XIII

3.3K 206 155
                                    

Emir

Soğukkanlılığımı korumalıydım. Ben üstümü giyerken Tayfun şaşkın gözlerle bana baktı. "Polis ile ne işimiz olur bizim?" diye sordu.

Sahte bir gülümseme ile yanıt verdim. "Bilmiyorum hayatım. Öğreneceğiz. Sen burada kal." dedikten sonra kapıya yöneldim.

Kapıyı açtığımda iki polis memuru ile karşılaştım. "Buyrun memur bey. Sizlere nasıl yardımcı olabilirim?" Doğal davranmaya çalışıyordum.

"Emir Sedefoğlu?" dedi içlerinden biri.

"Benim memur bey?"

"Bizimle karakola kadar gelmelisiniz."dedi tüm ciddiyeti ile.

"Konu nedir acaba?" diye sordum.

"Onu karakolda öğrenirsiniz." dedi.

Tayfun'a bir şeyler uydurmam gerekiyordu. "Memur bey beş dakika müsaade eder misiniz giyinip geleyim?"

Memur olumlu anlamında başını salladıktan sonra hızlıca yatak odasına girdim. Hızlıca üstümü değiştimeye başladım. Tayfun tekrardan sordu. "Emir polisler neden gelmiş?"

Mantıklı bir bahane bulma sürem dolmuştu. Bahane bulmaya ihtiyacım olmadığını farkettiğimde gerçeği söyledim. "Hayatım hiç bir şey demediler. Karakolda öğreneceğim. Çıkar çıkmaz seni ararım." dedim.

Odadan çıkarken ayağa kalkıp beni durdurdu." Ben de geleyim mi?"

"Hayır. Sen evde kal."

"Ama be-." İtiraz etti.

"Aşkım hayır. Bir şey olmayacak zaten. Bekle beni." Dudaklarına bir öpücük kondurup geri çekildim. Kapıya geldiğimde bekleyen memurlardan birinin off çektiğini görünce çok beklettiğimi anladım.

Polis arabasına binip giderken bir kaç apartman sakini camdan bakıyordu. Herkese yayacaklarına emindim. Ama çok da umrumda değildi.

***
(19:16)

Polis arabasından indiğimizde hava artık kararmıştı. Polis memurlarının eşliğinde karakola girdik. İçeri girerken tabelasında sorgu odası yazan bir odaya beni aldılar. Sandalyeyi çekip masaya oturdum. Beni getiren memur dışarı çıkınca başka birinin geleceğini anladım. Aklımdan iki şey geçiyordu. Ya olay yerinde bir kanıt bıraktım ya da Mahir ile olan iletişimim kaynaklı rutin bir sorgu olacaktı. Her şeyden önce bildiğim tek şey soğukkanlılığımı korumak zorunda olduğumdu.

Beklemekten sıkıldım. O sırada kapı açıldı. İçeriye uzun boylu, kot pantolonlu , sakallı ve kumral bir adam girdi. Avuç içleri ile masadn destek alarak bana doğru eğildi. "Kusura bakmayın." Yanında getirdiği dosyayı açıp içindeki sayfaları çevirdi.  Kağıtlardan birini alıp bir şeyler okudu. "Emir...Emir Sedefoğlu. Beklettiğim için üzgünüm."

Sorguya gelmesinden sivil kıyafetinden dolayı komiser olduğunu tahmin ediyordum. "Sorun değil komiser bey. Yardımcı olabileceğim her konuda elimden geleni yaparım." dedim. Komiserin konuşma tarzından büyük bir sorun olmadığını tahmin ediyordum.

"Teşekkür ederim. Size sormam gereken bazı sorular var. Dün geceki mafya hesaplaşması ile ilgili olarak sizi çağırdık." dedi tüm ciddiyetiyle.

"Dinliyorum komiser bey. Benden öğrenmek istediğiniz tam olarak nedir?" Ses tonumu bozmadan sordum.

"Mahir Ataman cinayetin olduğu gecenin bir kaç saat öncesinde hesabınıza 500 bin dolar para transferinde bulunmuş. Bunun nedenini öğrenebilir miyim?" Soruyu sorduktan sonra arkasında bulunan sandalyeyi çekip karşıma oturdu.

GÜNAHLARIN GAZABI(GAY)(GERİLİM)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin