Kızım İçin (Aşk Kırmızı Serisi #1)

/23/ Şehvetin Rengi (+18)

Multi: Polat ve Melek 💕

200K OLMUŞUZ! Wattpad ilk üye olduğum zaman hatırlıyorum da 400 küsür okumayla nasılda mutlu olmuştum! Hemen yeni bölümü heyecanla yazmış devamında 1000 okuma, 10.000 okuma diye saya saya sayımızı arttırmıştınız... bugün bir baktım 202.000 okunmaya ulaşmışız! 💕🎉

ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM❤

Hepinizi ayrı ayrı öpüyorum ve uzun zamandır beklediğiniz bölümle sizi baş başa bırakıyorum!

UYARI!!!!!

Kitabın başlangıcına zaten YETİŞKİN İÇERİK uyarısını eklemiştim. Bu bölümde +18 sahneler yer alacak lütfen ona göre okuyun. Rahatsız olan arkadaşlar; bu bir aşk romanı haliyle böyle sahneler yazılacak ve yayınlanacaktır, ona göre bunun bilincinde olarak kütüphanenizde tutmaya devam edin lütfen.

Hadi usul usul yaklaş yanıma ve kapat geceyi küstüren o parıltılı lambayı.
Tenin değsin tenime ve dudaklarında bulayım sevdanın tadını.
Sonra sen ben değil biz olalım düşler dünyasında...

Aldığım soluğu titreyerek yeniden bıraktım. Dokunuşları en can alıcı yerlerimdeydi, yumuşak bir yatakta çırılçıplak yatıyordum ama odaklanabildiğim tek şey üstümdeki ağır bedendi. Avuçlarımın arasında sıktığım çarşafı mümkünmüş gibi daha da sıkı kavrarken dudaklarımdan firar eden inlemelere engel olamıyordum. Kendi inlemelerimin arasında hayal gibi gelen bir hırıltıyla dudaklarım cüretkar bir gülümseyişe kucak açtı. O'nunda en az benim kadar zevk aldığı düşüncesi cesaretimi artırıyordu. İlk kez yaşadığım bu şey yüzünden utanmam ya da bir fahişe gibi hissedip kendimden tiksinmem gerekirdi ama hayır, her iki duyguda kilometrelerce uzağımdaydı.

Tam tersine, ait olduğum yerdeymişim gibi hissediyordum.

Bacak aramda hissettiğim dille bedenim önce kasıldı, ancak kısa süren şokun ardından hızlanan soluğumla birlikte bir çığlığı daha özgürlüğüne kavuşturdum. Zevk denizinde yüzmenin anlamını her bir hücremle keşfediyordum. Polat'ın adeta taş kesilmiş organının bacağıma değmesiyle kadınlık gururum okşanırken hissettiğim yoğun şehvet yüzünden ağlamak istiyordum.

Bacak aramda akan zevk sularının ardından bedenim büyük bir rahatlamayla titremeye başladı. Tenimin her bir noktasına izini bırakan dudaklar, bu defa bacağımın içinde yol alırken keyifle ve minnetle gülümsedim. Seks ve sevişmenin arasındaki farkı bana bu gece tüm çıplaklığıyla öğreten adamla bundan sonra ne yapacağımı hiç bilmiyordum... Gündüz ve gece iki farklı adamla karşılaşıyordum. Peki ben hangisini tercih ediyordum? Hangi Polat beni gerçekten mutlu ediyordu?

Yüzü yeniden göğüslerimin hizasındaydı, göğüs uçlarıma yaptığı tatlı işkencelerine yeniden başlarken dudaklarımı kan tadını alana kadar kemirmeye başladım. Kelimelerin bu odada işi yoktu belki ama yine de bir cesaret, titrek bir sesle "B-bitmedi mi?" diye sordum. Dilimin sorduğu soruya tezat olarak bu anın bitmesini hiç istemiyordum! Yeni bir dil darbesinin ardından hafifçe geri çekilerek yüzüme baktı. Mavi-gri gözleri tutkunun buğulu bir tonuna bürünmüş, tehlikeli bir koyuluğun ardına sığınmıştı.

Bu defa yaşadığım değil, gözlerine bakarken hissettiğim arzunun ve gücün korkusuyla titredim.

"Gecemiz daha yeni başlıyor Meleğim. Ben dudaklarının arasından istediğim kelimeleri alana dek seninle sevişeceğim, sabah oturamayacak duruma gelsen bile umurumda değil, ne beni ne de kendini kandırmana müsaade edemem."

Öpülmekten şişmiş dudaklarımı dilimle ıslattım. Bu hareketimle mavi gözleri dudaklarıma inerken yeni bir farkındalıkla sarsıldım. Bu gecenin bitmesini bende istemiyordum. Her şeyimi alan bu adam benden bir itiraf bekliyordu. Onu sevdiğimi söylememi istiyordu. Bu dünya da zaten birçok şeye sahip olan adam benim sevgime mi muhtaçtı? Peki ben ona sevgimi verirsem o bana ne vaat ediyordu? Benim duygularımdan başka hiçbir şeyim yoktu ve eğer onu da kaybedersem benden geriye ne kalırdı?