13. Ahlaksız Teklif..

220 9 1
                                    

______NOYAN_____

Kesinlikle hareket edemiyordum. O cadı kılıklı bayan beni zihniyle kontrol ediyordu. Demekki Marza bana posta koyarken bu bayana güveniyordu.. Marza sırıtarak cadının yayına geçti.

"Şimdi seni öldürüp bu savaşı bitirme vaktidir Noyan!"

Cadı beni yavaşça yere indirdi. Acaba beni nasıl öldürecekti? Bedenimi böyle kukla gibi oynatan birisi için öldürmekte zor olmasa gerek! İşte sonum gelmişti..

Elveda Dilara...

___dİLARA___

Malikanenin gezmediğimiz odası kalmamışdı. Son bir oda kalmıştı.. Hızlıca ona girdik.

Odanın kapısını sertçe kırdım ve Hyuyla birlikte odaya daldık.

Bu Noyan!! O yaşıyor!!!

Marza'yı hemen tanımıştım. Masmavi gözleriyle bana telaş dolu bir bakış fırlattı. Kızıl saçlı bir kadın vardı. Elini Noyana doğru tutmuştu. Noyan ise kaskatı kalmıştı. Belliki bu kadın Noyanı kontrol ediyordu! Hiç vakit kaybetmeden kadının üzerine atladım. Birlikte yere düştük. Biz düşünce Noyanda serbest kaldı ve o da kadının üzerine çullandı. Hyu da eski patronunu yakaladı ve yere diz çöktürdü. Onun üzerinde vampir gücünü kullanıyordu.

Kadın şoku atlatınca gözleri daha da parladı ve öfkeyle bizi sağa sola fırlattı. Ama bunu yaparken bize dokunmamıştı bile!!! Bu kadın bunları nasıl yapıyordu?

Noyanı ve beni duvara yapıştırdı. Bizi havaya kaldırdı.

"Işinizi bitireceğim aptal vampirler!"diye bağırdı. Tam bizi öldürmeye hazırlanıyordu ki Hyunun sesiyle arkasını dönüp ona baktı.

"Dur Alev! Yoksa Marza'nın boynunu kırarım"

Hyu Marza'nın boynunu sertçe tutuyordu. İstediği an onu öldürebilirdi. Kadın durdu. Bir onlara bir bize bakıyordu. Gözleri doldu ve birkaç damla yaş süzüldü.

"Ona zarar verme!" Dedi ve bizi yavaşça yere bıtaktı.

Noyanla birlikte koşup Hyunun yanına geldik. Adının Alev olduğunu öğrendiğim kadın yalvarır gözlerle bize bakıyordu.

"Bırakın onu lütfen.."

"Biz bu malikaneden sağsalim çıkana kadar Marza benim esirim!"dedi Hyu ve Marzayı sertçe tutup odanın dışına sürükleedi. "Sakın peşimizden gelme!"

"Tamam yeterki ona zarar vermeyin!"

Marzayı sürükleyerek odadan çıktık. Marza o kadar öfkeliydiki dişlerini ve yumruklarını sıkıyordu.

Malikanenin dışına çıkıp arkamızdan kimsenin gelmediğinden emin olunca Marzayı sertbest bıraktık. Kaçmak yerine öfke dolu bakışlarıyla bizi süzdü. Gücü olsa bizi bikaşık suda boğardı ama 3 vampire karşı ne yapabilirdiki?

"Sen bana neden ihanet ettin!!" dedi Hyuya bakarak.

"Bunun için üzgünüm Marza ama bu insanlar beni öldürme imkanları varken canımı bağışladılar. Bu yüzden artık onların yanındayım!"dedi hyu.

"Sen... Seni hatırlıyorum!"dedi bana bakarak.

"Buravo!"dedim ve alkış yaptım.

"Noyanı vurmaya giderken sana çarpmıştım. Demek Beni takip edip Noyanı öldürmeme engel olan vampir sensin!"

"O gün arkanı dönüp özür dileseydin tüm bunları yaşamamış olurduk!"dedim gözlerimi devirerek.

"Kusura bakma! Önüne bakmadan yürüyen aptal bir kızdan özür dileyecek değilim!" dedi sertçe. Mavi gözleri parlıyordu ve boyundaki damarları belirginleşmişti.

Kanlı Öpücük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin