Neşe dolu, hanım hanımcık, karıncayı bile incitmeye korkan bir vampirken hayatına giren insanlar tarafından çok canı yakılan ve giderek gaddarlaşan Dilara..
Babasının emriyle kendini öldürtmek zorunda kalan fakat sürpriz bir olay sonucu hayatta kala...
Alev beni yatağa sürükledi. Artık kendini bana teslim etmek istiyordu. İşte şindi onu konuşturmak için tam zamanı! Yatağın yanında durduk ve Alev gözlerimin içine baktı. Kıravatımı gevşetti ve boynumdan çıkartdı. Ceketimi de sıyırıp çıkardı. Gömleğemin dügmelerini tek tek açmaya başladı. Hiç acele etmiyor gibiydi. Zaten bu gece amacına ulaşacaktı. Acaba ben amacıma ulaşabilecekmiyim?
Gömleğimi çıkardığında Alev vücüdüma bakıp dudağını ıstırdı. Elini baklavalarımda gezdirmeye başladı. Eli çok sıcaktı. Artık planı devreye sokma vakti gelmişti.
"Söylesene Alev.. Şu ölüm çemberi zımbırtısı seni korkutmuyor mu?"
"Hayır. Neden korkutsun? Örgüte karşı bir suç işlemediğim sürece bana çember yapmazlar."dedi ve boynumu öpmeye başladı.
"Zaten onlar çember yapana kadar sen onları zihninlen kontrol edersin ve engel olursun." dedim ve onun tişörtünü sıyırdım.
"Aslında onu yapamam. Çünkü çemberi çizmek çok kısa sürer."dedi ve kemerimi gevşetti.
"Neyle çizmek gerekiyor?"
"Kanla. Çemberi çizecek kişinin kendi kanı gerekli."
"Sırf meraktan soruyorum. O çember nasıl bişeye benziyor?" dedim ve Alevin sûdyeninin kopçasını açtım.
Alev súdyeni önünde yakalı ve gözlerimin içine baktı. Sonra parnağını benim kaslı göğsüme koydu ve bir şekil çizdi. O şekli ezberledim!
"Çok meraklısın Marza.." dedi ve sûdyenini yere bıraktı.
Artık çemberi çizmeyi öğrendim!! Amacima ulaştım!!
Aleve sıkıca sarıldım. Sıcak bedenlerimiz birbirine temas ettiğinde Alevin titrediğini farkettim. Onu boynundan öptüm ve sertçe ters çevirdim..
"Çok kötüsün Marza.."dedi ve sırıttı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yavaşça ensesine üfledim ve öperek sırtına kadar indim. Artık ne yaptığımı göremiyordu! Sertçe kendi parmağımı ısırdım ve kanattım! Canım hiç acımamıştı. Parmağımdan akan kan ile Alevin sırtına KADİM ÖLÜM ÇEMBERİ'ni çizdim!!
Çizdiğim şekil birden parlamaya başladı. Alev acı bir çığlık attı ve benden uzaklaşıp yüzünü bana döndü. Sanırım bu cadıyı altetmeyi başarmıştım. Yüzümde sinsi bir sırıtma belirdi. Alev ise dehşet içinde bana bakıyordu.
"Sen... Sen bunu neden yaptın!!!"diye bağırdı Alev. Gözlerinden kırmızı bir ışık saçıyordu. Elleriyle mâhrem yerlerini kapamıştı.
"Bunu yapmak zorundaydım Alev! Seni Kadim ölüm çemberini öğrenebilmek için kandırdım! Aslında seni öldürmemin bir sebebi yok fakat bu çemberi birinin üzerinde denemek zorundaydım."
Alev acı içinde başını yere eğdi. Ayakta durmakta zorlandığını farkettim.
"..ve görüyorumki çember işe yarıyor. Şimdi BÜTÜN DÜNYA ÖNÜMDE DİZ ÇÖKECEK!!Artık karşıma kimse çıkamaz!!"
Alev acı içinde yere diz çöktü. Öfkeyle bana bakıyordu. Sonra birden sırıtmaya başladı. Ben anlam verememiş bir şekilde ona baktım. Sırıtması yavaş yavaş gülmeye ardındanda kahkahaya dönüştü. Neler oluyor böyle??
"Seni aptal.." dedi ve yavaşça ayağıya kalktı. Artık mâhreminide kapamıyordu. Bu ne anlama geliyordu??
"Neler oluyor?" Diye sordum merakla.
"Ah Marza.. Benim kim olduğumu bazen unutuyorsun tatlım."
Alev bu sefer gözlerinden beyaz ışık saçarak beni zihniyle kaldırdı ve teknenin duvarına yasladı. Suratı korkunç bir hal almıştı.
"Beni bu aptal oyununla altetebileceğini mi sandın!"dedi kükrer gibi. Sonra yerden tüşörtünü aldı ve bana sinsice bakarak giyindi. Ben hala havada duruyordum!
"Senin ölmen gerekiyordu!"dedim zorlukla.
"Demek sırtıma ölüm çemberi çizip beni yok etmek istedin. Ne kadar aptalsın?"
"Ne söylüyorsun sen!! Nasıl hala yaşıyorsun!!!"
"Başından beri planını biliyordum Marza. Sen bana oyun ederken aslında ben sana oyun ediyordum. Bu yüzden sana ölüm çemberi yerine başka bişey çizmeyi öğrettim. "
"BANA NE YAPTIRDIN AŞAĞILIK CADI!"
"Yakında anlarsın."dedi ve beni yere bıraktı. Sertçe yere düştüm ve soluklandım. Alev ise yerde duran súdyenini alıp teknenin dışına çıktı.
Güçlükle ayağıya kalktım ve peşinden koştum. Teknenin dışına baktığımda kimseyi göremedim. Yine cadısal şeyler yapıp kaçmış olmalı. ALLAH KAHRETSİN! ONU ALTEDEMEDİM! Bide üstüne ne işe yaradığını bilmediğim bir şekil çizdim. Kim bilir başıma ne gelecekti..
Lanet olsun. Ben şimdi ne yapacağım? Galiba onun ağzından laf almak için biraz acele ettim. Kesin geleceğe bakıp benim onu konuşturmaya çalışacağımı gördü. Veya zihnimi okudu. Yada ben çok acemiyim bu entrika konularında bilmem? Acaba sırtına çizdiğim şekil ne işe yarıyor.
Birden onun sırtı aklıma geldi. Kızıl saçları. Harika kokusu.. Gözleride çok güzeldi. Birden onu özlediğimi farkettim. Onu arzuluyordum. Keşke şuan yanımda olsa ve ona sarılıp kokusunu içime çeksem. Aman Allahım ben ne yaptım? Harika bir kadını elimden kaçırdım!! Acaba bana geri dönermi? Onu çok özledim.
Telefonumu çıkarıp birtanemi aradım. Ne yazıkki tek aşkım telefonu açmadı. Onu bulmalıyım! Onsuz yapamam!!!
"Kaptaaaaaan! Hemen limana yanaş! Sevdiğim kadını bulmaya gidiyoruz!!!"
"Emiredersiniz efendim."dedi kaptan ve rotamızı karaya çevirdi.
Seni bulacağım aşkım.. Benim kara sevdam Alevim..
###_____#_#_#_#____########
Sizce Marza bu durumdan kurtulabilecek mi? Yoruma yaz ;))
