39. BÖLÜM:"ZİHİN BOŞLUĞU"

16.6K 967 426
                                    




39. BÖLÜM:ZİHİN BOŞLUĞU

🥀

Yazar anlatımı

1 Yıl Önce

Bir kalp duruyordu, bir hayat bitiyordu ve bir insan sanki hiç var olmamış gibi dünya üzerinden silinip gidiyordu.

Ölen insanlar mıydı, yoksa onları sevenler mi?Neden bir insan öldüğünde onun tüm acılarının son bulup , o insanı sevenlerin kan revan olmalarına sebep oluyordu hayat?

Çok mu acımasızdı dünya, yoksa insanlar mı fazla hassastı?

Yaratıcı acıyı önce dünya üzerindeki diğer varlıklara yüklemişti.Her biri tek tek yok olmuş, yaratıcının verdiği acıya dayanamayan her bir varlık kendilerini dünya üzerinden silmişti.Dağa verilmişti mesela acı, o koskoca görülen dağ yıkılmıştı, çünkü acı öyle büyüktü ki, dağ bile olsa buna dayanması mümkün olmamıştı.

Sonrasında ise o acı insana verilmişti.İnsanlar her ne kadar acıya dayanamıyorum deseler de, bu dünya üzerinde bu duyguyla baş edebilen tek varlıklar olmuşlardı.

Garipti.

Hayat, gerçekten garipti.

Mizra Devrim Sertkaya ölümden dönmüştü.O öyle bir yoldan dönmüştü ki, onu seven tüm kalpler yeniden hayat bulmuşlar, onun için çırpınan tüm insanlar yeniden hayata tutunmaya başlamışlardı.

Genç doktor hasta yakınlarının yüzlerine baktı.Hepsini tanıyordu, özellikle genç adamın abisi Alpaslan'ı daha yanından tanıyordu çünkü bir keresinde onun motorunu çalmak gibi bir hataya düşmüş, daha sonrasında ise isteği dışında bir motor yarışının ortasında bulmuştu kendini.

Derin bir nefes alarak düşüncelerinden sıyrılan genç doktor, kuracağı ağır cümleler için dudaklarını araladı."Mizra iyi,"dedi herkesin sevinç içinde gözlerinin parlamasını an be an izleyerek.Özellikle sarışın kız, gözlerinden akan sicim gibi yaşlar arasından bir çift elmas gibi parlayan çikolata kahvesi gözleriyle genç kadına bakıyordu."Ama bunun için bir bedel ödemesi gerekti."

"Bu da ne demek?"dedi Alpaslan.Genç kız bu adam konuşunca bile kalbinde kelebeklerin uçuştuğunu hissediyordu."Açık ol doktor."

"Mizra oldukça güçlü bir adam, tümör oldukça büyüktü ama ondan kurtulmayı başardık,"boğazını temizledi ve konuşmaya devam etti."Lakin o hafızasının büyük bir bölümünü kaybetti.Geçmişinin yalnızca küçük bir kısmını hatırlıyor, geri kalan hiçbir şeyi hatırlamıyor."

"Bu..bu nasıl olur?"Batu sevincini bile yaşayamadan şoka girmişti."Geçici değil mi bu durum?Yani o düzelecek."

"Maalesef,"genç kadın olumsuz anlamda başını salladı."Bu tür hafıza kayıplarında, kişinin tamamen eskiyi hatırlaması yıllar alır, bazense durum tam olarak asla düzelmez."

"Olsun,"Burak omuz silkti."O iyi ya, bize bu yeter.Hem biz bir şekilde kendimizi ona hatırlatırız değil mi?"

"Bu pek mümkün değil,"dedi genç kadın üzgün bir sesle."Hatta ona bir şeyleri hatırlatmaktan kaçınmanız gerekebilir, çünkü bazı hafıza kayıpları ciddi travmalara sebep olabiliyor, bu yüzden de hastaya geçmişi hatırlatılmaya çalışılmak dahil, hastayı zorlayıcı her şeyden kaçınmak gerekiyor.Ona tamamen yeni ve sakin bir hayat inşaa etmeniz, ve eğer istemezse, kendinizi onun gözüne sokmamanız da gerekiyor."

"Böyle sikik bir şey mümkün olamaz,"dedi Alpaslan sert bir dille."Ben onun abisiyim amına koyayım.Tabiki onun yanına olacağım."

"Eğer ona iyi gelmeyecekse olmayacaksın,"dedi Emre birden."Biz de öyle.Bu zamana kadar ondan uzak durdun, şimdi de durabilirsin."

EFSUNKÂRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin