19.BÖLÜM

5.6K 371 90
                                    


Cihangir'in yanından ayrıldığımızdan beri aramızda tek kelime laf geçmeden, taş koridorlardan sağ sol yaparak sadece ilerliyorduk.
Üzerimdeki vücudumu boydan boya kapatan pelerin ve koluma astığım çantamla, önümde yürüyen kadını takip ediyordum.

Gözlerim duvarda asılı meşaleler ve kadın arasında git gel yapıyordu.
Sarayın her detayını merak ediyor ve incelemek istiyordum, ama birkaç adım ilerimde yürüyen kadını kaybetme korkusu yüzünden incelemeye çok fazla fırsatım olmadan, görüntüler saniyeler içerisinde gözlerimden kayıp gidiyordu.

Biraz daha ilerledikten sonra ileride bizim gittiğimiz yönün ters istikametine giden iki kız belirdi.
Kızlar kendi aralarında gülüşüp eğleniyorlardı, ta ki önümdeki kadını fark edene kadar.

Kadını fark ettikleri gibi yüzlerindeki gülücükler silinip, oldukça ciddi bir şekilde başlarıyla selam verdikten sonra yanımızdan olabildiğince hızlı bir şekilde geçip gittiler. Anlaşılan, bu kadını korkutucu bulan tek kişi ben değildim..

Kadın, kızların ardından bana doğru dönüp, sert ve uyarıcı bir sesle " Sarayda bu tarz davranışlara izin verilmez, daha sonra cezalandırılacaklar " dedi.

Bu sözleri benim içinde bir uyarıydı.
Kadından her ne kadar çekinsem de karşılık veremeden duramadım.

" Sarayda eğlenmek yasak mı? "

" Burada dikkat etmen gereken husus, eğleneceğin yere ve zamana dikkat etmen.. Harem içerisinde arkadaşlarınla gülüşüp eğlenebilirsin ama saray içinde bu tarz davranışlara yer yoktur.. " dedi

Buradaki tek katı kuralın bu olmadığına kalıbımı basabilirim.
Bakalım sırada daha ne vardı..

Benden cevap vermemi beklemeden, önüne dönüp tekrar yürümeye devam etti. Birkaç dakikalık yürüyüşün ardından devasa büyüklükte bir kapının önünde durduk.

Kapının iki yanında sağ ve solda, tuhaf giyimli iki adam duruyordu. Kafaları öne eğik, elleri önlerinde kenetlenmiş bir şekilde robot gibi kapının köşelerinde dikilmişlerdi.
Ben onları incelerken, kadın bana bakıp birkaç adım bana doğru gelerek aradaki mesafeyi kısalttı.

" Adın ne? " dedi, sert ses tonuyla.

" Alya "

" Güzel, sevdim adını.. Bana Mehpare Hatun derler,
sizden sorumlu kişi benim.
Birde bana yardımcı olan Dilber Hatun var. İçeriye girdiğimiz zaman sana herkesi tanıtacağım ama, önceden sana vermem gereken birkaç husus var. " dedi,

" Burada refah içinde yaşayacağının garantisini vermeyeceğim sana.. Bin bir türlü kız var burada, hangisiyle anlaşıp hangisiyle anlaşamayacağın sana kalmış.
Elinden geldiğince dikkatleri üzerine çekmeye çalışma. Burada ön plana çıkmaya çalışan belli başlı kızlar var, onların dikkatini çekersen eğer burayı yaşanmaz hala getirirler sana..
ve burada dikkat etmen gereken en önemli husus, Şehzade Cihangir'i tanıdığını hiç kimseye söylememen. Bunu bilen sadece sen ve ben olacağız..
Unutma ki burada ki bütün kızların amacı Şehzade Cihangir'in gözdesi olmak. Aranızda nasıl bir ilişki var bilmiyorum ama, bu durumu diğerlerinden kesinlikle saklı tuttuğundan emin ol.. " dedi.

Benim için verdiği tavsiyeleri bütün dikkatimle dinledim ve her seferinde anladığımı göstermek için başımı sallayıp durdum, ama sonda ki söylediği cümle, beni konuşmam için tetikledi adeta.

" Aramızda tanışmaktan fazlası yok.. Sizde bundan emin olun " dedim.

Kadının, bu sözlerimden sonra hafifçe dudak kenarı kıvrıldı.
Bana inanmamış mıydı yoksa?
Keşke aklından neler geçtiğini bilebiliyor olsaydım..

GEÇMİŞE GİDEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin