45. Seni Bekleyeceğim..

21 3 0
                                    

_____Marza_____

Tekneyi tutmayı bıraktım ve kendimi hırçın dalgalara bıraktım. Tam ölmeyi beklerken hiç beklemediğim birşey oldu. Teknenin sallantısı bitti ve dalgalar da kesildi. Ne olup bittiğine bakmak için ayağıya kalktım ve gözlerime inanamadım. Tekne havaya doğru yükseliyordu. Ne oluyor lan böyle??

Ne olup bittiğini anlamamıştım. Acaba öldüm de cennete mi gidiyorum? Ama ben cehenneme gideceğimden çok emindim. Benim yerin dibine batmam lazım. Tam bunları düşünürken karşımda gördüğüm şey bütün sorularıma cevap olmuştu..

 Tam bunları düşünürken karşımda gördüğüm şey bütün sorularıma cevap olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kıvılcım öfkeli gözlerle teknenin diğer ucunda beni izliyordu. Ne diyeceğimi bilemedim.

"Demek beni bırakıp gidecektin öyle mi Marza?"diye sordu ağlamaklı gözlerle.

"Şey.. Kıvılcım.. Burada ne işin var?"

"Soruma cevap ver Marza? Beni bırakıp nereye gidiyordun?"dedi ve birden ağlamaya başladı.

"Önce sen cevap ver!"dedim sertçe.

"Seni kurtarmaya geldim APTAL! Sen beni bırakıp giderken bile ben seni düşünüyorum.."

Kıvılcım hıçkırıklara boğuldu. Aşağı baktığımda teknenin hala yükseldiğini gördüm. Kıvılcım beni kurtarmak için sihirle tekneyi yükseltiyordu. Demek beni kurtarmaya geldi ha?

"Peki ya kaptan? Onu da kurtaramaz mısın Kıvılcım?"diye sordum çaresizce.

"Üzgünüm.. Ona yetişemedim. Fırtınayı farkeder etmez buraya geldim fakat geç kaldım.."

"LANET OLSUN!"diye kükredim ve olduğum yerde çöktüm.

Kıvılcım da yanıma gelip yere oturdu ve başımı kollarının arasına aldı. O hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ben ise dostumu kaybetmenin acısıyla sadece sessizce gözyaşı döküyordum..

Fırtına dinince Kıvılcım tekneyi tekrar suya indirdi. Ağlamaktan gözleri şişmişti kızcağızın. Beni bu kadar çok mu seviyordu gerçkten?

"Sana haber vermediğim için üzgünüm."dedim.

"Ben de gece yanıma gelince gerçekten bana karşı birşeyler hissettiğini sanmıştım Marza! Ne kadar aptalmışım.."

"Sana karşı boş olsam neden vedalaşmak için geleyim?"

"O veda mıydı? Bana daha çok yeni bir başlangıç gibi gelmişti."

'Seni son defa görmeden kaçmak istemedim."

"Neden kaçmak istedin ki zaten? Birlikte çok mutlu olacaktık.."

"Beni anlaman lazım. Holdingin başına geçmem gerekiyordu. Ailemin mirasına sahip çıkmam lazımdı. Bu yüzden kaçmayı denedim. Ama artık sana yakalandığıma göre pes ediyorum.. Zaten tek dostumu kaybettim. Savaşacak gücüm kalmadı."

"Marza.. Buraya seni adaya geri götürmek için gelmedim."

"Nasıl yani?"

"Sadece fırtınayı gördüm ve tehlikede olabileceğinizi düşündüğüm için geldim. Nitekim öylemiş."

"Yani beni adada tutsak etmekten vaz mı geçtin?"

"Vazgeçmedim ama seni tutamayacağımı biliyorum.. Yalnız annem bu işi öğrenirse hiç hoşuna gitmeyecek."

Kıvılcıma sıkıca sarıldım ve kokusunu içime çektim.

"Sen de benimle gel Kıvılcım! Türkiyeye birlikte dönelim ve holdingi beraber yönetelim!"dedim heyecanla.

Kıvılcım başını öne eğdi ve dudaklarını büzdü.

"Bunu çok isterdim. Ama ben adadan ayrılamam."dedi.

"Neden?"diye sordum.

"Ben o adaya bağlıyım. Sadece o adada güçlüyüm. Enerji durumlarından dolayı. Hatta şuan bile oradan uzaklaştığım için kendimi güçsüz hissediyorum."

"Bu çok kötü. Yani benimle gelirsen bir daha cadılık yapamazsın öyle mi?"

"Seninle gelirsem ölürüm.. Hayatım da o adaya bağlı.."

Kıvılcım böyle söyleyince boğazımda birşey düğümlendi. Yani onunla birlikte olmamız imkansız gözüküyor. Ya da benim de adada yaşamam lazım. Bu da mümkün olmadığına göre Kıvılcımla asla birlikte olamayız. Tabi şimdilik..

"Ama benim için üzülmeni istemiyorum Marza. Ben yanına gelemesem de senin benim yanıma geleceğinden eminim. Seni beklemek en büyük tesellim olacak."dedi Kıvılcım.

"Elebtte yanına geleceğim. İstanbuldaki işlerimi bitirir bitirmez hem de!"

"Biliyorum."dedi Kıvılcım ve bana sarıldı.

Uzun bir süre birbirimize sarıldık. Kara bulutlar dağılmıştı ve ay ışığı Kıvılcımın bembeyaz tenini ışıl ışıl parlatıyordu. Gökyüzü yeniden pırıl pırıldı. Yıldızlar da öyle.

"Şimdi git ve holdingini kurtar. Ben seni burada bekliyor olacağım."

"Mutlaka sana döneceğim Kıvılcım!"dedim ve onu sertçe öptüm.

"Aslında seni direk evine ışınlardım fakat bundan annemin haberi olur. Biliyorsun annem cadılardan sorumlu yönetici."

"Evet tahmin etmiştim.."

"Bu yüzden dünyada cadıların açtığı tüm portalların bilgisi ona gider. Yani eve kendi imkanlarınla gitmek zorundasın."

"Önemli değil Kıvılcım. Senin beni serbes bırakman bile büyük bir yardım.."

"Ama annem için sana şöyle bir yardımda bulunacağım. Bunu sana gerçekten güvendiğim için yapıyorum."

"Neymiş o?"

Kıvılcım arkasını döndü ve bişeyler yaptı. Tekrar bana döndüğünde elinde çok eski ve yıpranmış duran bir papirüs vardı. Papirüs rulo yapılıp siyah bir kurdelayla bağlanmıştı. Onu bana uzattı.

"Bunu al. Elinde fazla tutma. Hemen çantana koy."dedi Kıvılcım.

Papirüse temas ettiğim an elimde garip bir acı hissettim. Hemen cebime koydum ve elime baktım. Elimden siyah bir duman çıkıyordu.

"Bu ne böyle?"diye sordum.

"O kağıdın içinde bu hayatta öğrenmeyi en çok istediğin şey yazılı Marza. Lütfen onu 1 kere kullan ve sadece en çaresiz olduğun anda kullan. Umarım hiç kullanmak zorunda kalmazsın.."

"O tahmin ettiğim şey mi? Peki sen nereden öğrendin?"

"Annem öğretmişti. Bu çok gizli Marza. Çok dikkatli ol. İkimizi de tehlikeye atmamaya çalış."

"Sen merak etme."

Kıvılcım bana son bir kez daha sarıldı ve öptü. Ben de onun kokusunu doyasıya içime çektim. Galiba ayrılık vakti gelmişti..

"Karaya daha hızlı varabilmen için tekneye bir şeyler yapabilirim."dedi Kıvılcım ve tekneye büyü yaptı.

"Teşekkür ederim."

"Dikkatli ol Marza. Ve seni beklediğimi bir an olsun aklından çıkarma!"

"Merak etme. Hep aklımda olacaksın."

Kıvılcım teknenin ucuna gitti ve bana el salladı. Sonra kendini suya bıraktı. Koşup arkasından bakmak istedim ama çoktan yok olmuştu bile. Sonra o gidince tekne hızlanmaya başladı. O kadar hızlı gidiyordu ki ayakta zor duruyordum. Oturdum ve sıkıca tutundum.

Teknede kaptanın oturduğu yere bakıp iç geçirdim. Benim ilk ve tek dostum.. Işıklar içinde uyu..

##_#_#_#_#_####___#_#_#_

Kıvılcımın verdiği papirüste sizce ne yazıyor olabilir?

Kanlı Öpücük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin