GÜNAHLARIN GAZABI(GAY)(GERİLİM)(TAMAMLANDI)

XXII

Tayfun

Haftalardır Emir'in ne aramalarına ne de mesajlarına cevap vermemiştim. Onu herşeye rağmen seviyordum. Benim için güven her şeyden önce gelirdi. Emir o güveni kırmıştı. Benden sürekli bir şeyler saklıyordu. Düşünmemek için sürekli ders çalışıyordum. Ama kendime engel olamıyordum. Yine kitabı önüme açıp boş boş baktığım bir zamanda ev arkadaşım odaya girdi.

"Tayfun bakıyorum yine harıl harıl ders çalışıyorsun." Dalga geçiyordu.

"Kanka hiç havamda değilim sonra konuşalım mı?" Masadan kalkıp yatağa kendimi attım. Sağıma yatarak elimi başımın altına koydum.

Sandalyeyi çekip karşıma oturdu. "Ben de o yüzden geldim. Bu gece seni dışarı çıkarayım. Olmaz böyle. Kaç yıllık arkadaşım gözümün önünde eriyip gidiyor." dedi.

"Kanka hiç uğraşma ben iyiyim böyle. Sıkma canını sen." Geçiştirmeye çalıştım.

"Olmaz. Çıkacağız diyorsam çıkacağız. Akşam on gibi hazır ol." Cevap bile beklemeden odadan çıktı. Arkadaşımı kırmamak için mecburen gidecektim.

***
(21:16)

Kendime son kez aynada baktım. Koyu renk ve dar pantolonumun üstüne sevdiğim sarı bir gömlek giymiştim. Saatimi takıp parfümümü süründüm. Saçlarımı son kez düzelttikten sonra arkadaşıma seslendim. "Kayhan hazırım ben!"

Kapıda onu beklerken yanıma geldi. "Vay vay vay! Yakıyorsun yine."

İstemsiz sırıttım. "Eyvallah."

"Hadi çıkalım o zaman." dedikten sonra hızlıca apartmandan ayrıldık. Onun babasından üniversite için ödünç aldığı arabasına bindik. Kayhan oldukça neşeliydi. Radyodan hareketli müzik çalan yabancı bir kanalı da ayarladıktan sonra arabayı çalıştırdı.

Yol boyunca pek konuşmadık. Beni bir gece kulübüne getirmişti. Gece kulübünü görünce aklıma Emir gelse de burası onun geldiği yer değildi. Kapıdan sorunsuz geçtik. Barın önüne gittik. Kayhan kendisine içki alacaktı. Benim normalde içmediğimi biliyordu. "Ben bir votka alayım arkadaşıma da kola."

Araya girdim. "Benim de votka olsun."

Kayhan şaşkınca yüzüme baktı. "Hayırdır kanka. Sen içmezdin."

"Arkadaşımla kırk yılda bir çıkmışım , kola mı içeyim." dedim.

Dediğime ikna olmuş gibiydi. "Eyvallah kardeşim. İç tabi. Her gün gelmiyoruz ya."

İçkileri alıp etrafı izlemeye başladık. Kayhan dans etmeden duramıyordu. Ona son beş dakikadır göz kırpan kızı farkedince onun yanına gitti. Ben de boş boş etrafı izlemeye başladım. Bir süre önce yanıma gelen kızın sık sık kafasını bana çevirdiğini yeni farkettim. Göz göze gelir gelmez konuştu. "Hiç bakmayacaksın sandım." dedi sırıtarak.

"Bakmam mı gerekiyor." Sesim soğuk ve umursamaz çıkmıştı.

"Rahat ol biraz yakışıklı. Ne bu gerginlik. Sohbet edelim işte." Kızın gevşek tavırlarına sinir olmuştum.

"İlgilenmiyorum." Sırtımı kıza dönüp içkime devam ettim. Bardağı fondip yapıp bir tane daha istedim.

Gelen bardağı da fondip yapınca başımın döndüğünü hissettim. O sırada Kayhan yanıma geldi." Kanka gel bir fotoğraf çekinelim. Olmazsa olmaz biliyorsun." dedi. İtiraz etmedim. Çektiği fotoğrafı sosyal medyaya atacağını söyledi. Tekrar kızın yanına gitti. Onu dansa kaldırdı.

Çok içmenin getirdiği bir yan etki olarak tuvalete gitmem gerektiğini farkedince hızlıca tuvalete yöneldim. Pisuvarda dikilip işimi hallederken içeri girip elini yıkayan biri dikkatimi çekti. Yan yan baktığını farkettim. Yanından geçerken kolumdan tuttu. Elini belime atıp beni kendine çekti. Sarhoşluğun verdiği gevşeme ile ne olduğunu anlamadım. Dudaklarımdan öpmeye çalışırken kendime geldim. Dudaklarıma uzanmadan tokadı suratına geçirdim. "Ne yaptığını sanıyorsun hayvan oğlu hayvan?" Göğsüne bastırarak onu ittirdim. Sırtı lavabonun yanındaki duvara çarptı.