SEXY MAHKUM (STONY)

BÖLÜM 7

Arkadaşlar bu bölümün bir kısmını medyadaki şarkıyı dinleyerek yazdım. Şarkının anlamını anlayan arkadaşlar neden böyle depresif bir bölüm kısmı yazdığımı bilir.

Steve ertesi sabah morali bozuk uyandı. Adamakıllı uyuyamadı demek daha doğru olurdu. Rüyasında çocukluğunda yaşamış olduğu berbat bir anıyı görmüştü. Acıyı yeniden deneyimlemişti. Geçmişinden bu yüzden kimseye bahsetmemişti. Aldatan eşine bile.

Tony onun ruh halindeki değişimi hemen fark etti. Hiç birşey yapmadan oturan Steve'in yanına yerleşip "Neyin var Steve? Bir derdin var biliyorum. Lütfen paylaş benimle."dedi.

Steve ona kısa bir bakış atıp "Çocukluğumda ki bir yara. Hiç iyileşmedi."dedi.

Tony elini onun sırtına koyup hafifçe sıvazladı. "Yaranın kaynağını benimle paylaş. İzin ver seni iyileştireyim."

Steve gülümsedi. "Peki." Derin bir iç çekti ve uzun zamandır bilinçaltında tuttuğu anıları serbest bıraktı.

...

(Medyadaki şarkıyı tam burada açarsanız daha iyi olur.)

Eski bir apartman dairesinde ikiz erkek kardeşi Grant ve babaları tarafından terk edilmiş anneleri ile yaşıyordu. O zamanlar ikisi de 10 yaşlarında iki çocuktu. Babalarının neden terk edip gittiğini anlayamayacak yaşlardaydılar.

Anneleri uyuşturucu bağımlısıydı. Kendini rahatlatan zehirden hiç bir zaman vazgeçemedi. Hâlbuki sosyal hizmetlerden gelen görevli onu çocuklarını kaybedebileceğine dair uyarmıştı. Biraz bile olsun çabalamadı.

Steve ikizi Grant'tan ayrılmamak için onunla birlikte bir gece kaçtı. Ama bunun sonucunda çok kötü şeyler oldu. Bir araba Steve'in gözü önünde Grant'a çarpıp kaçtı. Steve, kanlar içinde yerde yatan ikizine sarılıp ağladı. Ta ki oradan tesadüfen geçen insanlar onları görüp ambulansı arayana kadar.

Ambulans geldiğinde hastaneye yetişemeden Steve ikizi Grant'ı kaybetmişti. Bunu ona söylediklerinde tüm hayatı başına yıkılmış gibi hissetti. Birlikte hayat bulup birlikte dünyaya geldiği ve yaşadığı diğer parçası artık yoktu. Her anısını, her duygusunu, her korkusunu paylaştığı kardeşi gitmişti. O zaman tek bir soru aklına yerleşti ve yıllarca kurcaladı durdu.

'Neden ben değil de o?'

İkizini gömerlerken, üstüne toprak atarlarken Steve'in göğsündeki boşluğun yarısı da orada kaldı.

Daha sonra sosyal hizmetlerden gelen görevli onu alıp götürürken Steve sadece arkasını dönüp gözleri yaşlı annesine bakmakla yetindi. Oğlunun biri toprağın altına girmişti. Diğerinin ise kaderi belirsizdi.

Koruyucu ailenin yanına yerleştirildi. Kimseyle konuşmadı. Yatağa her yattığında sol tarafındaki boşluğun acısıyla uyandı. Oraya geleli henüz bir ay olmuştu ki koruyucu ailenin sosyal hizmetlerden gelen görevliyle ne konuştuklarını gizlice dinledi. Annesinin altın vuruşu yaptığını söylemişti. Bunun anlamını bilmiyordu. Ama iyi birşey olmadığını tahmin etmişti.