XIV

3K 192 171
                                    

Tayfun

(23:14)

Emir her ne kadar onun evinde kalmam için ısrar ettiyse de bu gece kendi evime gelmiştim. Ev arkadaşım ile karşılaştığımda şaka yollu yaptığı iğnelemeleri savuşturup odama kapandım. Uzun süredir eve uğramadığım için ona hak veriyordum. Emir ile birlikte gitmeme sebebim ise bir sıkıntısı olmasına rağmen bana anlatmamasıydı. Bu durum canımı sıkmıştı. Sevgili olduysak aramızda sır olmamalıydı. Yatağa uzanıp kulaklığı taktım. Sevdiğim müziklerden bir kaçını sıraladım. Duvarları seyrederek benden ne sakladığını düşünmeye çalıştım. Belki de ailevi bir sorunu vardı. Ya da başı beladaydı. Para sıkıntısı çekeceğini sanmıyordum. Listeye aldığım Michael Jackson parçaları biraz olsun keyfimi yerine getirmişti. Telefonumun titremesi ile ekranı açıp gelen mesaja baktım.

"Tayfun biliyorum bana kızgınsın aşkım. Ama inan kafam çok dolu. O yüzden hatırlayamadım. Özür dilerim. Benim için senin varlığın önemli ama senin için böyle anıların önemli olduğunu anladım. Daha dikkatli olacağım." Mesaj Emir'den gelmişti.

Mesaj kutucuğuna boş boş bakarak ne yazacağımı düşündüm. Ona kırgın değildim aslında. Sadece bir şeylere bu kadar kafa yorarken benimle paylaşmaması beni üzmüştü. Belki de hala yeterince güvenmiyordu. İçimden geçenleri yazıp gönderdim.

"Mesele ilk buluştuğumuz yeri unutmuş olman değil. Bir kaç gündür kafanı meşgul eden bir şeyler olmasına rağmen benimle paylaşmaman. Sanırım bana yeterince güvenmiyorsun."

Cevap çabuk gelmişti. Telefon elinde, yazmamı bekliyordu sanki.

"Kesinlikle çok yanlış düşünüyorsun hayatım. Sana herşeyden ve herkesten çok güveniyorum. Evet kafam meşgul bazı konularda. Zamanı gelince sana herşeyi anlatacağım."

Gelen cevap çok tatmin edici olmasa da en azından başlangıç için iyi bir adımdı. Son mesajımı ona gönderip uyumaya karar verdim.

"Pekala. İyi geceler. Seni seviyorum."

Cevap gelmesini beklemeden müziği kapatıp telefonu baş ucuma koydum. Saatten dolayı gözlerim gitgide ağırlaşıyordu.

#####

Emir

(01:15)

Bir kaç saattir Tayfun'un son mesajına bakıp düşünüyordum. Acaba ona verdiğim izlenim cidden öyle miydi? Hayatıma son zamanlarda giren tek gerçeği kaybetmek istemiyordum. İçim böyle rahat etmeyecekti. En iyisi gidip onunla yüz yüze konuşarak bu sorunu çözmekti. Hızlıca hazırlanıp çıktım.

Arabaya geldiğimde sokağın başında duran siyah bir jip dikkatimi çekti. Bu saatte orada ne işi olduğunu merak etmiştim. Her şeyden şüphelenmeye başladığımı düşünerek arabaya bindim.

Yolun bir kısmını gittiğimde dikiz aynasından dikkatimi çeken araba tanıdıktı. Sokak başında gördüğüm jipe çok benziyordu. Tesadüf olacağını düşünerek yoluma devam ettim.

Dikiz aynasından tekrar baktığımda aynı aracın beni takip etmeye devam ettiğini farkettim. 'Şimdi sıçtın Emir' diye içimden geçirirken bir şeyler düşünmeye çalışıyordum. En iyisi ara yollara sapmaktı. İlk ışıklardan hızlıca sağa döndüm. Bir süre gittikten sonra kontrol ettiğimde hala geldiklerini gördüm. Sol şeride geçip hızı arttırdım. Şehir içi hız limitini aştığımı farkedince yavaşladım ama sanırım onları atlatmıştım. Araya giren araçlar kaybolmamı sağladı. Kendi yoluma devam etmek için tekrar sola döndüm. Bir süre gidip bir sokağa girdiğimde az önceki jip yolumu kesti. Geri geri sürmeye çalışırken üstüme doğru koştular. Geri geri gitmeyi bırakmıştım. Her şeyi oluruna bırakmıştım. İçlerinden biri camı tıklatıp sordu. "Beyefendi bir dakika camı açar mısınız?"

GÜNAHLARIN GAZABI(GAY)(GERİLİM)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin