydı. Diğer sayfaya geçtim vakit kaybetmeden.
24 Mart 2008
Bugün akıl alır şeyler olmadı ki. Ev berbattı. Oldukça berbat... Annem stajdaydı ve abimle babam uyuyordu. Anneme üzülmüştüm, nasıl her şeye yetişsin ki? O yüzden mutfağı ve evi temizledim. Annemin tariflerine bakarak çok güzel yemek yaptım. Hatta camları bile sildim. Tertemiz oldular.
NE?!
Sonra babam uyandığında artık evin işlerini yapabileceğimi en ufak hatamda mazeret kabul etmeyeceğini söyledi. Artık evin annesi ben miydim? Ne demek istedi ki?
Bu kız. Cidden. Küçücük çocuğa nasıl böyle bir şey yaptırabilir?
Çatık kaşlarımla diğer sayfaya geçtim. Kan lekeleri olan sayfaya...
31 Mart 2008
Babam beni dövdü. Evet. Önceden dersimi yapamadığım için tokat atmıştı. Ama beni hiç dövmemişti. Dudağım kanıyor. Ve abim iyileşeceğini söyledi. Canım çok acıdı. Oysaki sadece ünitenin kenarında kalan tozları almayı unutmuştum. Ama babalar böyle yapıyor sanırım. Bilmiyorum ki. O bana hiç gülümsemedi. Onu hiç gülerken görmedim. Gerçek babalarda öyle midir?
Cidden inanamıyordum artık. Nasıl bir saçmalıktı bu?!
08 Temmuz 2008
Bugün hastanedeydim. Babam karnıma ayağıyla vurduğu için ağzımdan kan gelmişti.
Daha fazla bakamazdım. Hızla birlaç sayfa atladım.
27 Eylül 2009
Başımı vurdum. Hemde orta sehpanın kenarına. Komik. Acıyordu ama geçerdi herhalde. Ya da. Ne bileyim geçerdi herhalde.
Sinirle okumadan diğer sayfalara atladım.
26 Ekim 2010
Doğum günüm. Evet bugün doğum günüm. Ama bir tek abimin, Jin'in, Eun woo'nun ve Dragon'un aklına gelmişti. Sevmediklerini anlayabiliyordum. Ancak ağzında 'doğum günün kutlu olsun' diye gevelese bile yeterdi. Ne önemi vardı ki?
19 Aralık 2010
Cidden neden böyle iğrenç davranmak zorundaydı bu adam. Baba bile demiyordum artık ona. Bir yıldır baba demiyordum. Normal babalar böyle davranmazdı! Çocuğuna neden bunları yaşatırdı ki bir insan?
26 Nisan 2011
Artık bunları kaldırabilir miyim emin değilim. Canım çok yanıyor. Bu normal mi? Veya annemin sadece kremleri odama fırlatıp, gitmesi? Hangisiydi normal olan? Aklımı yitirmeme ramak kaldı, cidden. Komik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY TEACHER BAY JEON
FanfictionSenin karanlığına ışık tutma görevine geldim. Görevimi tamamlamama izin verir misin? ~~~~~~~~~~ Gerçekte koruyamadığımızı, hikayede korusak adil olur mu?