Neşe dolu, hanım hanımcık, karıncayı bile incitmeye korkan bir vampirken hayatına giren insanlar tarafından çok canı yakılan ve giderek gaddarlaşan Dilara..
Babasının emriyle kendini öldürtmek zorunda kalan fakat sürpriz bir olay sonucu hayatta kala...
Kim bu kız? Neden bu kadar güzel? Bu adada ne işi var? Aleve neden bu kadar benziyor?
"Kimsin sen?"diye sordum şaşkınlık içinde.
"Sessiz bir yere geçip konuşalım Marza."dedi ve koluma girdi.
Beni büyük ateşin biraz uzağına götürdü. Bir ağacın altında 2 tane bambu sandalye vardı. Onlara oturduk. Kız parmağını şaklattı ve yanımıza bir ateş yanıverdi. Bu sayede onun da cadı olduğunu anlamış oldum. Sonra elini arkasına götürdü ve geri getirdiğinde elinde büyük bir tas vardı. Tasın içi yemek doluydu.
"Önce karnını doyur istersen Marza."dedi.
"Bırak şimdi yemeği! Sen benim adımı nereden biliyorsun?"
"Bu kadar kaba olmak zorunda mısın?"
"Yapım böyle. Yoksa seninle bir alakası yok."
"Ben seni tanıyorum Marza. Hatta seni uzun zamandır tanıyorum."
"Nereden?"diye sordum merakla.
"Annem anlattı."dedi ve sırıttı.
"Ne??? Annen kim senin?"
"Beni cidden tanımadın mı?"
Kız böyle sorunca ona daha bir dikkatli baktım. Ateş kızıl saçlarını parlatıyordu. Pamuk gibi teni ve mavi gözleriyle büyüleyici bir güzelliği vardı. Ve ben bu yüzü bir yerden hatırlıyorum. Tabi yaaa! Şimdi tanıdım bu kızı!
"Sen Kıvılcım'sın! Alevin kızı!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Medya: Kıvılcım Kortaş
"Hele şükür tanıdın.."dedi ve gözlerini devirdi.
"Seni hiç görmedim ki ben? Sadece bikaç kez annenin malikanesindeki fotoğrafını görmüştüm."
"Evet. Annem babanla evlendiğinde ben zaten burada yaşıyordum."
"Peki senin burada ne işin var? Ve bu nasıl bir tesadüf?"
"Tesadüf değil Marza seni buraya annem yolladı."
"Haydaa!!"dedim kaşlarımı çatıp. "Sen şu olan biteni en baştan anlat bakalım."
"Tamam. Ben anlatırken sen de yemeği ye. Çünkü gerçekten çok aç olduğunu biliyorum."
"Tamam. Hem dinliyorum, hem yiyorum."
Tası önüme aldım ve kaşıklamaya başladım. Tadı çok değişikti. Bu ıssız adada kim bilir ne eti yiyorum acaba lan? Neyse çok açım. Ben yerken Kıvılcım anlatmaya başladı.
"Sen galiba annemi kandırmaya çalışmışsın. Ona kadim ölüm çemberi çizmeye çalışmışsın değil mi?"
