27.Bölüm

513 42 40
                                    

EUN Mİ'DEN

Kimdi bu? Kimdi? Kimdi?!

Bunu okumamaları lazımdı. Bu defterin gizli kalması lazımdı. Kim, nasıl bulmuştu bunu?! Abim olamaz. Abimin yazısını adım gibi bilirim. Peki kimdi bu?

Yanımda duran telefonumu alıp, Haneul'ü aradım.

- Efendim güzeller güzelim?

- Haneul. Geldiğinizde ben uyurken çocuklardan biri ya da sen. Odama girdiniz mi?

- Hayır kuzum. Sen banyoya girdiğinde Taehyung 'su sesi duydum' dedi. Ondan sonra birlikte indiniz zaten.

Derin bir nefes verdim.

- Tamam. Teşekkür ederim.

- Bir şey değil de. Önemli bir şey olmadı değil mi?

- Yok. Yok. Sıkıntı yok. Hadi yarın görüşürüz.

Dememle kapatmam bir olmuştu. Kimdi bu gerizekalı?! Kimdi?! Defteri açıp yazıyı tekrar tekrar okudum. Tamam. Güzel yazmıştı. Yalan yok. Ama kim yazmıştı? Nasıl deftere izinsiz dokunurdu? Aklım almıyordu.

Sinirle defteri kapayıp yerine koydum. Yatağıma geri uzanıp, gözlerimi kapattım.

O kişiyi, bulacaktım...

~~~~~~~~~~~

- Bugün senden kurtulacağız. Cesedini bile bulamayacaklar. İşte bunun için mutluyum.

Umutla gülümseyip, dolu gözlerimi ona çevirdim.

- Yapmayacaksın değil mi? Bu kadar ileri gitmeyeceksin.

Gülerek bana yaklaştığında göz yaşlarım akmaya başladı. Arkasında duran Chin-sun'a bir umut baktığımda sırıtarak bizi izlediğini gördüm.

- Bugün, burada. Seni öldürüp, sonrada hayvanlara yem edeceğiz sanırım. Üzgünüm.

Dedikten sonra hızla o yamaçtan aşağı itti. Denize düşmüştüm. Sanırım sonum gelmişti...

~~~~~~~~~~

Derin nefeslerle yatağımda doğrulup, elimi alnıma koydum. Gözlerimden yaşlar firar ederken odamın kapısı yavaşça açıldı.

- İyi misin abicim?

Başımı iki yana salladığımda kapıyı kapayıp, yanıma geldi. Yüzümü ellerinin arasına aldığında kaşları çatıldı.

- Ne oldu sana? Kan ter içinde kalmışsın. Sayıklayıp duruyordun da zaten.

Dayanamayarak yaşlarımı akıttığımda endişeli şekilde baktı.

- Yine aynı şeyleri gördüm. U..uçurumda aşağı at...

- Şhh. Şhh. Şhh.

Başımı göğüsüne yaslandığında, güvende hissettim. Abimin güvenli kollarında olduğum sürece bana bir şey olmazdı...

- Tamam. Geçti artık. Ben buradayım. Unut o saçmalıkları.

Saçıma öpücük kondurup, daha sıkı sarıldı.

- Abi.

- Efendim abicim.

Kollarımı beline doladım. O benim her şeyimdi.

- Beni yalnız bırakmazsın değil mi? Beni bırakıp gitmezsin değil mi?

Beni kendinden ayırdığında gülümseyen yüzüne baktım.

MY TEACHER BAY JEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin