Kızım İçin (Aşk Kırmızı Serisi #1)

/25/ Hayal Kırıklığı

Hayal kırıklığına uğrayacağınız bir bölüm sizi bekliyor  (yazarın pis yanı tuttu👺 )

Bebeğim gece boyunca zırt pırt uyanıyor, o uyumuşken fırsattan istifade bende uyuyayım demedim Gece yarısına kadar oturdum valla size bölüm yazdım hemi de 3030 kelime! değerimi bilin 😍😘👑👸🏼👸🏼👸🏼

Bunun karşılığında sizden tek ricam yıldıza dokunmanız canlarım💫⭐🌟🌟🌟🌟

Oylarınızda yorumlarınızda yeni bölümlerde çok etkili oluyor! Eğer yeterli verimi alamazsam sizden oy ve yorum sınırı koyarım vallahi yeni bölümü iki üç aydan önce göremezsiniz 😂😂😂 uykusuzum ya devreler yandı az biraz siz yine de dikkate alın beni 😎😍

Ayrıca LÜTFEN duyurular için hesabımı takip edin Kitaba DUYURU başlığı açmak istemiyorum diğer kitaplar hakkında da sayfamda duyuru yapiyorum😘😘 wattpad hesabımi takip edin ❤ instagramda da yakında paylaşıma başlayacağım şimdilik wattpad üzerinden haberleşelim ❤💗

Sizi seviyorum ve iyi okumalar diliyorum umarım beğeneceğiniz bir bölüm yazmışımdır❤😍😘😇

Tuğçe T.D 🖤❤

Bazı hisler gözyaşlarımızda saklıdır. Bazı insanlarsa kalbimizde kutsaldır. Küçüklüğümüzden beri bize öğretilen her zaman doğruyu söyle, yalan asla söyleme! Yalandan dolandan uzak dur. Dürüstlükten vazgeçme. Öyleyse neden sevmediğimiz insana sarılıyoruz? Neden dilimizden sevgi sözcüklerini sarf ediyoruz? Uzak durmamız gereken yerde sahte samimiyetlerle sarıp sarmalıyoruz?

Büyüdükçe anladım ki insanların yaptıkları söyledikleriyle hiçbir zaman eşleşmiyordu...

İlk gördüğüm anda dilimi yutturan malikânenin basamakları kanla lekelenmişti. Bir pazar sabahı komşumuz Kibriye teyzede annemle kahvaltı yapıyorduk. Magazin programında zenginlerin hayatı, oturdukları lüks evleri ve bindikleri arabaların fiyatları anlatılıyordu. Kibriye teyze ilkokul bile okumamış, kendi kendine okuma yazmayı öğrenmiş bir kadındı. Lakin hayat tecrübesi öyle fazlaydı ki onun söylediği her öğüdü anlattığı her anısını can kulağıyla dinlerdim. O sabah sarf ettiği sözlerinin de ne kadar haklı olduğunu bugün fark ettim.

Yasemin imrenir bir ifadeyle; "Hayat bu zenginlere güzel valla ne açlık ne fatura derdi! Bir elleri yağda bir elleri balda!" demiş, Kibriye teyze de kızının bu sözlerini yarı kızgın yarı bilge bir ses tonuyla cevaplamıştı.

"Senin gibi saftirikler böyle desin dursun. Yanlışın var kızım, hayat asıl bizlere güzel. Namusumuzla çalışıp alnımızın teriyle kazandığımız parayı helal lokmaya veriyoruz. Sen sanır mısın ki o güzel gencecik kızlar şanslı oldukları için bu noktada? Onlar kimlerin altına yatıyor ünlü olmak için kim bilir? Yaşlı başlı yönetmenlerle yapımcılarla aşna fişne yapıp milletin ağız kokusunu çekiyorlar? On dokuz yaşında okulunu bile okumamış yeteneği bile olmayan kızın başrolde ne işi var? Ya da en iyi ihtimalle akrabası zengindir, onun sayesinde adını duyurmuştur. Ya o zengin adamlar? Kim bilir ellerini nasıl kirlettiler de bugün bu kadar zengin oldular? En köklü saygın aileler bile azla yetinmeyip tarihi eser kaçakçılığı sayesinde daha da zenginleşiyorlar biliyor muydun bunu? O zengin iş adamlarının kaç tanesinin elleri kan kokuyor bilemezsin! Gerçekten yeteneğiyle bu noktaya gelenler vardır elbet ama sayıları ne kadar azdır Allah bilir! Her ne hikmetse bugün zengin daha zengin fakir daha fakir! Hele de genç bir adam lüks içinde yüzüyorsa işin içinde bir pislik vardır unutma!"

Ne kadar haklıymış! Bu kadar zenginlik babadan kalamazdı, şansı yaver gitmişte olamazdı! Sonuçta henüz kaç yaşındaydı ki Polat? Gözyaşlarım durmuş olsa da içim dipsiz bir kuyu gibiydi. Midem bulanıyordu, gözlerim sabit bir noktada boşluğa dikilmiş kalmıştı.