29. İyilik ve Kötülük

45 2 1
                                    

_________Noyan___

Denizi malikanede bir odaya yerleştirdim. Doktorlar hiçbişeyi olmadığını söyledi. Sadece Osasın vurduğu yerde çürük oluşmuş. Herhangi bir beyin hasarı yok. Yani yarına hiçbişeyi kalmayacak.

Bende kendi odama geçtim ve masama oturup düşüncelere daldım. Artık türkiyenin en büyük mafyasının varisiyim. Holdingle daha çok ilgilenip işlerle güçlerle uğraşmam gerekecek. İlk olarak Osası yanıma çağırttım. Dünki baskında teslim olan silahlı adamları ve masum sivilleri ne yaptığını soracağım.

Osasın adamı odama geldi. "Noyan bey, patron şuan kendi malikanesinde teslim olanları konuşturmakla meşgul. Buraya gelemeyeceğini söylemem için beni yolladı." dedi.

"Ne demek buraya gelemeyecek? Benim bizzat çağırdığımı bilmiyor mu?"

"Biliyor ama Kuzey beyin talimatı gereği adamları konuşturması daha önemliymiş."

"Yani teslim olanlar var öyle mi? Ve hepsi yaşıyor."

"Elbette efendim."

"Peki ya siviller?"

"Onlar da evlerine yollandı efendim. Zaten hiçbiri kim olduğumuzu bilmiyor.'

Osasın adamı bana yalan söylüyordu. Bunu vampir ve kurtadam güçlerimle hissedebiliyordum. Osas buraya da gelmediğine göre kesin işleri berbadeddi. Onu bizzat kontrol etmeye gideceğim!!

"Tamam sen gidebilirsin." Dedim ve adamı yolladim.

Geceyi bekledim. Osasın malikanesine doğru yola çıktım. Babam bütün arabalarımı sattığı için onunkilerden birini aldım. Osasın maliknesi dağın başında tenha biryerdeydi. Yol karanlık ve ürkütücüydü.

Saatler süren yolun ardından malikaneye vardım. Korkunç bir şatoya benziyordu ve içinde her türlü suç işlense kimsenin haberi olmayacak tenha bir malikaneydi. Aklıma gelen ilk şey Osasın sivilleri ve teslim olanları buraya getirip işkence ederek öldürmesiydi. Teslim olanlara zaten işkence etmesini babam söylemişti çünkü bizim tarafımıza geçtiklerinde ihanet etmeyeceklerinden emin olmalıydık. Ama masum sivillerin evlerine gitmesine izin verecektik. Umarım aklıma gelen senaryo doğru çıkmaz!

Arabamı malikanenin uzağına parkettim ve vampir hızında malikaneye koştum. Duvardan gizlice atladım ve bahçeden sessizce geçtim. Etrafta onlarca koruma devriye geziyordu. Hepsini atlattım ve içeri girdim.

Malikaneye girer girmez derinlerden çığlık sesleri duydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Malikaneye girer girmez derinlerden çığlık sesleri duydum. Çığlıkların acı çeken insanlardan geldiğinden eminim! Lanet olsun!! Sessizce seslerin kaynağını aramaya koyuldum. Sesler aşağılardan geliyordu. Belkide aşağıda bir zindan vardı. Hemen alt kata inen merdivenleri aramaya koyuldum fakat bulamadım. Kesin gizli bir geçitten iniliyordu. Fakat orayı nasıl bulacaktım?

Ayak sesleri duydum. Sıçrayarak tavanda asılı duran avizeye tutundum ve kendimi sakladım. Altımdan elinde içki şişesi ve bardak tutan bir kahya geçti. Sessizce onu takip ettim. Metrelerce uzunluğundaki kolidorlardan geçtik. Kahya sonunda dev bir tablonun önünde durdu. Tabloda şu resim vardı.

Kanlı Öpücük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin