/33/ Liman

6.7K 502 86
                                    

Beklemiyordunuz dimi? Vallahi bende!

O kadar içten mesajlar, özenli yorumlar aldım ki tek oturuşta yazıverdim...

Ama bu sefer gerçekten tatil istiyorum!!! yeni bölümü azıcık bekleyeceksiniz canlarım 🙄

Dört bölüm eklemiş olmanın verdiği vicdani rahatlıkla uyumaya gidiyorum "iyi geceler" ve de "tatlı rüyalar" dileyin bana 😍😘

Yorumlarınızı merakla bekliyorum💋

Keyifli okumalar❤

Tuğçe🖤

Ellerim üşüyordu. Kanadı kırık kuş gibi soğuk havada, fırtınalı sabahta nereye savrulacağını şaşırmışçasına yürüdüm. Ayaklarım bedenimi başta sahil yoluna sürüklese de hemen vazgeçtim. Polat emindim ki ilk olarak oraya bakardı. Onu şaşırtmak için ara sokaklara girdim, ne yöne gideceğimi hiç bilmiyordum sadece rastgele yürümüştüm ve sonunda da kaçınılmaz bir şekilde kaybolmuştum.

Eski binalar, kimisi bahçeli kimisi sadece beton yığınından ibaret gecekonduların önüne çıkmıştım. Dudaklarım alayla kıvrıldı. Tilki kürkçü dükkânına geri dönmüştü işte. Benim mahallem değildi ama tıpatıp benziyordu. Daracık, çamurlu yollarda topuklu ayakkabımla yürüdüm. Sadece konutlardan oluşan bir sokaktı, en azından durağı soracağım herhangi bir bakkala ya da fırına rastlamamıştım hala. Kıyafetlerim buraya ne kadar da aykırı duruyordu, oysaki içindeki bedenin buradaki insanlardan hiçbir farkı yoktu. Biz insanlar görünene bakardık sadece. Gerçekler umurumuzda olmazdı. Polat bana önyargılı davranıyorsun demişti ama hayır. O kadın beni Hayal'e rağmen başından def etmek istemişti. Bunu söylesem bana inanır mıydı ki? Bana inanmayan bir adamla ne halt edipte yeni sayfa açacağım havalarına giriyorum ki. Suç bende. Öte yandan haklıydı. Kendi kendimi gülünç duruma düşürmüş gibi hissediyordum.

Sabahın köründe süslen püslen, Debra'nın karşısına çık. Gövde gösterisinde bulun. İstemsiz bir kıkırtı dudaklarımdan firar etti. Kendi halime güldüm resmen. Sadece kendime bir yer edinmek istiyordum. Sosyeteye dâhil olmak, Debra'yla onun anladığı dilinden konuşmaktı niyetim ama tam bir hayal kırıklığıydı sonu.

"Hadi itiraf et, sana âşık olduğunu söylemedi dimi?"

Evet, itiraf etmemişti aşkını. Ama sevdiğini söylüyordu. Sevmekle âşık olmak aynı şey değil miydi zaten? Bu yaşı büyük, olgun insanlar bir tuhaf oluyordu doğrusu. Bana göre aralarında bir fark yoktu. Onlara göreyse sevmenin bile bir derecelendirmesi, bir seviyesi vardı sanırım.

Ben kendi hislerimi sorguladığım vakit ortaya çıkan tablo tüyler ürperticiydi. Gece yatarken aklımda o vardı, gözlerimi yeni güne açarken yine onu düşünüyordum. Yemek yerken mesela, acaba en sevdiği yemek ya da hiç sevmediği yemek neydi diye düşünüyordum. Duş alırken mesela, aklıma ahlaksız şeyler doluşuyordu. Onunla öpüştüğümüz an zihnimde beliriyordu, tek beden olacağımız an bundan zevk mi alacaktım yoksa bir an önce bitmesini isteyeceğim bir ritüel mi olacaktı? Gecem gündüzüm oydu, rüyalarımda o vardı, gelecekle ilgili kurduğum hayallerde hep o vardı.

Her şeyim o olmuştu.

Kendime açık açık hiç itiraf etmemiştim, hep ona olan öfkem, kızgınlığım ve kırgınlığım çok daha ağır basmıştı ama şimdi sadece onun için beslediğim aşkı dile getirdim kendi benliğimde.

"Kızım birine mi baktıydın?" daldığım düşüncelerden beni uyandıran ses yaşlı bir kadına aitti. Ömrü boyunca sigara içenlerinki gibi çıkan pürüzlü bir sesti. Hemen çaprazındaki çöp konteynırına çöpünü atan bir kadındı karşımdaki. Başörtüsü hafif sıyrılmış, beyaz saçlarının bir kısmını gösteriyordu. El örgüsü uzun kollu bir yelek, çiçek desenli basma eteğiyle tam bir babaanne görünümü çiziyordu. Evi yakın olmalıydı ki ayakkabısını tam giymemiş, sadece ökçelerine basıyordu.

Kızım İçin (Aşk Kırmızı Serisi #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin