EUN Mİ'DEN
- Bunu en iyi karşılayabilecek tek kişi sendin Jin.
- Anlıyorum ama abinlerde kötü karşılamazdı.
- Evet. Ama. Üzerime gelecekti. Rahat bırakmayacaktı. Nefes aldırmayacaktı. Aklı sürekli bende kalacaktı. Korkacaktı. Sanki dahada yetmezmiş gibi.
Kafasını olumlu anlamda salladı. Kahvemden bir yudum daha aldığımda bana baktı.
- Chin-sun. Ne dedi sana?
- Zırvaladı bir şeyler. Bay Park beni o depoya götürecekmiş. Bir şeyler yapacakmış. Aynı şeyler işte.
- Eun. Dikkatli ol. Sana tekrar bir şey olmasını istemiyorum.
- Niye? Aşık mısın? Hih. Yengemi aldatıyor.
Ufak bir kahkaha attı. Gülmeleri benim için çok önemliydi.
- Dalga geçme. Kardeşimin zarar görmesini istemiyorum sadece.
İç çekip ona baktım.
- Anlıyorum Jin. Ama. Bilmiyorum. Her şey üst üste geliyor. Kafam karışık.
Gülümsedi.
- Sen çok güçlüsün Eun.
Tebessüm ettim. Anında ciddileşti.
- Pabucumun güçlüsüsün. Bize güçlü görünmeyi kes Eun. Biraz olsun ne hissettiğini bize göster artık. Sen böyle yaptıkça daha çok endişeleniyorum. Sadece ben değil, hepimiz.
Bakışlarımı kahveye çevirdim.
- Kolay mı sanıyorsun Jin. Ben böyle yapınca, çocukların, abimin veya Eun woo'nun biraz olsun mutlu olduğunu görüyorum. Ben buyum Jin. Yıllardır çektim. Artık yaptığı hiçbir şey canımı yakmıyor. Beş yaşıma kadar her şey çok güzeldi. Ya da ben öyle sanıyordum. Bilmiyorum. Ama sizin iyi olduğunuzu görünce, belki de şu hayatımdaki en büyük mutluluğa sahip oluyorum. O zaman ne acım kalıyor ne huzursuzluğum.
- Eun, sen gerçekten harika bir insansın. Sen...
Gözünden bir damla yaş düştüğünde, hızla yerimden kalktım. Yanına gidip, sıkıca sarıldım ona.
- Bunları ağlaman için söylemedim Jin.
- S...sen bizim için bu kadar şey yaparken, bu kadar şeye katlanırken biz hiçbir şey yapamıyoruz.
- Yanlışın var Jin.
Benden ayrıldı ve çatık kaşlarıyla bana bakmaya başladı.
- Siz bana varlığınızla çok şey yapıyorsunuz.
JUNGKOOK'TAN
Hala olayın etkisinden çıkamamıştım. Benim sevdiğim kız bunu yapmazdı. Yapamazdı. Bu kadar kötü olamazdı.
Eun için neler düşünürken, sevdiğim insan ne çıkmıştı. Eun'a neler yaşatmışlardı böyle. Onun böyle bir vicdanı olduğunu hiç düşünmemiştim. Çünkü öyle biri değildi. Benim tanıdığım kadarıyla...
Elimdeki bardağı sinirle duvara fırlattım. Öyle biri olamazdı. Eun'a bunları yapmış olamazdı. O bu kadar vicdansız olamazdı!
********************
- Babam olacak adamla iş birliği yaptın. İlk önce beni bir adamın yanına götürdünüz. Tabi ben engel olmasaydım o adam kim bilir ne yapacaktı. Peki sonra ne yaptınız? Önce dövdünüz, sonra da o uçurumdan attınız. Sonra da beni oradan kurtarıp, bilmediğim bir ormana bırakıp gittiniz. Beni Dragon ve abim buldu. Ve ben tam bir ay boyunca hastaneye mahkum oldum. Ben yıllarca çektim zaten. O adamın ne yapacağı umrumda değil. Şimdi yanıma gelip, beni önemsiyormuş gibi yapma.
********************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY TEACHER BAY JEON
FanfictionSenin karanlığına ışık tutma görevine geldim. Görevimi tamamlamama izin verir misin? ~~~~~~~~~~ Gerçekte koruyamadığımızı, hikayede korusak adil olur mu?