Veda Mektubu-Alfa Beta'dan

18 5 3
                                    

Sabah uyanınca Philip yanıma gelip bana sarıldı. Ağlamış mıydı?
-Alfa, sakin ol olur mu?
-Ne oldu?
Bana bir kağıt uzattı. Açar açmaz yazıyı tanıdım. Edward'ın yazısıydı. Gözlerim doldu. Ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Zorla da olsa okumayı başardım.
-Edward! Gitti mi?
Bağırıyor,hıçkırıyor ağlıyordum. Seller gibi akıyordu gözyaşları. Edward gitmişti. Koşarak Edward'ın odasına gittim. Hâlâ Edward kokuyordu buram buram. Sözcüklerin bittiği noktadaydım. Hiçbir şey buna engel olamıyordu. Ben dayanamazdım ki. Grup da ardımdan gelmişti. Kapıda bekliyorlardı. Philip gelip bana sarıldı. Ama onu ittirdim. Edward'ın yatağına oturdum. Ağlamaktan gözlerim ağrıyordu. Bunu neden yapmıştı? Tam savaşlar bitmişken neden?
-Edward! Edward! Biliyor muydunuz? Haberiniz var mıydı? Söyleyin! Aaah!
-Saçmalama. Engel olurduk haberizmiz olsaydı.
Dedi Lavinya. Artık hiçbir şey beni teselli etmiyordu. Birisi göğsüme uzanıp kalbimdeki yıldızları söküyordu. Ve ben engel olamıyordum. Çaresizdim. Nereye gitmişti Edward? Nereye? Niçin?
O gün Edward'ın yatağında uyudum. Gece boyu ağlamıştım. Sabah ilk iş Edward'ı aramaya gidecektim.
                            * * *
"Alfa, nereye gideceksin? Ben de seninle geleceğim."
"Ben de."
"Ben de."
Uzun bir tartışma sonrası hepimiz birlikte Edward'ı aramaya karar verdik. Benim yanımda olmak istiyorlardı. Valizlerimizi hazırladık. Kapıyı kilitlerken yüreğim ağlıyordu.
Beraber Soyluların çoğunlukta olduğu yerlerin listesini yaptık. İlk sırada Frigya geliyordu. Sonra Zemburg, daha sonra Burton ve daha devam ediyordu. Nedense içimdeki bir ses Edward'ın Burton'da olduğunu söylüyordu.
Trene bindik. Frigya'ya gidecektik. Ne kadar kalırdık bilmiyorum. Bulamazsak Zemburg'a gidecektik.Frigya çok fakir bir şehirdi. Zaten de fakir veya ailesi olmayan Soylular yaşıyordu Frigya'da. Nasıl Dalia ya da diğer şehirler o kadar zenginken aynı ülkedeki başka şehir çamur çöp içinde olabilirdi? Kral Frank Rogers Soylular'ı burada ölüme terk etmiş sanki. Frigya'nın nüfusu gerçekten çok az. Çoğu çadırlarda kalıyor. Soylular güçleri olduğunu bile artık hatırlamıyor olabilir! Lavinya burayı gördüğünde ağlamıştı. Edward'dan ziyade buradakilere yardım edecektik Sadıklar para içinde yüzerken Soylular böyle sefalet içinde kalamazdı. İzin vermezdik!
Biz de çadır kurduk. Biz de çadırda kalacaktık. Frigya çok tropikal ve sıcak bir şehirdi. Dalia'nın Güney'inde yer alıyordu. İnsanlar güneşten kararmıştı.
                               * * *
Frigya'nın tarihi~
Sıcak bir şehir. Waleria iken ülkenin adı o zamanlarda şehir Soylular'a bırakıldı. Ama fakir Soylular'a. Hayattan ümidi kesen Soylulara. Çamur ve çöp dışında ve rengi atmış çadırlar topluluğu dışında hiçbir şey yoktur. Frigya'nın sınırındaki şehirlerden bir tanesi Syttia'dır. Çocuklar büyüyünce genç olunca iş bulmak için Syttia'ya taşınıyorlar.
Şehrin 1/3 ünü çocuklar, 2/3 ünü yaşlılar veya orta yaşlılar oluşturuyor.
                              * * *
Çadırlarımızı kurduktan sonra diğer insanlara bakmaya başladık. Çoğu hatta hepsi turuncu bir kapsül yutuyorlardı. Lavinya birine yaklaşıp o kapsülün ne olduğunu sordu.
-O kapsüller ne, turuncu olanlar hani?
-Bunlar Urg ilacı Urg.
-Urg mu? O nedir?
-Urg ilacı gücünüzü azaltır. Bize bunları yıllardır Krallar verir. Bize gücümüzü kaybettiğimizde sahte de olsa bir Sadık olarak diğer şehirlere taşınma izni veriyorlar. Çocuklarımızdan Sadık olanlar Dalia'ya taşınıyor. Diğerlerini Urg kapsüllü ilaçla büyütüyoruz. Onlar bu hayatı yaşamak zorunda değiller.

AlfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin