Motordan indi ve az ileride bekleyen sevgilisine doğru koştu. Kötü halde olduğunu biliyordu. Dün telefonda konuşurken ağlamıştı. Onu ilk defa bu kadar güçsüz ve çaresiz bir halde görmüştü Ceylan. Kalbi acıyordu. Gerçekleri öğrenmesini istemişti ama onun kaldıramayacağını hesaplayamamıştı. Ayrıca işin içinden bilmediği gerçekler çıkmıştı.
Yanına vardığında yüzüne baktı. Ahşap köprüde oturmuş, aşağıda akıp giden nehri izliyordu. Dalmış gibiydi. Sanki bu dünyayla hiçbir alakası yoktu. Seslenmeden önce yüzünü inceledi. Çökmüştü. Gözleri şişmişti. Dudaklarında yara vardı ve bazı yerler morarmıştı. Ne olmuştu ona böyle?
"Ali..." diye fısıldadı. Kutsal bir kelimeyi fısıldıyordu sanki. Hiç sıkılmadan aylarca hatta yıllarca söyleyebilirdi adını. Sadece adını söylemekle kalmaz, onu düştüğü yerden de kaldırırdı. Şimdi düşmüştü ve Ceylan'ın onu kaldırması lazımdı. Ali ağır bakışlarla Ceylanı inceledi. Konuşmuyordu. Hayattan bıkmış gibiydi. İntihar etmeyi mi düşünüyor yoksa? diye sordu iç sesi. Yeşil gözlerine kan inmişti.
"Minik Ceylan ben öldüm... Beni öldürdüler."
"Deme öyle Ali. Kim yaptı? Ne oldu sana anlat yalvarırım..."
"Dede dediğim adam yaptı. Mahvetti her şeyi..."
"Ne yaptı sevgilim?"
"Önce ablana sebep oldu sonra da anneme... Annemi gördüm Ceylan. Mezarına gittim... Hikayesi bana anlatılandan o kadar farklıymış ki..." hıçkırarak ağlamaya başlayınca ona sarıldı. Ali başını omzuna koymuştu. Hiçbir şey diyemedi. Konuşacak ne vardı ki? Gerçekleri görmeye başlamıştı. Ağlamak istedi ama şimdi yapamazdı. Ali'nin ona ihtiyacı vardı. Güçlü olmalıydı.
"Ali yeter... Ağlama dur. Bana bak!"
Yüzünü avuçlarının arasına aldı. Süzülen yaşları sildi ve yanağından öptü.
"Şimdi yıkılamazsın! Duydun mu?! O herif senden anneni, benden de ablamı aldı! Hesabını soracaksın! Birlikte soracağız! Dik duracaksın ve savaşacaksın Ali! Buna mecbursun!"
"Ceylan... Ben yapamam..."
"Yaparsın Ali! Yapmak zorundasın! Ben intikam istiyorum. İkimizin de canını yakan adam hesap versin istiyorum! Sen istemiyor musun?!"
"İstiyorum! Çok istiyorum ve alacağım! Yıldırım Taşkan yaptıklarının hesabını vermeden peşini bırakmayacağım! Yemin ediyorum!"
Ona sıkıca sarıldı. Yapacağını biliyordu. Ali aptal değildi ve Ceylan'a yalan söylemezdi.
"Teşekkür ederim minik Ceylan. Yanımda olduğun için..."
"Her zaman Ali..."
"Seni seviyorum."
"Bende seni..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perestiş
Fanfiction"Seninle yeni bir hayat... Ne kadar güzel olur sanmıştım ama yanılmışım. Seninle hayat Azer, bela, yıkım, acı ve ölüm dolu..." "Ne yani güzel değil mi Karaca Kurtuluş? İnkar edemezsin biz buyuz. Kaçmaya çalışsak da buyuz. Ölüm her an yanımızda ve bi...