Balayından döndüğümüzden beri evin en düzenli haliydi sanırım. Mucizevi bir gün bile sayılabilirdi çünkü Taehyung oturmuş çorap katlıyordu. Gömleğinin aşırı sert yakası biraz kızarıklık bırakmıştı boynunda ve sağ gözü sürekli seyiriyordu.
"Üzülmezsen bir şey söyleyeceğim?"
"Buyrunuz."
"Evlenirken bu kadar gergin değildim."
"Resmi evliliği mi düğündeki evliliği mi kast ediyorsun?"
"İkisi de."
"Harika. Kızımın babası şimdiden kocalık görevlerini bukleli saçlar için feda etmiş gibi gözüküyor."
Ona baba olarak hitap etmem mi yoksa kocam demem mi daha çok dokunmuştu bilmiyorum ama gözleri yaşlarla parlar gibi oldu.
"Unutmayalım, Namjoon bunun için saatlerce çalıştırdı bizi."
"Evet. Biz mutlaka ebeveyn olması gereken evli ve mutlu bir çiftiz."
"Doğru olması, tavır takınırken yardımcı olacak."
Yavaşladığını fark edince yanına oturup hızla çorapları katladım. Taehyung daha çok su ve temizlik malzemeleriyle yapabildiği temizlikleri seviyordu ve onlarda daha iyiydi. Düzen ve toplama işleri fıtratına ters düşüyordu kesinlikle.
"Ya homo insanlara garezi olan biri gelirse ve kasten reddedilirsek?"
"Orasından emin değiliz. En ufak bir sinyalde ölümüne bff ve kadınlardan bıkmış insanlarız tamam mı?"
"Kadınlardan bıkmış?"
"Evet. Gay koktu. Kadınlarda aradığını bulamamış?"
"Jeongguk..."
"Kafam düz düşünmüyor ne yapabilirim?"
Telefon çaldı. Taehyung Jimin'in aradığını göstererek ortadan kayboldu. Bana bıraktığı çorap yığınına bakıp iç çektim. Sanırım daha sık çorap yıkamamız gerekiyordu.
**
Taehyung "Acıkmış gibi yaparsan iki dakikada ne kadar mükemmel ve sağlıklı yemekler yapabildiğimi de gösterebilirim?" derken kapı çaldı. Neredeyse birbirimize dolanarak kapıyı açtık. Karşımızda bir kadın duruyordu. Elinde bir tutucu ve bir deste kağıtla dikiliyordu. Resmi bir şekilde gülümsedi. Telefonda konuşmuştuk, eşcinsel bir çift olduğumuzu biliyordu. Normalde böyle çiftleri kontrole bile gitmediklerini ama bebekle ilişkimiz düşünülürse bize bir şans vermeye karar verdiklerini söylemişlerdi.
"Bayan Chung, hoşgeldiniz."
"Hoşbulduk Kim ailesi."
Taehyung burnundan ani bir nefes vererek kıkırdadı. Çaktırmadan dirseğimle vurdum, kadını eve davet ediyormuş gibi yaparken. Chung bizi fark edip güldü. "Kim-Jeon mu demeliydim?"
"Jeon-Kim."
"Kim-Jeon gayet yerinde hanımefendi."
"Moka'ya sorarsınız."
Aynı anda sinirle karışık bir şaşırmayla duraksadık. "Bebeğe isim konuldu mu?"
"Tabii ki hayır. Merak etmeyin. Bu ebeveynlerin alacağı bir karar. Bebeğe biyolojik ebeveynleri tarafından isim verilmemişse tabi. Bu sadece bir lakap."
Rahatlamamıza izin vermeden kadın derin bir nefes aldı. "Bu tarz işleri sevmediğimi belirtmeliyim. Gerçekten bu işte fazla para dönüyor ve bu benim objektifliğimi etkileyecek gibi hissediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pixels || taekook
FanfictionEliyle saçlarımı okşarken "Sakın ağlama Jeongguk," dedi kulağıma, "Ağlarsan kalbimin sana söylediği şarkıları duyamazsın." (tamamlandı) 18.01.2019 13.12.2020