Edward Grey-Timsah'tan

32 7 2
                                    

Artık son parkura gelmiştik. Öyle umut ediyordum. Yanılmıştım. Hem de çok defa yanılmıştım. Yalanlarla dolu bir dünyada olduğum için kendimden nefret ediyordum. Her sevdiğimi kaybetmekten, yanılmaktan nefret ediyordum. Aklıma geldiler anılar dün gece. Birer birer. Her sahnesi hâlâ gözümün önündeydi. Görüyordum. Ne için mücadele ediyorduk? Aile? Arkadaş? Başarı? Ün? Hayır hiç biri değildi. Yaşam için bir mücadeleydi. Küçükkenki hırçınlı ve öfkeli oluşum geldi aklıma. Küfredip duruyordum. En çok kendime. Askerlere. Nefret küpü gibiydim. Ama artık o küçük öfke topundan eser yoktu. Artık acılı bir Edward vardı. Timsah denilmesi artık hoşuma gitmiyordu. Çünkü ben acı vermek istemiyordum artık. Acı çeken hep ben oluyordum. Ann' i öldürdüm çünkü dünyadaki en sevdiğim kişiyi öldüreceğini düşündüm. Yine yanılmıştım. Ann , Alfa'yı değil beni öldürmek istiyordu. Alfa babası onu sevmese de babasını çok seviyordu. Babası için çok ağladı. Çoğuna şahit olmuştum. Annesinin onu ilk ve son dövüşünü, Sarah'nın yılan olmasını James ile Sarah'nın hep ondan sakladıkları şeyler... Hepsini bana anlatmıştı.Bana en sevdiğim anıları sorsalar şuan , Alfa ile karşılaşmamızı anlatırdım hiç şüphesiz. Alfa benim sırdaşımdı. Arkadaşımdı. Biz birbirimizin kalkanıydık. Koruyorduk birbirimizi. Onunla karşılaşmamız dehşet gülünçtü. Ben Maya'ya sinirlenip evden kaçmıştım. Maya beni arıyordu sokaklarda. Ben sahile oturmuştum. Denize taşlar fırlatıyordum. Yine kendime küfrediyordum.
-Ne domuz pis çocuksun sen ya! Hiç babana layık mısın? Bana bak bir daha Maya'yı üzmek yok. Tamam mı?
-Tamam.
Benden çıkmayan bu cevaba irkildim. Yine kendime küfrettim. Başkası beni duymuştu.
-Kimsin sen ya? Bela filan mısın?
-Sensin bela domuz çocuk!
-Tamam özür dilerim ama dinlemek zorunda değildin beni.
Yanıma oturmuştu.
-Biz Askerlerden intikam almak için Soylulardan bir grup kurduk. Ben senin de gelmeni istiyorum.
-Nereden biliyorsun? Ben Sadık olabilirim.
-Soylusun.
-Nereden biliyorsun ki? Seni yalancı!
-İnkar boşunadır pis çocuk. Seni ağzı bozuk!
-Özür dilerim. Şey tamam o hâlde ben de grubunuza girmek istiyorum.
-O zaman anlaşalım. Bir daha küfür yok.
-Ben küfür etmiyorum ki ama!
-Ben bilmem. Gel hadi.

Maya'ya gruba girdiğimi söylediğimde çok sevindi.
-Ah Edward'ım, aynı babana ve annene benziyorsun. O kadar cesursun ki. Gel ablana sarıl. Annen ne derdi hep? Mavişim derdi. Sen annenin mavişisin. Kuzucuk.
(Sanırım Timsah'ı Kuzuya tercih ederim)

Sonra grubun bir üyesi oldum. Vazgeçilmez bir üyesi.

AlfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin