Metin tüm günün yorgunluğuyla kendini kanepeye attı. Yüksek bir binanın üst katlarından biri olan bu manzaralı lüks dairede tek başına yaşıyordu. Kapı çaldı.Açtı, karşısında Yasemin duruyordu. Beklemiyordu, şaşırdı.
"Yasemin?"
"Merhaba Metin, girebilir miyim?"
Metin , Yasemin'i içeri buyur etti. Birlikte küçük balkondaki sandalyelere geçtiler. Metin birer kahve yapıp getirdi ikisine de. Şehir tüm ışıklarıyla ayaklarının altındaydı.
"Metin, yardımın gerekiyor yine."
"Mümkün değil."
"Çok önemli."
"Yasemin, bak, seni hiç tanımıyorum. Nişanın olacağı günün sabahı gelip beni buldun. Ali'yle konuşması gereken biri var, Ali için çok önemli dedin. Bizi nişan salonuna al, yeter dedin. Beni ikna ettin. Sana yardım ettim. Peki ne oldu? Arkadaşın tek kelime etmeden çekip gitti."
"Biliyorum, o akşam konuşamadı ama bu sefer konuşacak, konuşması gerekiyor."
"Bir de Ayşe Ekinci'ymiş! Bunu bana nasıl söylemezsin! Ali bilse beni asla affetmez."
"Metin, onun Ayşe Ekinci olduğunu söylesem asla kabul etmezdin yardım teklifimi."
"Doğru. Ve artık bildiğime göre yardım edemem sana. Bu Ali'ye ihanet olur."
"Hayır, bu ikisine de yardım olur. Görmüyor musun birbirlerine aşıklar."
"Görüyorum ama iki düşman aile olduklarını da görüyorum."
"Bu aşka engel mi?"
"Aşka değil ama kavuşmaya engel. Dün Ali'yi ilk kez böyle dağılmış gördüm. Davetten çıkıp bir bara gittik. Sürekli içti. Çok öfkeliydi. Ayşe'nin Selim Ekinci'nin kızı olması, Koray'la dans etmesi... Çocuk vurgun yedi resmen. Tüm gece Ayşe'den nefret ediyorum deyip durdu. Bugün de pek iyi değildi."
"Düşmanı da olsa aşık işte. Kendini engelleyemez ki. Bu yüzden bana yardım etmelisin."
"Allah aşkına nedir bu düşmanlık meselesi? Ali hiçbir zaman anlatmak istemedi. Duyduğum dedikodular var ama ne kadar doğru bilmiyorum. Yardımımı istiyorsan bu işin aslını baştan sona öğrenmek istiyorum önce. Tarafsız ama!"
"Tamam. Tarafsız."
"Dinliyorum o zaman."
"Annemin anlattıkları ve Ayşe'den öğrendiklerim kadarıyla biliyorum ben de. Bu arada Ayşe'yle benim annem kardeşler. Yıllar önce Özbey ve Ekinci ailelerinin Büyükada'da yan yana köşkleri varmış. Yaz aylarında İstanbul'dan adaya gittiklerinde birkaç ay komşu oluyorlarmış yani. Araları da çok iyiymiş. Hatta Ali'nin annesi Sevim Hanım'la Ayşe'nin annesi Leyla teyzem de iyi arkadaşlarmış, birbirlerine gidip gelirlermiş sürekli. Daha sonra nasıl oluyorsa Ayşe'nin küçük halası Melike ile Ali'nin amcası Engin birbirlerine aşık olmuşlar. Ancak sorun şu ki biri evli, biri de nişanlıymış. Engin sevmediği biri ile evliymiş ve yıllardır hiç çocukları olmamış. Melike de ailesinin istediği ama kendisinin istemediği biriyle nişanlıymış. Ama ne aşk! Tüm İstanbul'un diline düşmüş sonunda bu yasak aşk. Engin'in eşi yataklara düşmüş, Melike'nin nişanı atılmış. Aileler birbirine girecek duruma gelmiş. Birbirlerine kavuşmanın imkansız olduğunu anlamış aşıklar. Ayrılmışlar. Melike intihar edip ölmüş. Ne kadar doğru bilmiyorum ama söylenene göre intihar ederken de hamileymiş. Engin de çekip gitmiş önceleri, kimse haber alamamış. Birkaç yıl sonra da gelip adada inzivaya çekilmiş, yıllardır da orda bir başına yaşıyor. Hikaye bu işte Metin."
"Vay be. Bir aşk hikayesinin ölüm ve düşmanlıkla bitmesi."
"Sadece o da değil. Ayşe'nin dedesi Rıfat Bey bu iki aşığın buluşmalarından teyzemi sorumlu tutmuş. Teyzem çok hassas, ince ruhlu bir kadınmış. Hastalanıp yataklara düşmüş kadın. Ayşe daha birkaç günlükmüş bu yasak aşk duyulduğunda. Teyzem öldüğünde de üç aylık. Selim Enişte önce kızkardeşini sonrada biricik eşini kaybetmiş. Zaten sert bir adammış ama bu sefer dünyaya küsmüş adeta. Yüzü gülmez olmuş. Teyzem Leyla'ya taparmış eniştem. Karısını hatırlatan her şeyden uzak durmuş. Ayşe'den bile. Teyzem çiçekleri çok severmiş evin bahçesi çiçekle dolup taşarmış eskiden. Teyzem ölünce eniştem bahçedeki tüm çiçekleri kopartmış, yıllardır bahçelerinde tek çiçek açmaz. Yani anlayacağın aileler birbirinden nefret ediyor ama Selim Ekinci'nin Özbeylere karşı ayrıca bir öfkesi var. Onlara zarar verecek hiçbir şeyden de kaçınmaz."
"Peki Ayşe bu hikayenin neresinde? Niye Ali'ye aşık, tanıyor mu önceden ?"
"Ahhh küçük kuzenim! O bu hikayenin aptal masumu. Ayşe bir günlük okuyarak Ali'ye bağlandı. Ali'yi görmeden, uzaktan sevdi."
"Birini hiç tanımadan sevmek? Nasıl mümkün olabilir ki bu?"
"Mümkün olduğunu gözlerimle gördüm ben. Yazları ben Fransa'ya giderdim tatil için. Bazı yazlar da Ayşe gelirdi birkaç günlüğüne. Bu aşkın en büyük şahidi ben oldum. Bu büyük bir tutku Metin. Bizim anlayamayacağımız kadar büyük. O yüzden bana yardım etmelisin. Bu hikaye böyle bitmemeli."
"Ne yapmam gerekiyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ÖMRÜ BİR AŞKA ADAMAK
RomanceÇocukluğundan beri gizli ve büyük bir aşkla sevdiğin adamın yanlış bir kadınla evleneceğini öğrendiğinde ne yaparsın? Karşısına çıkıp konuşabilir misin? Yoksa sadece izler misin? Peki bir de aileleriniz yıllardır düşmansa? Büyük bir nefretin yangını...