Ayşe eve girdiğinde babasını salonda otururken buldu. Saat 12 yi çoktan geçmişti.
"Şoförü atlatmışsın. Neredeydin?"
"Yalnız kalmak istedim baba."
"Fransa'da yalnızım diye ağlamıyor muydun? Özledin demek yalnızlığı, derhal dönüyorsun o halde."
"Hayır baba, gitmek istemiyorum. Lütfen!!"
Ali'ye bir daha bu kadar uzak kalabilme ihtimalini düşününce gözyaşlarını tutamamıştı. Yanaklarından sessizce dökülüyorlardı.
"Kalman için bir şartım var. Koray'a bir şans vereceksin. Onu tanımanı istiyorum."
"Tanıdığım halde evlenmek istemiyorsam hala?"
"Zorla evlendiremem ya!"
"Tamam baba, kabul ediyorum."
"İyi. Yarın bir davet var. Koray seninle gitmek için izin istedi benden. O halde kabul ediyorsun?"
"Ediyorum baba..."
Ayşe odasına çıkıp yatağına uzandı. Ne uzun geceydi. Aliyle olan her saniyesini tek tek düşünmek beynine kazımak istedi. Onun kokusu, gülüşü, nefesi... Seni bırakacağımı mı sanıyorsun demişti. Ne demek istiyordu?
Telefon çaldı. Yasemin'di.
"Alo Ayşe nasılsın?"
"İyiyim Yasemin çok mutluyum çok."
"Allah Allah, Baban kızmadı mı?"
"O kadar mutluyum ki kızması bile etkilemedi. Ama yarın benimle bir davete gelmen lazım. Babam gitmek zorunda bıraktı. Sensiz gidemem."
"Baban davetlere gitmene izin vermez ki Ayşe emin misin?"
"Koray benimle gitmek için izin istemiş babamdan. Gitmezsen Fransa'ya yollarım dedi. Mecbur kaldım kabul ettim."
"İşin aslı belli oldu. Ayy Ayşe uzak dur Koray'dan dedim sana."
"Fransa'ya mı gideyim tekrar Yasemin? Benim için ne kadar zor biliyorsun."
"Bilmez miyim? Neyse kapatayım da görüntülü konuşalım. Anlaşılan çok şey olmuş...
***
Melis arkadaşlarıyla bir cafede oturmuş, nişan kritiği yapıyorlardı.
"Nişan elbisen harikaydı!" dedi Sena.
"Bir servet harcayınca harika oluyor tabii Senacım."
"Ali biraz durgundu sanki" dedi Ceyda. Melis bozuldu.
"Alinin her zamanki hali Ceydacım. Dışardan öyle görünür. Bir ara heyecandan elimi öyle bir sıktı ki tüm gece o elim sızladı. Nişandan beri de çok mutlu. Ama bu aralar çok çalışıyor. Evliliğin sorumluluğunu hissediyor."
"Ali gibi soğuk ve mesafeli birini evlenmeye ikna etmek gerçek bir başarıdır, tebrik ederim valla. Bakışlarıyla eziyor, laf sokuyor insana adeta. Yanındayken biraz tırsarım genelde ne yalan söyleyeyim Meliscim."
Melis gülerek,
"Senin de Ali'yle yıldızın hiç barışmadı Sena" dedi.
"Ama çok yakışıklı ve karizmatik aynı zamanda. Hayranı çok, biliyorsun Meliscim aman dikkat." dedi Ceyda.
"Bilmez miyim! Hepsi de avucunu yaladı. Ali de bir an önce evlenelim diye bakıyor."
"Düğün ne zaman diye sordu Ceyda."
"Temmuz istiyorum ben Şekerim. Yaz gelini olmak bana çok yakışacak. İki ay var ama her şeyi yetiştiririm. Tabii ailelerimizin ve Ali'nin iş yoğunluğuna göre son kararı vereceğiz."
"Aaaa Melis sormayı unutuyordum. Sen Yasemini niye çağırdın nişana? Sen o kızdan nefret edersin."
Melis şaşırdı.
"Yasemin yoktu nişanda Ceyda saçmalama."
"Yooo oradaydı, eminim Melis."
"Ceyda ben çağırmadım. Ali zaten çağırmaz o aileden kimseyi. Ne işi var Yasemin'in bizim nişanda. Karıştırmışsındır."
"Melis ben kimi gördüğüme gayet eminim. Yeşil bir elbise giymişti. Görünce seslendim Yasemin diye. Beni görünce bir anda kalabalıkta kayboldu. Bir daha da görmedim."
Melis bir anlam vermeye çalışıyordu. Yasemin, Ekinci ailesinden sayılırdı. Özbey ailesiyle aynı ortamda pek bulunmazdı. Hem Melis'le birbirlerinden lise yıllarındaki o tenis kulübünden beri nefret ederlerdi. Ne Melis onu davet ederdi ne de o gelirdi. Ama o gece oradaymış! Ali de nişandan beri bir garipti. İyice uzak ve soğuktu. Neler oluyordu? Yoksa Ali ile Yasemin? Daha neler! Ama bir şeylerin döndüğü kesindi. Şu nişan videolarına bakıp emin olmak lazım önce diye düşündü. Bunu kızlardan gizli tutmaya karar verdi.
"İlahi Ceyda. Neyse ne. Kaç zamandır Metin'in peşindesin. Bırak bunları da çocuğu tavlamaya bak. Kapacaklar bak."
"Merak etme o da benden hoşlanmaya başladı. Senin düğüne kol kola geleceğiz."
"Çifte düğün yapalım deme de."
Hep beraber güldüler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÖMRÜ BİR AŞKA ADAMAK
RomanceÇocukluğundan beri gizli ve büyük bir aşkla sevdiğin adamın yanlış bir kadınla evleneceğini öğrendiğinde ne yaparsın? Karşısına çıkıp konuşabilir misin? Yoksa sadece izler misin? Peki bir de aileleriniz yıllardır düşmansa? Büyük bir nefretin yangını...