43. Kollarımda Uyu..

37 2 0
                                    

______Marza_____

"Bu adadan gidiyoruz patron!"dedi kaptan heyecanla.

"Nasıl?"diye sordum.

"Bana verdiğin bilgiler sayesinde nerede olduğumuzu çözdüm! Dünyanın merkezine yakın ve volkanik bir adadayız. Hava sıcaklığı ve bitki örtüsüne bakınca güney yarım kürede olduğumuz anlaşılıyor. İlk başta bu tarif tam da japonya civarına uygun fakat yerli halk koyu tenli. Yani japon adalarından birinde olamayız. Bu da demek oluyor ki Tayvan ve Güney Korenin arasında bir adadayız patron!!"

"Ne? Biz istanbuldan çıkıp doğu çin denizine kadar nasıl geldik ulan?"

"Orasını sen daha iyi bilirsin. Ne kadar delirdiğini unuttun mu? Beni vurma diye kamaraya kaçtım. Tekneyi nereye sürdüğünü göremedim."

Kaptan doğru çözmüşse biz güney çin denizinde keşfedilmemiş bir adadaydık. İyi de bu imkansız? İstanbul boğazından çıkıp buraya gelmemiz mümkün değil. Arada kaç bin kilometre var. Demekki cadı Alev bu işe el atmış! Bizi buraya ışınlayıp sanki tesadüfen gelmişiz gibi göstermiş..

"Peki nasıl kaçacağız? Madem nerede olduğumuzu çözdün, nasıl kaççağımızı da planlamışsındır herhalde."dedim.

"Adaya vurduğumuz kıyıdan kuzeye doğru dümdüz yardırdığımızda 2 veya 3 gün içinde güney kore civarında karaya çıkarız. Sabah erkenden gidip ufak bir tekne yapmamız lazım. Bir de 3 günlük erzak lazım. Yolda susuzluktan açlıktan ölmeyelim diye."

"Güzel plan kaptan! Eğer bu adadan sağ-salim kurtulursak dile benden ne dilersen!"

Kaptan yanıma geldi ve omuzlarımdan sertçe tuttu. Gözlerimin içine bakıyordu.

"Hele bir kurtulalım da.. Bir şeyler isterim elbet."dedi.

Kaptan kollarını boynuma doladı ve bana sıkıca sarıldı. Ben de istemsizce ona sarıldım. Coconat şarabının etkisi tam olarak geçmemişti.

"Ben evimi çok özledim patron!"dedi kaptan.

"Ben de öyle kaptan."

"Peki karaya çıktığımızda eve dönebilecek miyiz?"diye sordu.

"Herhangi bir telefona ulaşmam yeterli olacaktır. Yapacağım tek bir aramayla bizi özel jetle almaya gelirler."

"Buna sevindim patron.."dedi kaptan ve ayrıldı. Kendi yatağına uzandı.

Ben de uzanıp düşüncelere daldım. Yarın bu adadan gideceğiz. Ve.. Ve ben Kıvılcımı bir daha göremeyeceğim. Bu adadan gideceğimden emin olana dek onun benim için önemli olduğunu farketmemiştim. Cidden bu önemli mi? Yani Kıvılcım bir kez daha görmek isteyeceğim birisi mi? Adadan gideceğimi öğrendiğim ilk anda aklıma onun gelmesi tesasüf olamaz. Allah kahretsin bana neler oluyor lan!! Kendime gelmeliyim. Holding başıboş dururken bir bayan önceliğim olmamalı!

Ama gözleri çok güzel lan.. Saçları da öyle. O saçlara son bir defa dokunmadan ayrılırsam hayatımın sonuna kadar pişman olacağımı hissediyorum. Yanina gidip çaktırmadan vedalaşsam iyi olacak. Evet evet. Sabah pişman olmamak için bu işi şuan halletmeliyim. Yataktan kalktım ve gitmeye hazırlandım.

"Ben gidiyorum kaptan. Birkaç saate gelirim."dedim kaptana.

"Git tabi. Sevgilinle vedalaş."dedi ve sırıttı.

"Sevgilim değil o benim lan!! Neyse.."

Ben kulübeden çıkarken kaptanın arkamdan tıs tıs güldüğünü farkettim. Ona da iyi makara çıktı tabi. O da benim bu halelerime alışık değil ne de olsa.

Kanlı Öpücük Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin