XXXII

1.2K 99 51
                                    

Emir

Sandalyede başı öne düşmüş bir şekilde baygın duran adama baktım. Öfkem dinmiyordu. Kinim daha da alevleniyordu. Ama adam saatlerdir dayak yemekten perişan olmuştu. Biraz daha devam edersem geberip gidecekti. Adamları tembihleyip oradan ayrıldım. "Bunu ayıltın. İyice tembihleyin. Hastaneye götürün. Yol kenarında bulduğunuzu söyleyin. Gaspa uğradığını ve yapanların yüzünü görmediğini söylesin. Bu dayaktan sonra gerçeği söylemeye cesaret edemez zaten. "

Sinirle son bir kez adamın yüzüne bakıp oradan ayrıldım. Issız sokaktan çıkıp yol kenarına geldiğimde taksinin geçmesini bekledim. Beş altı dakika sonra gelen taksiyi durdurup arabamın olduğu yere sürmesini istedim.

***

Arabaya vardığımda ön tarafa geçip üstüne oturdum. Derin bir iç çekişten sonra boş gözlerle manzarayı izlemeye başladım. Kafamın içi bomboş bir kara delik gibi yankılanıyordu. Bu hayatı istemeye istemeye yaşıyordum. Ama sevdiğim ve tutunduğum tek şeyi korumak için kanımın son damlasını feda ederdim. Düşüncelerle boğuşurken titreyen telefonum beni kendime getirdi.

"Efendim hayatım."

"Emir neredesin sen?"

"İşim vardı. Geleceğim birazdan."

"Arada aklına gelirsem , haber etmeyi dene oldu mu?" Sesi üzgün ve sinirli çıkıyordu.

"Tayfun özür dilerim bebeğim. Gerçekten fırsatım olmadı. Yoğun bir gündü. Dikkat edeceğim."

"Gel artık. Özledim kokunu."

"Birazdan evde olurum. Ben de seni özledim." Telefonu kapatıp arabaya bindim.

***

Anahtarım olmasına rağmen zile basıp kapının kenarına tek dirseğimle dayandım. Günün yorgunluğu iyice üstüme çökmüştü. Kapı açılır açılmaz parlayan yeşil gözler tüm yorgunluğumu tüketti.

"Hoşgeldin yakışıklı. Girsene." Kravatımdan tutup beni içeri çekti. Kapıyı kapatıp beni kapıya sertçe yasladı.

Şaşkınlıktan bir şey diyemeden dudaklarıma yapıştı. Ellerim belini sardı. Ağzımın içine inleyerek dilini ağzıma soktu. Öpüşme iyice derinleşti ve kendimi tutamıyordum. Elimi pantolonunun içine soktum. Kalçalarını sıktırıp onu kendime bastırdım. Sertliği benimkine temas edince başını geriye atarak inledi. Kalçasında gezinen ellerimden birini deliğine bastırdım. Başını omzuma yaslayarak kulağıma fısıldadı. "Seni istiyorum."

Belinden tutup onu kucağıma aldım. Öpüşmeyi kesmeden yatak odasına gittik. Onu yatağa bırakıp üstümdekileri çıkarmaya başladım. Gülümseyerek beni izledi. Üstümde sadece iç çamaşırım kalmıştı. Yatağa çıkıp Tayfun'un üzerine uzandım. Boynuna ve yüzüne öpücükler bıraktıktan sonra onunda üstündekileri çıkarmaya başladım. İç çamaşırına kadar onu soyduktan sonra göğüslerine uzanıp göğüs uçlarını dişimle çekiştirdim. Kafamı göğsüne bastırdı. Yavaşça aşağılara indim. Karnına öpücükler kondurdum. Daha da aşağılara inerek sertliğine geldim. İç çamaşırını yarıya kadar indirip sertleşmiş aletini elime alıp sıvazladım. Sertliğini ağzıma alıp ileri geri hareketler yapmaya başladım. Tayfun başını geriye atarak derin derin inledi. Bacaklarından tutup onu kendime çektim. Dizlerini bükerek dilimi deliğine dayadım. İnleyerek kafamdan bastırdı. Onu ıslatmaya devam ettim. Komodini açıp içinden çıkardığı kondomu bana uzattı. Kondomu sertliğime taktıktan sonra yerimde doğruldum. Bacaklarını aralayıp yavaş hareketlerle içine girdim. Kalçamı çevirerek alışmasını sağladım. Üstüne eğilerek dudaklarına kapandım. Ağzımın içine saldığı iniltiler beni daha da tahrik ediyordu. Hareketlerimi hızlandırdım. Zevk noktasını keşfettikten sonra oraya doğru gidip geldim.

GÜNAHLARIN GAZABI(GAY)(GERİLİM)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin