KARANLIK SOKAK

2.9K 137 13
                                    

Arabasını garaja park etti ve eve girdi. Dedesi evde yoktu. Ona verdiği görevi yapmaya gitmişti. Salona gitti ve kadehine viski doldurup, oturdu. Bu gece kafasını dağıtmalıydı. Akşam olanlar canını sıkıyordu. Ne diye öpmüştü ki sanki o kızı? Aptal, dedi kendi kendine. Dünyada başka kız mı yok? Hani ondan nefret ediyordun?

İşin aslı Ali ondan nefret edemiyordu. Onu görünce öldürmek istemiyordu. Canını yakmak da istemiyordu. Hatta onu neden öpmüştü hiç bilmiyordu. Çok ani gelişmişti. Üzüldüğünü hissetti. Ceylan gözünün içine baka baka ondan nefret ettiğini söylemişti. Gururu kırılmıştı. Bu sözleri ona başka birisi yapsa Ali ona bedelini ödetirdi ama Ceylan... Ona bir şey yapamıyordu.

Canını yakmıştı ve kalbini kırmıştı. Aptallık sende. Kızın sevgilisi var. Sana hiç umut vermedi. Sen kendini bu oyuna fazla kaptırdın, dedi iç sesi. Oyun muydu bu gerçekten? Bu oyunu Ali kurmuştu ama Ceylan kısmını kontrol edemiyordu. Azer aklına gelince içi nefret doluyordu ama Ceylanı düşününce nefret yerini hiç bilmediği bir duyguya bırakıyordu. Kızgındı ona. Hiç sözünü dinlemiyordu. Çok asiydi ve inatçıydı. Hele o dili... Sözleri çok can acıtıyordu. Ya da sadece benim canımı yakıyor, diye düşündü.

Akşam restoran çıktıktan sonra olanları tekrar hatırladı. Onu yolun ortasında bırakıp gitmişti ama fazla uzaklaşmamıştı. Arabayı Ceylan'ın göremeyeceği bir yere park etmiş ve o herifin gelip onu almasını beklemişti. Ceylan o piç herifte ne buluyor? diye düşündü. Görgüsüz dağ ayısının tekiydi. Onu tavlaması bile mucize... O heriften etkileniyor ama benden etkilenmiyor, diye mırıldandı. Öfkelenmişti. Minik Ceylan, onu sinir etmekten başka bir şey yapmıyordu.

O herif onu almaya geldiğinde, akşamın geri kalanı hiç de dediği gibi olmamıştı. Ceylanı alıp eve bırakmıştı. Sonrada Azer'e yakalanmış ve dayak yemişti. O anları hatırlayınca kahkaha attı. Herif canını zor kurtarmış, korkak gibi kaçmıştı. Hani beraber vakit geçireceklerdi? Neden yalan söyledi sana? diye fısıldadı iç sesi. Cevabı bilmiyordu ama yakında öğrenecekti. Elindeki kadehi sertçe masaya koydu. Farkında olmadan bütün şişeyi bitirmişti. Başı dönüyordu ama aldırmadı. Adamlardan biri yanına geldi.

"Abi kız geldi. Misafir odasında seni bekliyor."

Adam gittikten sonra yavaşça odaya doğru gitmeye başladı. O kızlardan hiçbirini kendi odasına sokmazdı. Kızın olduğu odaya girdi. Yatağın üstüne oturmuş onu bekliyordu. Kumral ve siyah saçlıydı. Yanına doğru gitti. Kız ona sırnaşmaya başlamıştı. Umursamadı. Tek isteği işini bitirip uyumaktı. Kızın yüzüne baktı. Bir anlığına gözünün önünde Ceylan belirdi. Gülümsüyordu. O sana hiç gülümsemedi ki, dedi iç sesi. Doğru söylüyordu. Birden ağzından çıkan isme o da inanamadı.

"Ceylan..."

"Gel buraya hayatım ben sana ceylan da olurum, tavşan da..."

Kızın kahkahasını duydu ve kolundan çektiğini hissetti. Birkaç saniye sonra yatakta uzanıyordu ve kız soyunmaya başlamıştı.

 Birkaç saniye sonra yatakta uzanıyordu ve kız soyunmaya başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
PerestişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin