Alfa Beta- Gece'den

92 14 1
                                    

Karara varılmıştı.Son söz benimdi zaten. Asenad'a bir şans vermiştik.
Toplantı sonrası herkes odalarına dağıldı. Ben biraz oturmak için terasa indim. Edward da ordaydı.
-Odana gittin sanıyordum.
-Senin buraya geleceğini biliyordum.
Biraz konuşalım mı?
-Ne hakkında? Karara vardık sanıyordum.
-Evet vardık.Grubun kuruluşu konusunda. Nasıl bir çizgi çizeceğimiz konusunda konuşalım.
-Benim için en değerliniz sensin. Bunu biliyorsun Edward Grey. Çünkü seni kurtarırken bir şekilde telepati kurmuştuk. Ve biliyorsun işte neden sana değer verdiğimi.
-Evet. Geçmişimiz çok benziyor. Hatta neredeyse aynı.
-Hepinizi Soylu olduğunuz için kurtardım. Ama Ann farklıydı. O bizim gibi doğuştan Soylu değildi. Sadıktı. Bizim yanımızda kalırken güç kazandı. Bu ilk defa karşılaştığım bir şeydi. Sonradan Soylu oldu.
-O Soylu değil. Bir Melez. Annesi ve babası soylu,kendisi Sadık. Yani o bir Melez. Ama sen onu bizimle eş değerde tutuyorsun. Ona Soylu diyorsun.
-Eskiden Melezdi. Artık Soylu.

Sessiz kaldı. Biraz düşündü. Doğru kelimeleri arar gibiydi.

-Annem de babam da Sadıktı. Onlar tanrıya Sadıktı. Bense Soyluydum. Tanrıya karşı geldikleri sanılanlardan. Ama Soylu olmak tanrıya karşı gelmek değildi. Annem ve babam beni hiç dövmediler. Hiç bırakmadılar. Ama gücümü kullanmama karşı çıktılar. Engel oldular.
-Edward Grey! Ben de bunlarla karşılaştım. Hepsini ben de yaşadım.
-Ah be Gece. Anıları tazelesek ne olur?
Bırak da içimi dökeyim dünyada en çok sevdiğim insana.

Geçmiş belki geçmişte kalırdı ama asla sizi bırakmazdı. Bir yara olarak kalbimizde kalırdı. Bir iz olarak. O akşam ben sustum Edward konuştu. İçini döktü,anattı çocukluğundaki burukluk ve mutlulukları. Öyle olsun bakalım hayat. Sen bize gülmesen de biz bir yolunu bulurduk.

AlfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin