Peter, okuldan döndüğü şu iki günde babasının sapıkça davranışına alışmıştı. Ne zaman gelse onları kanepede öpüşürken basıyordu. Bazı zamanlarda ise ödevlerini yapıp yanlarına geldiğinde, birşey için aşağıya indiğinde babasının Steve'i bir kenara sıkıştırıp taciz ettiğine şahit oluyordu.Şimdi yine akşam yemeği öncesi Steve'in rutin sıkıştırılma anı yaşanıyordu.
"İyi akşamlar, baba lütfen Steve'i rahat bırak."
Tony geri çekilip boğazını temizler gibi bir ses çıkardı. "Oğlum, Steve benim ilgimden memnun."
Steve onun omzuna hafifçe vurup kulağına fısıldayarak "İlginden memnunum ama bu her dakika arkamda dolanan ayaklı dildo makinası olman anlamına gelmiyor. Bu öğlen mutfak tezgahlarını temizlerken atölyenden geldiğin gibi bana ne yaptığını unuttun mu?"dedi.
Tony şeytani bir şekilde sırıttı. Onu böyle gören boynuz çıkarttı sanırdı.
Steve başını olumsuzca salladı ve hazır olan yemekten tabaklara koymaya başladı.
Tony, Peter ile yan yana oturdu. Bir yandan da gözleriyle Steve'in yuvarlak kalçasını inceliyordu.
Steve tabakları masaya koymak için onlara önünü dönünce Tony'nin bakışını yakaladı. Poposunu kestiğini fark etmişti.
"Tony sende ekmek kes. Beni kesme."
Peter kahkaha atarken Tony sırıtarak ekmeği almaya gitti. Steve, Peter'a bakıp göz kırptı.
Peter kesinlikle buna alışabilirdi.
Komik bir sohbet eşliğinde yemeklerini yediler. Hatta birlikte oturup film bile izlediler. Peter çok mutluydu.
Değişmez uyku saatinde yatağına yatmış, gelmek üzere olan uykunun kollarına kendini bırakmadan hemen önce tanıdık kokunun odasına dolduğunu fark edince tebessüm etti. Steve geldiğinden beri buna alışmıştı.
Steve her akşam aynı saatte onun yanına gelip üzeri açılmış mı diye kontrol ediyor, saçlarını okşayıp başına bir öpücük bırakarak kısık sesle 'iyi uykular' diyordu. Nedense bu onu rahatlatıyordu. Sonra sessizce yürüyüp odadan çıkıyordu.
Bilmediği şeyse o bunları yaparken Peter'ın uyanık olmasıydı. Her seferinde onun üzerinde daha büyük bir etki bıraktığının, çocuğun kendisine daha çok bağlanmasını sağladığının farkında olmadan kısa sürede geliştirdiği bir rutindi bu.
Ve tabi ki bir de bunu gören başka biri daha vardı. Tony onları böyle her gördüğünde mutluluğu iki katına çıkıyordu. Steve, Peter'ı oğlu gibi benimsemiş, Peter ise belki de onu ikinci bir baba gibi görmeye başlamıştı.
Steve yatak odalarına gidip üzerini çıkarmaya başladığında, Tony'nin sıcak elinin çıplak sırtında gezindiğini hissetti. Bunun olacağını her zamanki gibi biliyordu. Çünkü ne Tony ne de o ellerini birbirlerinden uzak tutabiliyordu.
Ona doğru dönüp kollarını boynuna sardı. "Seni seviyorum Tony."
Tony ellerini onun belinde gezdirirken "Ben de seni bebeğim. Her zaman seni seveceğim."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEXY MAHKUM (STONY)
FanfictionEşi tarafından aldatılırken onları basan Steve Rogers öfkesi yüzünden ikisini de öldürür ve sonucunda kendini Avengers hapishanesinde bulur. Burada tek başına hayatta kalmak çok zordur. Güçlü olan üç gruptan birini seçip katılmazsa onun için işler h...