44. Fırtına

25 2 0
                                    

______Marza_______

Küçük teknemizle kuzeye doğru ilerliyoruz. Bakalım erzağımız bitmeden karaya ulaşabilecek miyiz? Karaya çıkar çıkmaz bir telefon bulup şirketteki adamlarımı aramalıyım. Bu sayede gelip bizi alabilirler.

Birkaç saat geçti ve güzeş batmaya başladı. Kaptan rüzgarı kontrol etti. Rüzgâr bu şekilde devam ederse küreklere asılmamıza gerek kalmazmış. Çünkü yelken gayet iyi götürüyor.

"Anlat bakalım patron! Kviıvılcımı özledin mi?"diye sordu birden kaptan.

"Ne alaka lan şimdi Kıvılcım?"

"Sen kızıl saçlı kızları çok seviyorsun. Anladım."

"Ne diyorsun kaptan!"

"Hani üvey annen de kızıl kafaydı ya."dedi ve sırıttı.

"Bana tekneyle ilgili herşeyi öğrettin biliyorsun değil mi kaptan?"

"Ee ne olmuş?"

"Yani seni suya atıp kendim devam edebilirim!!"

"Kızma patron. Eğleniyorum seninle."

"Lan ben bi zamanlar Türkiyenin en korkulan adamıydım! Şimdi senin maskaran oldum !"

"Ama Türkiyede değiliz patron! Burada seni koruyacak fedailerin veya beni vurabileceğin silahların da yok! Teke tekte seni her türlü alırım! İstersen gel!"

Kaptan yumruklarını bana gösterip olduğu yerde sekmeye başladı.

"Hadi kamon!! Gel vur bana patron!! Hadi gel!"

Onun bu saçma sapan hareketleri tebessüm etmeme sebep olmuştu. Normalde onun boynunu kırıp suya atmam lazım ama kaptanın yeri bende ayrı artık. Sonuçta o olmasa adadan asla kaçamazdım. Sana iyilik yapan kişi ister vezir olsun, ister rezil olsun sen de ona iyilik yapmak zorundasın. Delikanlılık bunu gerektirir çünkü. Kaptan beni adadan kaçırarak gönlümü kazanmıştı bile..

"O zaman karaya çıkar çıkmaz ilk yapacağımız şey seninle kapışmak olacak kaptan!"dedim sertçe.

"Niye şimdi gelmiyorsun? Korktun mu ha!! Korkma gel! Çok acıtmayacağım!!"

"Şimdi olmaz! Rüzgar kesilirse tek başıma kürek çekmek istemiyorum. Yoksa seni ensenden tutup suya atmasını bilirdim de.."

"Tabi tabi.."dedi ve sırıttı kaptan.

Aradan birkaç saat daha geçti. Güneş tamamen batmıştı ve yolumuzu yıldızlar aydınlatıyordu. Rüzgar tam istediğimiz yönden estiği için şanslıydık. Ama rüzgarda bir gariplikler olmaya başladı. Birden bire bıçak gibi kesildi. Ben şaşkınlıkla kaptana baktım. O ise dehşet içinde bana döndü.

"Neler oluyor kaptan? Rüzgar neden kesildi?"diye sordum.

"Bu iyiye işaret değil patron.."

Kaptan telaşla gökyüzüne baktı. Devasa kara bulutlar büyük bir hızla üzerimize doğru geliyordu. Galiba kaptanı bu kadar dehşete düşüren şeyi nihayet anlamıştım.

"Sıkı tutun patron! Önümüzdeki birkaç saat çok zorlu geçecek. Çünkü dev bir fırtınanın ortasında kalmak üzereyiz!"dedi kaptan bağırarak.

"Fırtına mı? Bu tekne fırtınaya dayanabilir mi?"

"Bunu birlikte göreceğiz patron!"

Önce çisiler gibi yağmur damlaları tepemize düştü. Sonra büyük bir çatırdamayla adeta gökyüzü yarıldı. Sayısız şimşekler eşliğinde bardaktan boşalırcasına yağmur yağmaya başladı. İşte kaptanın bahsettiği korkunç fırtına başlamıştı. Allah kahretsin tam da başarmak üzereydik!!

Kanlı Öpücük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin