XLI

1.1K 91 59
                                    

(6 ay sonra)

Tayfun

(18:23)

Okulu bitirdikten sonra Emir'in referansı ile bir sigorta şirketinde işe başlamıştım. Artık ailem ile alakam kalmamıştı. Ara sıra annemi arayıp iyi olup olmadığını sormak dışında ailem ya da akrabalarımdan kimseyle görüşmüyordum. Aylar önce babam ve kuzenlerimin beni eşcinsel olduğum için hastanelik etmelerinin ardından bir daha onların yüzüne bakmamıştım Onları affedemezdim. Ama aylardır kafama takılan bir konu vardı. Beni öldüresiye dövdükten sonra tehdit etmeye gelen kuzenler bir daha karşıma bile çıkmamışlardı. Bu durumun benim için iyi olduğunu bilsem de nedenini merak ediyordum. Ama şimdiye kadar bu konu üzerinde çok durmamıştım.

Kapının çalınması ile düşüncelerden sıyrıldım. Emir anahtarı olmasına rağmen her geldiğinde kapıyı çalardı. Kapıyı açtığımda alışkın olduğum ela gözleri süzdüm. "Hoşgeldin hayatım." Dudaklarına uzandım.

"Hoşbulduk aşkım." Öpücüğü biraz uzattı. Beni içeri ittirdi. Kapıyı kapatıp beni kapıya yasladı. "Özlemişim."

Genişçe sırıttım. "Ben de özledim hayatım. Hadi gel yemek yiyelim. Yemekler hazır."

"Birtanem sen de çalışıyorsun artık. Eve gelip yemekle uğraşma. Tutalım bir yardımcı. O halletsin işleri biz evde yokken." dedi.

"Olmaz öyle. Ben hallederim. Seviyorum ben yemek yapmayı." Evle ilgilenmek hoşuma gidiyordu. Gocunmuyordum.

"Hatta çalışmana bile gerek yok. Biliyorsun ki benim kazandığım fazlası ile yetiyor bize."

"Emir! Konuştuk ve kapattık bu konuyu." dedikten sonra yemek doldurduğum tabağı önüne bıraktım.

"Tamam tamam. Bir şey demedim."

Yemekleri yedikten sonra salona geçtik. Emir bana söz verdiğinden beri eve erken geliyordu. Artık geceleri geç saate kadar onu beklemiyordum. Uykumun geldiğini farkettiğimde kafamı Emir'in omzuna bıraktım. Koluyla beni sardı. Saçlarımdan öptü. İzlemeye devam etse de bir eli omzundaydı.

######

Emir

Gece kollarımda uyuyakalan sevgilimi yatağına taşıyıp ona sarılarak uyumaya çalışmıştım. Sabaha kadar gözüme uyku girmemişti. En fazla bir kaç saat uyumuşumdur. Hafta sonu olduğu için erkenden annemi görmeye gidecektim. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra üstümü giyindim. Sevgilimi uyandırmaya kıyamadığım için yanına bir not bırakıp evden çıktım.

Cezaevine yaklaştıkça üstüme bir gerginlik çöküyordu. Yıllardır gelip gitmeme rağmen annemi o hâlde görmeye bir türlü alışamamıştım.

Cezaevinin önüne geldiğimde arabayı park edip derin bir nefes aldım. Dışarı çıkıp girişe yürüdüm. Kimliğimi oradaki görevli askere bırakıp içeri girdim. Kontrolden geçtikten sonra yerini ezbere bildiğim görüş odasına yöneldim. Arka arkaya ve yan yana dizili masaların olduğu büyük odada farklı farklı yüzler gözüme çarptı. Ortalarda bir yerde oturan annemi gördüm. Gözlerini masanın üzerine koydu ellerini dikmiş, düşünceli bir hali vardı. Kafasını kaldırmıyordu. Oturduğu vardığımda yüzüme yerleştirdiğim gülümseme ile ona seslendim. "Anne?"

Ayağa kalktı. Yüzünü benden saklıyordu. Bir terslik olduğunu anladım. Elimi yanağına götürüp kafasını yukarı kaldırdım. Sağ yanağındaki yara sinirlerimi alt üst etmişti. "Oğlum." Tekrardan başını önüne eğdi. Masaya oturduk. Öfkeden bağırıp çağırmamak için kendimi zor tutuyordum. Çünkü sesimi yükseltirsem görüş bitmeden beni dışarı çıkarırlardı.

GÜNAHLARIN GAZABI(GAY)(GERİLİM)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin