Kızım İçin (Aşk Kırmızı Serisi #1)

/37/ Küller ve Düşmanlar

Binbir Gece Masallarında Kraliçe Şehrazat hükümdar Şehriyar'a "Ey bahtı güzel hünkarım" diye seslenirdi. Bende size "Ey Bahtı güzel okuyucularım" diye seslenmek isterim.🌹

Öncelikle bölümlere artık sınır koyduğumu biliyorsunuz canlarım, o yüzden uzun zamandır bölüm eklemedim, biraz daha okunma sayımız artsın diye. yani ne kadar yorum ve beğeni, o kadar yeni bölüm.😇🥰 uzunda bir bölüm oldu, valla ben sevdim umarım sizde seversiniz bu bölümü💻✏📖

Güzel haber; 38.Bölüm Kına gecemiz, 39'da ise bir düğünümüz var (belki ikisini de bir bölüme sığdırırım belli olmaz benim işim) beklenen bölümlere geldikkk
💃🏼💃🏼

Kızım İçin'e iki tane yayınevi teklif verdi, editörle sıkı bir çalışma yapılıp yayınlanabilir hale getirilebileceğini söylediler ama sorun şu ki onların verdiği tarihe kadar maalesef bitiremem kitabımı. hem çocuklarım hem de kurslarım var o yüzden şimdilik askıya aldım ama burada finali göreceğiz merak etmeyin 😍🤩😘

Sizi çok özledim, sizde beni özlediniz mi? yorumlarda buluşalım mı😉😇

İyi okumalar...💋

Ebru, zehir yeşili rengindeki dantelli iç çamaşırına uygun siyah, ince bantlı topuklu ayakkabısını giyerken dakikalar sonra yaşanacak sıcak saatler için heyecan doluydu. Sarı saçlarını geriye savurarak oturduğu puftan ayağa kalktı ve boy aynasının karşısına geçerek baştan ayağa bedenini süzdü.

Hiç bir zaman masum olmamıştı. Küçük bir kızken bile arkadaşlarının oyuncaklarını elinden alır, ağlamalarıyla dalga geçerdi. Küçük kuzenlerine ayak işlerini yaptırır ve maddi durumu iyi olan dayılarına her zaman sevimlilik yapardı. Karşılığında aldığı harçlıkları; en büyük mükafatı olurdu.  Geçen yıllarla birlikte sadece benliği değil bedeni de kirlendi.

Sevgililerini her zaman cebi dolgun kesimden seçmeye özen gösterdi. Güzelliği en güçlü silahıydı. Yoksulluğu dibine kadar yaşatan ailesinden her zaman nefret etti. Babası işçi, annesi bulaşıkcıydı. Zenginlik hayali daha küçük yaşta kalbinde tomurcuklanmaya başladı, lâkin Üniversite hayali hiç bir zaman olmadı. Okumak ve çalışmak ona arzu ettiği lüks hayatı nasıl verebilirdi ki? Hangi üniversite mezunu zenginlikte boğulmuştu ki o boğulsun? Kolay yoldan genç yaşında zengin olmanın tek bir yolu vardı. Aklında hep zengin bir iş adamının metresi ya da eşi olmak ve ondan bir çocuk doğurmak vardı. Bu planlarına daha 17 yaşında başlamıştı. Dizi filan asla izlemezdi Ebru ama Magazini büyük bir hevesle ve hırsla takip ederdi.

"Bir gün.. bir gün bende bu programlara çıkacağım. Üstümdeki kıyafetlerin pahalılığı olay olacak! Paparaziler benimle röportaj yapmak için sıraya girecek.."

Her zaman dikkat çeken bir güzelliğe sahipti ebru. Saçlarının sarısı doğaldı ve gözlerinin derin yeşili bakanı büyülüyordu. Yüzü ise annesinin ki gibi çarpıcı hatlara sahipti. Annesine fakir bir adama aşık olduğu için öfkeliydi. Kendisi çamurlu gecekondu mahallesinden çıkmak için türlü yollar ararken annesi hala daha üç kuruş para kazanmak uğruna kan ter içinde çalışıp kendini yıpratmaya devam ediyordu.

Annesine kızgın, babasına ise nefret yüklüydü.

Polat Demirhan'la tanışması ise hayatın ona bahşettiği en büyük ve en güzel armağandı. Genç, yakışıklı ve zengindi. Yaşıtları gibi ego sahibi ya da gösteriş budalası bir ergen değildi Polat. Hayallerine ise aniden gelişen sürpriz hamileliğiyle bir adım daha yaklaşmıştı. Geri kafalı kayınpederinin de baskısıyla Polat, kendisiyle evlenmek zorunda kalmış ve sırf hamile eşinin mutlu olması için her arzusunu yerine getirmişti.

Ne zaman ki Ebru hastalıklı bir çocuk dünyaya getirdi, işte o zaman tüm dünyası alt üst oldu. İlk zamanlar Polat iş bahanesiyle şehir dışına gidip duruyordu ve Ebru suratsız kocasının fırtınalı bakışlarına maruz kalmadığı için epey bir mutluydu. Zamanla öğrenmişti ki Polat Demirhan emir vermeyi severdi, kendisine emredilmesini değil. Babasının emriyle Ebruyla evlenmek... hayata karşı en büyük yenilgisi bu olmuştu.