Bölüm Şarkısı:Ölünce Sevemezsem seni🥀37. BÖLÜM:ÖLDÜRÜLEN NEFESLER
🍷
Nefesim kesiliyor.Tanrı'm, beni duy ve beni kurtar ne olur; çünkü kalbim bu kadar acıya dayanmıyor.
Acı, benim her bir yanımdaydı.Dünyaya gözlerimi açtığım ilk andan itibaren beni kucaklayan, ve bağrına basan bu acımasız duygu; hayatımın her anında da benimle olmayı asla ihmal etmeyip, her an benimle olmaya devam etmişti.
Neden, bir defa da olsa beni azad etmiyordu?
Neden, bir defa da olsa hayat; benim gibi zavallı birinin mutluluk kırıntısını dahi tatmasını istemiyordu?
Hayat mıydı bu kadar acımasız olan, yoksa bu hayata gözlerimi araladığım saniyeden itibaren sonu belli olan kaderim mi?
Aslında bünyem iyi şeylerden çok kötülere alışıktı.Ben, onları yaşamayı çokça benimsemiştim ama söz konusu Mizra olunca, sanırım acı bile beni beklemediğim bir yerden vurmuş oluyordu.
Mizra çalan telefonu açmıştı, karşı taraf asla konuşmamıştı ve bu Mizra'nın öfkesini saman Alevi gibi büyütmüştü.Sürekli olarak ağza alınmayacak küfürler etmişti, ki bir süre sonra karşı taraf da buna dayanamamış olacak ki, telefonu en sonunda kapatmıştı.
Ben ise, kitlenmiş gibi bir süredir öylece belli bir noktaya bakıyordum.
"Fıstığım,"dedi, sağ elini omuzuma koymadan hemen önce."O orospu çocuğu seni benden alamaz, eğer hayattaysa; onun canını bu sefer almam için bana yalvaracak.Onun o beş para etmeyen ciğerini sökeceğim, beni duyuyorsun değil mi?Ben varken, sana hiç kimse değil zarar vermek, gözünün ucuyla o kıyamadığım yüzüne dahi bakamaz."
"Mizra,"dedim kan revan bir sesle,"Ya bi..bir gün sen de olmazsan."
Mizra yutkundu.
"Olacağım,"dedi daha sonra ifadesizce.Sesi..niye bu denli duygusuz çıkmıştı ki?"Sen beni sevdiğin müddetçe, ben her daim senin bir nefes kadar uzağındayım,"daha sonra elini tam iki göğsümün arasına, kalbimin üzerine koydu."Çünkü ben buradayım."
Elini tuttum."Yanımda da ol,"derken, ağlamamak için kalan son direncimin hepsini kullanıyordum."Ben bencil bir kadınım, sadece kalbimde olman yetmez..yanımda da olmanı isterim."
Mizra, daha sonra konuşmadı.
Geçen dakikalar, acımı azaltmak yerine sanki beni daha da öldürmek istermiş gibi kat ve kat artıyor, duygularımı gizlemem de bu şekilde hiç ama hiç kolay olmuyordu.
Kafamda binbir farklı tilki vardı.Hepsi de kulağıma birbirinden acımasız şeyler fısıldırıyorlardı ki, şimdi bir de o tilkilere bir yenisi daha eklenerek kulağıma Harun'u fısıldamaya başlamışlardı.
Harun.
O adam, benim babamdı.
Bir baba, bu kadar kötü olabilir miydi?
Bu kadar duygusuz ve kötü kalpli birisinin, dünyaya gelmesine sebep olduğu bir çocuğu olabilir miydi?
Olmamalıydı.
Kötü insanlar, keşke doğuştan çocuk sahibi olamayacak kişiler olsalardı.Bir sürü yaralı, ruhu kırık insanlar dünyaya gelmeseydi ve birçok hayat, keşke en başından mahvolmasaydı.
Sanırım Tanrı'nın bize biçtiği imtihan da buydu.
Kötü bir aile, kötü bir kader.
![](https://img.wattpad.com/cover/224663269-288-k419482.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNKÂR
Teen Fictionİnsan korkularını saklayıp kimsenin görmesine izin vermeyince mi daha cesur olurdu yoksa onları saklamadan,onlarla yaşamayı öğrendiğine mi? Bunun cevabını bilmiyordum ama korkularımla yüzleşemediğimin de farkındaydım. Ben korkularından her zama...