20.BÖLÜM - BLACK JACK

8.4K 384 43
                                    

Gökyüzü grinin koyu bir tonuna bürünmüş, ağaçların dalları ise kendini yeni göstermeye başlamış minik çiçeklerini savurarak, rüzgâra itaat ediyordu. Bugün hava bile farklı kokuyordu sanki. Baharın gelişini simgeleyen o ahenkli rüzgâra sızmış, ıslak çiçek kokusu kaybolmuştu. Her şey daha soğuk, daha buğulu ve daha griydi. Burnumu dolduran o serin kokunun bir rengi olsaydı bu kesinlikle keskin bir gri rengi olurdu. Soluk, buğulu, ürpertici bir grilik.

Ve düşüncelerimin arasında gezen mutsuzluk, ancak bu grilik ile tarif edilebilirdi. Sıcacık iki kol ve müzik gibi canlı bir ritimle atan o sevecen kalbi hissederken bile, kafamın içinde bir şeyler donuyordu sanki. Oysa vücudum her gece olduğundan daha az üşüyordu. Ama mutsuzluğun sıcak bir yanı olması beklenemezdi değil mi? Karnımda gezinen o heyecanlı kıpırtının yanı sıra, boğazım huzursuzluk denilen o rahatsız edici duyguyla düğümlenmiş, göğsüme gıdıklayıcı bir ağrı aktarıyordu. İyi değildi. Hiç gitmeyecek gibi hissettirmişti. Ağlayacak gibiydim ve yüzümde son derece acıklı, çaresizliği sonuna kadar barındıran gergin bir ifade olduğuna emindim.

Şu an izleniyor muyum? Evimizin karşıladığı karanlık ormanda, yaprakların hışırdamasının nedeni rüzgâr mıydı gerçekten? Belki de odamı dolduran karanlığın içinde bizden başka bir insan silueti vardı. Ya da bir hayvan. Bir kurt. Birisi annemin nefret ettiği o kaygan merdivenlerimizde becerikli ayaklarıyla geziniyor olabilir miydi? Hayır. O kadar ileri gidilmiş olamaz. Seth ve kabilesi bu konuda tedbiri elden bırakmıyorlardı. Yine de... Forks sınırlarında başka bir kabile olması ihtimali ne kadar yüksekti? Ya da ne kadar düşük?

Bütün sorular bu kadar net değildi. Bazı şeyler o kadar belirsiz, o kadar bulanıktı ki, beni öğrendiğim her şeyden daha çok korkutmaya yetiyordu. Bunu kabullenmiş değildim. İçinde bulunduğum karmaşıklığın gerçekliğine, korku duyacak kadar inanmamıştım bile. Ama Seth kendimle çeliştiğim bu gecenin her saniyesinde varlığını, nefes aldığını, hemen arkamda olduğunu hissettiriyordu. O varsa, diğer her şey var demekti. Tüm o tehlikeli, sonunun nasıl olacağını tahmin edemediğim her şey. Ancak tam tersini dileyemezdim. Onun varlığı birtakım tehlikeler getirirdi. Onun yokluğu ise her şeyi götürürdü. Bu açıktı.

Peki Colin'in söyledikleri ne kadar mantıklıydı? Seth'in sevecen kabilesindeki tek mantıklı, gerçek görüşlü insan oydu belki de. Yine de bunun beni nasıl etkilediği ortadaydı. Onun düşüncelerinin Seth'e nasıl da zarar verdiği ortadaydı. Bundan bahsettiğimiz zaman, sesindeki sakin tınının kaybolması, Colin'e ve onun düşüncelerine olan tahammül sınırlarını zorladığını gösteriyordu. 'Rahatsız oluyorum, Bree,' demişti Seth uykuya dalmadan önce. 'Beynine Colin ile ilgili bir anının ya da onun düşüncelerinin ufak bir parçasının bile girmesi kendimi huzursuz hissetmeme neden oluyor.'

Bunu söylerken sesi yuvarlanıyor gibi belirsiz çıkmıştı ve söyledikten kısa bir süre sonra uykuya dalmıştı. Bu dikkate almam gereken bir uyarıydı sadece ancak beynimde sönmüş bir ampulün yeniden yanmaya başladığı hissine kapılmıştım. Sanki bu zamana kadar hep orada olmasına rağmen ben farkına varmamıştım. Belki de ilk defa, bir insanı gerçekten düşünüyordum. Önceleri bunu bu kadar yoğun hissetmemiştim çünkü hayatımda hiçbir sorun yoktu. Başkalarını düşünmemi gerektirecek bir tehlike altında değildim ve sonucunun insanları etkileyeceği büyük bir hataya düşmediğim için başkalarının güvenliğinden sorumlu gibi hissetmemiştim. Ama Seth bunu söylediğinde gerçekten onu dinledim ve hemen o saniyede bir karara vardım.

Colin'in düşüncelerine ihtiyacım yoktu. Onlara neden gereksiz bir ilgi duyuyordum ki? Colin'in söyledikleri ne kadar mantıklı olursa olsun, beynimi bunlarla yormak amaçsız bir antrenmandan farksızdı. Benim için, bizim için sonucun değişmeyeceğini biliyordum zaten. Benim Colin'in düşüncelerine olan takıntım. Seth bunu görüyordu ve endişeleniyordu. Mantıklı olanın peşinde koşmam onu korkutuyordu çünkü kendi durumunun mantıklı hiçbir açıklaması olmadığının farkındaydı.

KURTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin