22. BÖLÜM:"ÇÖZÜLMEYE BAŞLAYAN DÜĞÜM"

31.1K 1.2K 1.3K
                                    







22. BÖLÜM:ÇÖZÜLMEYE BAŞLAYAN DÜĞÜM

🥀

Hayat her zaman yeni bir kapı mı açıyordu yoksa başka kapalı kapıları görmemiz için o kapıları açmış gibi mi yapıyordu?

Her zaman sonuç odaklı biri olmuştum.Soru işaretlerini sevmezdim.Soru işaretlerinin sonu hep kötüye çıkardı,cevapları hoşuma gitmezdi ve o cevapları bir gün duymaya her zaman mecbur kalırdım.

Mizra'nın çevresinde bir sürü insan vardı.Kimisi ona oldukça yakınken kimisi de bir o kadar uzaktı.

Dostundan çok düşmanı,seveninden çok sevmeyeni vardı ama bu adamın onun düşmanı olmadığını anlamıştım.Düşmanına bakar gibi değildi bakışları.Düşmanlarına öldürücü bir ifadesizlikle bakarken,bu adama gözlerinde kolayca fark edebildiğim bir duyguyla bakıyordu.

Öfkeliydi,oldukça ifadesiz görünüyordu ama gözlerinden yakıcı bir öfkenin alevleri yükseliyordu.

Karşımızdaki adam,Mizra'ya kardeşler ayrılmaz demişti.Mizra'yı kardeşi gibi gördüğünü,kelimelerindeki samimiyetinden solur gibi olmuştum ama yine de emin olamıyordum.Mizra sanki adama bambaşka bir sebepten öfkeli gibi duruyordu."Buradasın,bunu sorgulamayacağım,"Mizra'nın kara gözleri adamda değildi ama nerede olduğunu da anlamamıştım."Bu akşam beni görmedin.Uzaklaş."

Alp denen adam yanındaki kadını kolunun altına alıp konuştu."Böyle bir adamım,hep böyle bir adam oldum Devrim,"ne demek istediğini asla anlamıyordum."Ben Evrim'e iyi gelemezdim.O bana aşıktı evet,"Evrim konusunun açılması onun ses tonuna hafif bir kederin yansımasına sebep olmuştu."Ama ben onun aşkına hiçbir zaman karşılık veremedim.Birlikte olduğum zamanlarda bile,aklımda sadece Canan vardı.Şerefsiz herifin tekiyim.Ama onun ölümüne ben sebep olmadım,bunu biliyorsun."

Mizra ölüm soğukluğundaki ses tonuyla konuştu."Daha fazla konuşma,gözümün önünden kaybol,bir an önce.Lafımı tekrarlamayacağım."

Alp,başını salladı."Bu sefer de gideceğim ama gün gelince dövsen de öldürsen de gitmem.Anlamıyorsun değil mi biz kardeştik be oğlum.Birbirimiz olmadan yemek bile yemezdik.O günleri unutma Mizra,sakın."

Mizra boynunu sağa sola yatırıp kıtlattı,eliyle de Alp'in gitmesi için bir işaret yapmıştı.Konuşmadı.Kelimeleri yerine gözlerini kullanmayı seçti ve Alp de bunu anlamış gibi başını salladı.

"Hadi sevgilim,"Canan,Alp'in koluna girdiğinde,Alp de ona derin gözlerle baktı."Gidelim."

"Gidelim birtanem."Alp kızın kolunda olan kolunu çekerek,iri eliyle kızın küçük elini sarmaladı ve sımsıkı tuttuğu eli yönlendirip,yanımızdan ayrıldılar.Kendi aralarında bir yerlere geçmeyi planladıklarını da duymuştum.

Yanımızdan bu kadar kolay ayrılmaları tuhafıma gitse de,Mizra'yı tanıyan birinin sözünü ikiletmeyeceğini tahmin edebiliyordum.

Mizra sanki onları görmemiş gibi iri avucunun içine elimi aldı ve kara gözlerini gözlerime değdirdi."Buradaki sikiklerle göz göze gelme,"insanların arasından yürümeye başladık."Onların katili olmak zorunda kalmayayım."

Ona cevap vermeden etrafa baktım.Garsonlar ellerinde tepsiler,sürekli masalara koşuyorlardı ve oldukça ağır olduğunu tahmin ettiğim alkolleri dağıtıyorlardı.Göz ucuyla etrafa baktığımda masadaki bazı kızların orta yaşta olan adamların kucaklarına bile oturduklarını görmüştüm.

Tuhaf,iç ürpertici bir yerdi.İnsanlar karanlıktı,kötüydü ve yasa dışı şeyler yapıyordu.Bunu Mizra'yla tanıştıktan sonra daha çok görmeye başlamıştım.İnsanlar iyiliği,doğruluğu ve dürüstlüğü unutmuş gibiydi.

EFSUNKÂRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin