12.BÖLÜM

6.5K 393 58
                                    

ALYA

Keşke şuan görüntü yerine ses olsaydı. Önemli olan ne yaptıkları değildi, ne konuştuklarıydı..

Uzaktan ağızlarını okumaya çalıştım ama nafile, yakından yapamadığım bir şeyi uzaktan denemeye çalışmakta enteresandı doğrusu, ama söz konusu ben olunca her ihtimale tutunuyordun işte..

Onları elimden geldiğince çaktırmadan izliyordum, en azından ben öyle düşünüyordum. Gerçi bir insanın seni izlediğinin farkına vardığın an kafanı çevirip onunla göz göze gelirdin, ama şimdiye kadar böyle bir durumla karşılaşmamıştım. İkisi de yan durmalarına rağmen bir kez olsun kafasını benim olduğum tarafa dönmemişti.

Fazla abartmamaya karar verip bakışlarımı ateşe çevirdim, nede olsa seslerini duymadıktan sonra görüntünün bir faydası yoktu. Birkaç dakika ateşe odaklandıktan sonra, istemsizce tekrardan onların olduğu tarafa baktım. Sanırım o tarafa karşı algımı fazlasıyla açmıştım, otomatikman gözlerim onların durduğu tarafa kayıyordu.
Tam o sırada Cihangir'in kafasını birden çevirmesiyle göz göze geldik. Bana tebessüm ederek bakıyordu.

Ahhh buna gerçekten inanamıyorum! Rezil oldummm.. Şuan evimde olsam yatağımda saniye başı kendimi sağa sola savurup saçımı başımı dağıtırdım, ama şuan içinde bulunduğum durum ve etrafımda ki insan sürüsünü düşünürsek, en ufak hareketim hemen göze çarpardı. Bu nedenle kendimi olabildiğince zapt ederek, kafamı yavaşça çevirip ateşe bakmaya başladım. Dışımı kontrol altına almayı başarsam da, içimde fırtınalar kopuyordu.

" Aptalll, aptalsın işte.. neden o fark edene kadar gözlerini üzerine diktin ki? "
İçimden olabildiğince kendime kızıp bağırıyordum. Acaba bu yaptığım davranış için ne düşünüyordu? Umarım genel olarak röntgenci bir kişiliğimin olduğunu düşünmek gibi bir yanlış kanıya varmamıştır. Buradaki kimseyi izlemek gibi bir amacım yoktu, ama söz konusu bu adam olunca istemsizce gözlerim merakla dolarak ona çevriliyordu.

Şu utancım geçip, kendime gelene kadar onunla konuşmayı düşünmüyordum. Şuan görmek isteyeceğim en son insandı..

Birinin bana doğru yaklaştığını hissettim, ayrıca ayak seslerini duyabilecek kadar gelen kişiye kulak kesilmiştim. İçimden onun olmaması için defalarca dualar edip duruyordum ki, tam o sırada gizemli silüetimiz aramızdaki mesafeyi bir iki adıma indirerek şok edici konuşmasına başladı.

" Anlaşılan gizli gizli gözetlemek sende huy haline geldi şaşkın surat. Yada bu seni tanımlayan özelliklerinden birimi? " dedi.

Bu sesin sahibi Cihangir'den başkası değildi. Onun o erkeksi ses tonunu ve ukala konuşmasını nerede duysam tanırdım. Kafamı ona doğru çevirip, kendimden emin bir şekilde
" Birincisi sana adımı söylediğimi hatırlıyorum, bu kadar kısa sürede unutmuş olamayacağını düşünüyorum.. İkincisi ise ben sizi izlemiyordum, siz benim görüş alanımda duruyordunuz. Bu benim değil sizin sorununuz " dedim.

" Her şeye bir cevabın var öyle değil mi şaşkın surat? "

" Şunu söylemeyi kesersen belki daha az ukala olabilirim Şehzade Hazretleri! Ayrıca ben sana duymak istediğin şekilde hitap ederken, sen neden bana ısrarla duymak istemediğim şekilde sesleniyorsun? "

" Bu sıfat Alya isminden daha fazla yakışıyor sana, dışarıdan kendini görebiliyor olsaydın eğer, ne demek istediğimi daha iyi anlardın.. ama yinede duymak istemiyorsan seni kırmayıp, bu saatten sonra ismini ağırlıklı olarak söylemeye özen göstereceğim.. Şimdi o suratını asmayı bırak ve uyumaya çalış. Sabah erkenden yola çıkacağız " dedi.

" Beni bırakmamaya kararlısın yani.. "

Yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı.
" Emin ol, sarayı gördükten sonra eski köy hayatına dönmek istemeyeceksin.. "

GEÇMİŞE GİDEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin