25.BÖLÜM

4.1K 341 119
                                    


Gördüklerim karşısında olduğum yerde dona kaldım. Her şeyim talan edilmişti.
Çantamdaki bütün makyaj malzemeleri kırılıp, yatağıma saçılmıştı. Aynı şekilde, elbiselerim de parçalara ayrılmış bir vaziyette yerlerde sürünüyordu.

Sinirlenemeyecek kadar şaşkındım,
gözlerim dolmaya başladı. Gördüklerime inanamıyordum, böyle bir şeyi kim, neden yapmıştı aklım almıyordu..

Hemen Mahinur'un yanına giderek " Kim yaptı bunu? " diye sordum.

Mahinur, üzgün bir şekilde bana bakarak aynı şeyleri tekrarladı.
" Alya, ben gerçekten çok üzgünüm. Onlara karşı direndim ama, durdurmam mümkün olmadı " dedi.

Yaşananlardan dolayı çok üzgün görünüyordu, ama benim kadar olamazdı.

Şuan ilgilendiğim tek şey, bunu kimin yaptığıydı.
" Sana bunu kimin yaptığını sordum " dedim kararlı bir şekilde.

Mahinur'un cevap vermesine gerek kalmadan, arkadan " Ben yaptım " diye ukalaca bir ses geldi.

Bu kişi tabiî ki Gülnihal'den başkası değildi, sinirle üzerine doğru yürüdüm ve
" Neden böyle bir şey yaptın " diye bağırdım.

Tepkime karşılık vererek, sinirle çenemi kavradı.
" Benim olana göz dikmeyecektin " dedi.

Çeneme dayadığı elini iterek " Ne demek istiyorsun? " diye sordum.

Söylediğim şeye inanamıyormuş gibi, dudak kenarından yapmacık bir gülüş atarak,
kolumu kavradı ve beni hamama doğru çekiştirmeye başladı. Ardından kızlara dönerek " Kimse gelmesin " diyerek uyardı.

Hamama girdiğimizde, konuşmak için uygun bulduğu bir yerde durarak, beni bir köşeye doğru savurdu.

Yüksek sesle " Madem saf ayağına yatıyorsun, o zaman ne demek istediğimi açıkça söyleyeyim " , " Şehzade Cihangir, benim! " dedi.

Şimdi her şey netleşmişti. Nasıl oldu bilmiyorum ama, anlaşılan her şeyi öğrenmişlerdi.
"Şehzade Cihangir'in, sana ait olduğundan haberi var mı? "

" Hıh! Sanırım henüz namımı duymadın.
Bu haremde Şehzade karısı olacak biri varsa oda benim! Bunu, buradaki herkes bilir ve ona göre davranır " dedi vurgulayarak.

" Seni sevdiğinden bile emin olmadığın bir adamın, nasıl oluyor da kendinden bu kadar emin bir şekilde karısı olabileceğinin kanısına varabiliyorsun? "

Hassas noktasına parmak basmış olacağım ki, beni bütün gücüyle geriye doğru itekledi. Savrulduğum sırada, ayağımın kaymasıyla başımı mermere çarptım.
Elimi alnıma götürdüğüm sırada, elimi kaplayan kanı görünce içim ürpermeye başladı.

Yavaşça ayağa kalkmaya çalıştım.
O ise, yaptığı şeyden zerre kadar endişelenmemiş bir şekilde başımda sinirle hırlıyordu.
" Bunu hak ettin! Daha fazlasının olmasını istemiyorsan, bir daha Şehzade Cihangir'in etrafında dolaşmayacaksın.. " diyerek hızla hamamdan uzaklaştı.

Ayağa kalkmaya çabalamaktan vazgeçerek, yere oturdum ve sırtımı duvara yasladım. Ellerime bulaşan kana odaklandım ve bu yaşadığım sıkıntıların, içimde biriktirdiği gözyaşlarını daha fazla tutamayarak, İçli içli ağlamaya başladım.
Bu yaşananlar beni fazlasıyla hassaslaştırmıştı. Hoş! Yaşadığım şeylerde az buz şeyler değildi. Koca bir aslanı bile sarsacak türdendi.

Bu soğuk duvarlara ne kadar yaslandığımı bilmiyordum ama ayaklarımın uyuşmasına bakılacak olursa, birkaç saat geçmiş olmalıydı. Hamamdan çıkmak için ayağa kalktım ve yavaşça kapıya doğru yürümeye başladım.
Her bir adımda içimi bir endişe kaplıyordu. Kızların olduğu alana gitmeye pek cesaretim yoktu, ama daha ne yapabilirdi ki.
Zaten yapmıştı yapacağını..

GEÇMİŞE GİDEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin